Zorunlu din dersleri 32 yıldır 12 Eylül devletinin sürdürdüğü işkencedir.

Zorunlu din dersleri 32 yıldır 12 Eylül devletinin sürdürdüğü işkencedir.

Alevi hareketi bu işkenceyi durdurmak için yüz binlerce imza topladı. AKP hükümeti umursamadı!

Hukuk mücadelesi verdiler, davalar açtılar bazılarını kazandılar, kaybettikleri davaları da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde kazandılar. AKP hükümeti yine umursamadı.  “Ulemaya sormak lazım” dediler.

AKP’nin AİHM tarafından verilen zorunlu din dersleri kararına uymaması ideolojiktir. AKP kararın gereğini yapmak yerine “hile-i şeriyle” başvuruyor! AİHM ve kamuoyunu kandırmak için Zorunlu Din Kültürü Ahlak Bilgisi derslerinin içeriğine yüzeysel müdahaleler ile Sünnilik ekseninde yeniden şekillendiriyor. Aleviye namaz kıldırmak için camiye davet çıkarıyor. Cem’e ibadet, Cemevine ibadet yeri olarak saygı göstermiyorlar.

Ulema düzeninde RTE, AİHM kararlarını “Ulemaya sormalı” diyerek üstünü örtüyor. AKP’nin “Ulema Danışma Heyeti’nin” fetvaları gereği bırakın zorunlu din derslerini kaldırmayı, iki tane “nur topu” gibi zorunlu seçmeli din dersi daha doğuruyorlar! “Kur’an-ı Kerim” ve “Hz. Peygamberimizin Hayatı!”         

Ulema düzeninde iki yeni din dersi de yetmiyor! 4+4+4 sistemiyle eğitim tümüyle dinselleştiriliyor. Dünyevi kamu eğitim kurumları uhrevi kurumlar haline getiriliyor. Gerçek laik, demokratik, çoğulcu, bilimsel ve eleştirel eğitim Ulemaların fetvalarıyla itibarsızlaştırılıyor.

O nedenle 2002 yılında sayısı 450 olan imam hatip lisesi 2014’te  854’e çıkıyor!  71 bin 100 olan İHL öğrenci sayısı AKP eliyle 474 bin 96’ya çıkıyor!

Yetmedi, TEOG kepazeliği ile düz liseler kapatılıp öğrencileri zorla imamlaştırma politikaları devreye sokuluyor!

RTE’nin “kızlı-erkekli” yurtlara itirazı imam hatiplere kadar uzanıyor. İmam ya da hatip olması yasaklanmış “kızlar” için Kız Anadolu İmam Hatip Liseleri açılıyor!

İmam olması yasaklı kadınlar için ve Diyanet İşleri Başkanlığı’ndaki 145 bin imam ve hatip arasında tek bir kadın yok iken, Kız Anadolu İHL açmak acaba hangi amaca hizmet edebilir ki?

Hedef belli: AKP’ye biat edecek, cihatçı çetelere katılma potansiyeli yüksek “Dindar ve kindar nesil yetiştirmek!”


KARAR VE ULEMA HEYET
AİHM kamu eğitim kurumlarında zorunlu din ve ahlak kültürü derslerine karşı 2011 yılında açılan davada kararını açıkladı: “Öğrencilerin zorunlu din ve ahlak kültürü derslerinden muaf tutulmalarını da sağlayacak yeni bir sisteme geçmelidir.”
Karar net: Din uhrevi kurumlarda kalmalıdır! Kamu eğitim kurumlarında başka inanca mensup çocuklara zorla din dersi veremezsiniz! Beyin yıkayamazsınız!

AKP hükümeti ise zorunlu din derslerinin “İslami eğitim” amacı taşımadığını, hatta “objektif ve çoğulcu biçimde hazırlandığı” iddia ediyor.

AİHM, zorunlu din dersleri kitaplarında Sünniliği referans alındığını, Alevi çocuklarının kendi kimliğine bağlılığını zarar vereceğini görüyor.

Hukukun evrensel ilkeleri devletlerin dini konularda “yansız ve tarafsız olma ilkesi” çiğnememesi gerektiğinin altını çizer.
AİHM AKP hükümetine zorunlu din derslerine katılmama hakkı için “muafiyet sisteminin” işlemediğini hatırlatıyor.

Türkiye’de sadece Hıristiyan ve Musevi öğrencilere muafiyet hakkı tanınırken, Alevi öğrencilere bu hak yasaklanmıştır!

AİHM kararlarına uyma yükümlüsü olan AKP hükümeti, AİHM’e değil, Ulema’nın fetvalarına uyuyorlar!


HâKİM İSLAMCI DİKTATÖRLÜĞE TESLİM OLMAMAK
Zorunlu din derslerine karşı mücadelede, İslamcı faşizmin hâkim atmosferine teslim olanların sesi kısık çıkıyor!

Muhafazakâr kesimlerden “oy almak” için zorunlu din derslerine ve Diyanet İşleri Başkanlığı’na itiraz edemiyorlar!

“Oy kaygısı” ile “dini hassasiyet” adına çoğunluk inancı Sünnilik lehine uhrevileşenler, gerçek laiklik talebine sahip çıkamıyorlar! Gerçek laiklik mücadelesine, herkes için inanma ve inanmama özgürlüğüne, farklı inançların demokratik ve hukuksal hak taleplerine kulak tıkıyorlar.

Çözüm gerçek laiklik!

Zorunlu din derslerinin kaldırılması, öğrencilerin bilimsel, demokratik, özgür, eleştirel ve laik bir eğitim almasını sağlamak için, gerçek laiklikten yana olan tüm demokrasi güçlerinin birleşik muhalefetini, birleşik mücadele zemini üzerinden örgütlemesi gerekiyor.