İzmir’de 30 Ekim’de meydana gelen depremin üzerinden 9 ay geçti. Verilmeyen maddi desteklerden dolayı zor günler yaşayan depremzedeler, “Yıllarca gece gündüz çalışıp bir ev aldım o da elimden gidiyor” diyor.

Zorlukla aldığım evi kaybediyorum

Berkay SAĞOL

İzmir'in Seferihisar açıklarında 30 Ekim 2020’de meydana gelen depremin üzerinden 9 ay geçmesine rağmen yaşanan mağduriyetlere bir çözüm gelmedi. Söz verilen 30 bin TL’lik eşya yardımından evlerine girebilen depremzedeler yararlanamadı. Depremzedeler taleplerinin karşılanmaması ve verilen sözlerin tutulmaması nedeniyle Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na tepkili.

Depremde çöken, ağır hasar gören ve diğer hasarlı binalar ile ilk etapta yıkılan 71 binanın bulunduğu bölgede, 7 proje alanı oluşturuldu. Proje alanı dışında kalan orta ve az hasarlı binalar için ise depremzedelere yalnızca 200 bin TL’lik kredi 10 yılda geri ödenmek üzere verilecek. Evlerin maliyetinin ise yaklaşık 500 bin TL olacağı tahmin ediliyor. Depremzedeler hem kalan paranın nereden bulunacağı konusunda hem de aylık ödenecek kredi taksitleri konusunda bir çözüm yolu bekliyor.


Binasının depremde ağır hasar aldığını, yıkıldığını ve şu anda kendisinin konteynerde kaldığını söyleyen bir depremzede, şöyle konuştu: “Binamız yıkıldıktan sonra tekrar yapılması için 1 yıl içinde bütün işlemleri tamamlamamız gerekiyor. Bu süre içinde yaptıramazsak daha sonra kentsel dönüşüm kredilerinden yararlanamıyoruz. Şu anda kredilerin geri ödemeleri çok yüksek. Birçok komşumuz emekli ve bu taksitleri ödemesi imkânsız. Maddi durumu biraz iyi olup bu taksitleri ödeyebilecek olanlar kentsel dönüşüm hakkını kaybetmek istemiyor. Onlar da haklı çünkü elimizde şu anda sadece boş bir arsa var. Her şey bizim aleyhimize işliyor. Çok sevdiğimiz komşularımızla da karşı karşıya gelmiş durumdayız.”

Kendilerine hak sahipliğiyle ilgili boş bir kâğıdın imzalatıldığını söyleyen depremzede, “Evlerimiz kaç paraya mal olacak? Ne kadar ödeyeceğiz? Hiçbir sorumuza cevap alamıyoruz. Evin maliyeti nedir diye sormak için AFAD’ı aradığımızda dahi bilgi alamıyoruz. Oradan da bir darbe yersek diye korkuyoruz” dedi ve ekledi: “Toplam 15 bin TL yardım aldım şimdiye kadar. O paralar da olan borcuma gitti. Zaten konteynerde kalıyorum, aylık 7 bin TL gibi bir kredi taksitini ödeyemem. Bizim verecek hiçbir şeyimiz yok. Buradaki insanların çoğu huzurevlerine gitmek zorunda kalacaklar. Yıllarca gece gündüz çalışıp bir ev aldım, o da elimden gidiyor.”

BİR YANDAN BORÇ BİR YANDAN KİRA

İzmir Depremzedeleri Dayanışma Derneği (İZDEDA) Başkanı Haydar Özkan ise, depremzedeler arasında ayrıştırmaya gidildiğini vurguladı: “Depremin üzerinden 8 ay geçti ve kimse bizle ilgilenmiyor. Proje alanı içi diye ikiye bölünmüş durumda şu an depremzedeler. Sürekli mesaj alıyorum depremzedelerden. ‘Memleketime gideceğim evimi satıyorum diyenler, hissemi satıyorum, umudunu kesip biz bu durumda kurtulamayacağız' diyenler var.”
Özkan, yardımların 8 ayda tükendiğini kaydetti: “Belediyenin verdiği 10 bin TL ile hükümetin yardım etmiş olduğu 13 bin TL yardımlar 8 ayda tükendi. Ev sahipleri ile kiracılar karşı karşıya geldi. İnsanlar almış olduğu evlerin borcunu öderken bir yandan da kira ödemeye çalışıyor. İnsanlar çıkmazda. Ev sahipleri kiranı öde diyor, nasıl ödeyecek, hırsızlık mı yapacak? Beni arayıp da 'Başkanım dayanamıyorum canıma kıyacağım’ diyenler var.”

***

Fay yasası AKP-MHP oylarıyla reddedildi

CHP Adana Milletvekili Müzeyyen Şevkin’in Fay Yasası olarak bilinen teklifinin TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmesi talebi, AKP ve MHP milletvekillerinin oylarıyla reddedildi. Deprem Araştırma Komisyonu üyesi ve Jeoloji Yüksek Mühendisi Şevkin, fay hatları üzerinde yapı inşa edilmesine sınırlama getiren bir yasa teklifi verdi. Şevkin, Meclis genel kurulunda yaptığı konuşmada dünyadaki depremlerde en çok can kaybı yaşayan ülkenin Türkiye olduğuna dikkat çeken Şevkin, “Kanal İstanbul gibi Çılgın rant projeleri yerine, depreme karşı önlemler almak üzere aklın ve bilimin ipine tutunun” dedi. Şevkin'in konuşmasının ardından Fay Yasasının Meclis'te görüşülmeye açılması oylandı. AKP ve MHP’li vekillerin ‘red’ oyu nedeniyle binlerce insanın depremler nedeniyle ölümünü engellemeye dönük “Fay Yasası”nın TBMM’de görüşülmesine imkân tanınmamış oldu.