Google Play Store
App Store

Anasınıfı ve 1’inci sınıfların ardından 2024-2025 eğitim-öğretim dönemi tüm kademelerde bugün başlıyor. Yeni yıl okullarda her yıl olduğu gibi birçok sorunla açılıyor. En büyük problem ise yeni müfredat olacak.

Zorunlu değil ‘sorunlu’ eğitim
Mustafa Kömüş
Mustafa Kömüş
mustafa.k@birgun.net

Öğretmenler, öğrenciler ve veliler problemlerle eğitime ‘merhaba’ diyor.

Taşımalı eğitimden ÇEDES’e, mesleki eğitim merkezlerinin ortaokullara kadar inmesinden eğitimin protokoller eliyle tarikatlara devredilmesine, servislerdeki fiyatlardan özel okullarda yaşanan sorunlara kadar birçok problem kapıda.

MAARİF MODELİ

Eğitimde geçen yıl yapılan müfredat değişikliğinin ilk uygulamaları bu yıl 1’inci, 5’inci ve 9’uncu sınıfta hayata geçecek. ‘Erdemli insan’ yetiştirme hedefiyle çocuklara din ve AKP programı dayatılacak. Bu durum geçen hafta yayımlanan ders kitaplarında da net bir şekilde görüldü. Ayrıca bugün okullarda işlenecek Çanakkale ve Gazze konuları da bunun ilk adımı olacak.

ÇEDES VE DİYANET

Eğitimde geçen yıla en çok damga vuran tartışma konularının başında ÇEDES geldi. Diyanet’le yapılan protokolle hayata geçen uygulamayla imamlar okullara girdi, öğrenciler ise camiye. Tamamen eğitimi din odaklı hale getiren uygulama anaokuluna kadar indi. Tüm tepkilere karşın bu konuda geri adım atmayan Bakanlık, bu yıl da uygulamayı sürdürecek. İmam hatiplere yeteri kadar öğrenci toplayamayan AKP bu yolla tüm okulları imam hatibe çevirmeyi amaçlıyor. Okul öncesinde ise 4-6 yaş Kuran kurslarıyla Diyanet eğitimde aktif bir şekilde hareket ediyor. On binlerce çocuk bu kurslarda ‘eğitim’ alıyor.

VAKIFLAR VE DERNEKLER

4+4+4’ten beri okulların ve eğitimin en önemli problemi olan gerici vakıflar ve dernekler de aynı şekilde devam ediyor. Başta Ensar, TÜRGEV ve İlim Yayma Cemiyeti olmak üzere birçok vakıf ve dernek, protokoller yoluyla eğitime adeta ortak oldu. Bu konuda alınan yargı kararları da MEB tarafından görmezden geliniyor. Tarikatlar da Kuran kursu adıyla açtıkları kaçak medreselerle eğitim alanında varlığını sürdürüyor. MEB’in ya da başka bir kurumun herhangi bir denetimi olmaması nedeniyle de oldukça rahat hareket ediyorlar

MESEM’LER

AKP’nin ÇEDES ve müfredat değişikliği kadar önem verdiği konuların başında mesleki eğitim merkezleri (MESEM) geliyor. Geçen yıl ve yaz boyunca iş kazalarında çocukların yaralandığı veya hayatını kaybettiği MESEM uygulaması AKP için olmazsa olmaz durumda. Her eğitim toplantısında iktidardan her yetkili de bu konuya değinmeden geçmiyor. Bu seneki en önemli değişiklik meslek lisesi bünyesinde açılacak meslek ortaokulları olacak. Bu konuda amacını saklamayan MEB ‘sektöre eleman temin’ etmeyi hedefliyor. Ayrıca Bakanlık ‘bölge, ihtisas, sektör içi ve sektöre entegre’ olmak üzere 4 yeni okul programı hayata geçirecek. Bu 4 programla OSB içindeki işletmelerde çalışan öğrenciler 24 saati orada geçirecek.

TAŞIMALI EĞİTİM

Bu eğitim yılında yaşanan en büyük problemlerden birisi taşımalı eğitim olacak. Son yıllarda köylerine uzak okullara gitmek isteyen öğrenciler de ciddi sıkıntılarla karşı karşıya kaldı. Hatta bu yıl birçok ilçede taşımalı eğitim ilçe milli eğitim müdürlükleri tarafından tasarruf bahanesiyle iptal edildi. Bu durum binlerce öğrencinin mağdur edilmesine neden olacak. Öğrencileri bu anlamda geçen yıldan çok daha zor günler bekliyor.

SERVİSLER

Bu senenin en önemli problemlerinden birisi servisler olacak. Henüz okullar başlamadan tartışmaya başlanan bu durum eğitim-öğretim yılı açılınca tamamen hissedilecek. Bu durum özellikle İstanbul, Ankara ve İstanbul gibi büyükşehirlerde çok daha yakından görülecek. Ülke genelinde özellikle servis ücretlerine gelen zamlar okullardan uzak yerlerde yaşayan aileleri çok zorlayacak. Şimdiden veliler, komşularıyla çocuklarını dönüşümlü olarak taşıma yönünde adım attılar bile.

ÖZEL OKULLAR

En büyük problemlerin başında ise özel okullar geliyor. MEB’in teşviklerle şişirdiği özel okul balonu adeta patlamak üzere. Sürekli el değiştiren okullar öğrenci ve öğretmenleri mağdur ediyor. Getirilen zam sınırları patronlar tarafından deliniyor. Özellikle servis, yemek ve kırtasiye ürünlerine getirilen ek zamlarla velilerin sırtına yeni yükler biniyor. Bütün bunları yapan özel okullar öğretmenlerini ise düşük maaşlara çalıştırıyor. Taban maaş talep eden öğretmenleri MEB görmezden geliyor. Hemen her sene okullar öğretmenlerin tepkileriyle inliyor.

SÜREKLİ ERTELEME

Yıllardır ertelenen okul gıdası logosu ve servis yönetmeliği hâlâ hayata geçmedi. Okul gıdası logosu uygulamasına hijyenik ve güvenli gıdaya geçilmesi için kararlaştırılmıştı. Servis yönetmeliği de koltuk sensörü, 3 nokta emniyet kemeri, iç ve dış kamera ile şeffaf cam şartları içeriyordu. Hem okul gıdası logosu hem servis yönetmeliği defalarca ertelendi.

İKİLİ EĞİTİM

AKP’nin 4 yıl önce sürekli ‘bitireceğiz’ dediği ikili eğitim sistemi hâlâ hayatta. Kış saati uygulamasına geçilmemesi nedeniyle de özellikle ikili eğitimin olduğu okullarda okuyan öğrenciler zifiri karanlıkta okula gidiyor. Okuldan çıkış saati de karanlığa kalıyor.

DEPREM BÖLGESİ

6 Şubat depremlerinin üstünden 19 ayı aşkın zaman geçti. Ancak hâlâ birçok sorun devam ediyor. Yıkılan onlarca okul yerine yenileri yapılamadı. Öğrencilerin önemli bir kısmı ya şantiyeye kurulan konteynerlerde ya da başka okullarda eğitimini sürdürmek zorunda kalıyor. Ne öğretmenler ne de öğrenciler dinleniyor. Birçok okulda hâlâ ikili öğretim uygulanıyor.

KIRTASİYE MASRAFLARI

Yine eğitim-öğretim yılı açılmadan önce önemli bir şekilde tartışılan kırtasiye masrafları velilerin en önemli gündemi. Özellikle yoksul aileler bu problemi çok derinden yaşıyor. Geçen yıla göre çanta, defter, kalemlik gibi birçok kalemde masraflar en az 3-4 kat arttı. Okullar açılmadan başlayan bu sorun eğitim başlayınca çok daha yakından görülecek. Buna benzer bir şekilde öğretmenlere bu yıl verilen kırtasiye ödeneği de çok düşük kaldı. Dolayısıyla aynı sorun öğretmenler için de geçerli oldu.

OKUL YEMEĞİ

OECD’nin araştırmasına göre Türkiye çocukların aç gittiği ülkeler içinde ilk sırada. Buna karşın velilerin bir öğün ücretsiz yemek talepleri duyulmuyor. Hatta anaokullarına verilen yemek dahi kaldırıldı. Taşımalı eğitimde dağıtılan yemek kısıldı. Okul yemeği talebi 2024-2028 Stratejik Plan’da da yer bulamadı.

KAYIP ÇOCUKLAR

Açıköğretime geçişi geçen yıl zorlaştıran Bakanlık bu konuda geri adım attı. Bunun da etkisiyle çocuklar okullardan uzaklaşıyor. Her yıl okuldan kopan çocuk sayısı artıyor. Özellikle kriz nedeniyle ailelerine ekonomik destek sunmak zorunda kalan ve tarikatların kıskacına giren çocuklar okuldan koparılıyor. Bakanlık bu konuda da bir adım atmıyor.