Google Play Store
App Store

İzmir Tiyatro Festivali, 12’nci yılında ‘Tiyatro geleceği yeniden yaratır’ mottosuyla, tiyatro topluluklarını bir araya getiriyor. TAKSAV İzmir Yürütme Kurulu Üyesi Nuray Beyenç, “Bu yıla gelecek temasıyla girdik” dedi.

12. Uluslararası İzmir Tiyatro Festivali başladı: Tiyatro geleceği yeniden yaratır

İlayda SORKU  

12’nci Uluslararası İzmir Tiyatro Festivali’nin açılışı dün gerçekleşti. 9 Aralık tarihine kadar sürecek olan festival, kentin pek çok farklı noktasında tiyatroseverlerle buluşacak. Bu yıl festivalde 31 oyun, kentin 13 farklı salonunda sahnelenecek.

2012 yılında "Merhaba" diyerek yola çıkan Uluslararası İzmir Tiyatro Festivali, 12’nci yılını büyük bir coşkuyla kutluyor. Geçen yıllarda «Umut», «Cesaret», «Dayanışma» gibi temalarla izleyiciyle buluşan festival, bu yıl “Gelecek” temasına odaklanıyor. Festival kapsamında hem yerli hem de uluslararası oyunlar sahnelenecek. İzmir’in yanı sıra Manisa’da da gösterimler olacak.

Festival, seyircilere ücretsiz ve ulaşılabilir performanslar sunarak katılımı artırmayı hedefliyor. Bu yıl, dünya çapında pek çok farklı coğrafyadan gelen tiyatro grupları da İzmirli izleyicilere özel gösteriler sunacak. BirGün olarak TAKSAV İzmir Yürütme Kurulu Üyesi Nuray Beyenç ile festival hakkında konuştuk.

12’nci Uluslararası İzmir Tiyatro Festivali’nin teması ve bu yılki festivalin vurgulamak istediği özel bir konu var mı? 

2012’de "Merhaba" diyerek yola çıkan festivalimiz sırasıyla "İtiraz", "Dayanışma", "Özgürlük", "Umut", "Cesaret", "Yaşamak", "Birlikte Yapabiliriz", "Direnç", "Emek" ve "Dönüşüm" temalarını işlemişti. Bu yıl ise "Tiyatro geleceği yeniden yaratır" diyerek, festivalimizin 12’nci yılına "Gelecek" temasıyla giriyoruz. Tiyatro geleceği yeniden yaratır.

Pandemi sonrası tiyatro festivalleri yeniden şekillenmeye başladı. İzmir Tiyatro Festivali, bu dönüşümden nasıl etkilendi ve festivale katılımı artırmak için ne tür adımlar atıldı? 

Pandemi, tüm yaşam şeklimizi ve alışkanlıklarımızı değiştirdiği gibi, en çok etkilenen alanlardan biri de tiyatro oldu. İnsanlar, neredeyse sadece hayatta kalmak için harcama yapabilecekleri bir dönemde, aile bütçesinden ilk kısıtlama tiyatro ve konserlerden oldu. Bu durum, tiyatroya olan talebi azaltmasa da koşullardan dolayı izleyici sayısının düştüğünü tüm tiyatro gruplarından duyuyoruz. Festivaller bu anlamda, seyircilere tiyatro izleme fırsatı sunuyor. Pandemi döneminde sadece bir kez, yasaklar nedeniyle festivalimizi iptal etmek zorunda kaldık. İzleyici sayısındaki düşüş pandemi ve bir yıl sonrasında devam etse de geçen yıl toparlanma başladı. Festivalimizin başlamasını bekleyen çok sayıda tiyatrosever bulunuyor. Birçok oyun, festival kapsamında ücretsiz ve erişilebilir olduğundan, talep ciddi şekilde arttı. Bu sene beklentilerimiz daha büyük. Gönüllü olmak isteyenlerin sayısı her yıl artıyor ve bu yıl oldukça kalabalık bir başvuru oldu. Bu durum, bizi çok mutlu ediyor. Ayrıca, 12’nci Uluslararası İzmir Tiyatro Festivali kapsamında bu yıl Manisa’da üç gösterimiz olacak. Bu bizi heyecanlandıran bir gelişme. Belki diyoruz, Ege’ye yayılırız ve festivalimizi daha da büyütürüz.

‘4 OYUN BELİRLENDİ’

Festivale katılacak uluslararası gruplar ve performanslar hakkında bilgi verebilir misiniz? Yurtdışından katılan sanatçıların izleyicilerine sunacağı özel şeyler var mı? 

Bu yıl, yurtdışından yoğun ilgi vardı. Amerika, Yunanistan, Brezilya, Macaristan, Fransa, İran, Irak, Makedonya, Romanya, Tunus, Kazakistan gibi farklı coğrafyalardan 40 başvuru aldık. Geçmiş yıllardaki geri dönüşlerin bunda büyük etkisi var. Bu başvurular arasından seçici kurulumuz 4 oyun belirledi. İran’dan Azerice oynanacak bir oyun, Yunanistan’dan Türkçe üst yazıyla Yunanca bir oyun, Irak’tan sözsüz bir oyun ve Avusturya’dan Türkçe üst yazıyla Almanca bir oyun izleyicilerle buluşacak. Titizlikle seçilen bu oyunların her biri kendi içinde özellikler barındırıyor. Ayrıntıları vermeyelim, izleyenlere sürpriz olsun.

Festivalin yerel topluluklarla ilişkisi nasıl gelişiyor? İzmirli sanatçılar ve tiyatro toplulukları bu festivalde nasıl rol oynuyor? 

Bu yıl festivale 132 yerli ve 40 yabancı oyun başvurusu oldu. Her başvuru bizim için çok değerli, ancak 10 günlük bir festivalde çeşitli kriterlere göre seçim yapılması gerekti. Seçici kurulumuz 30 oyun belirledi ve bu oyunlar 13 sahnede izleyicilerle buluşacak. Bu oyunlar arasında yerel toplulukların sahneleyeceği oyunlar da var. Yerel toplulukların katkısı yalnızca oyun sahnelemekle kalmıyor. Festivalin 12 yıldır sürdüğü bir etkinlik olduğunu unutmadan, festivalimiz tamamen gönüllülerle yürütülüyor. İzmir’deki yerel topluluklar, gönüllü olarak festivalimize destek veriyor. Ayrıca, festival komitesinde yer alarak farklı alanlarda da çalışıyorlar. Festival sonrasında da iletişimimiz devam ediyor. Bir festival bitmeden, diğerinin düşünsel hazırlıkları başlıyor, bu nedenle iş birliği hiç bitmiyor. Festival dışında TAKSAV’ın düzenlediği farklı etkinliklerle de destek sağlıyorlar.

Festivalin gelecek yıllarda daha da büyümesi ve uluslararası alanda daha fazla tanınması için ne tür projeler ve iş birlikleri planlıyorsunuz? 

Aslında mevcut haliyle festivalin yurtdışında tanınırlığı yüksek. Festival dışında da, daha önce festivalimize katılan topluluklarla sürekli iletişim halindeyiz. Onlar da etkinliklerini duyuruyor, zaman zaman çalışmalarını, oyunlarını ve farklı ülkelerle iş birliklerini bizlere bildiriyorlar. Gelen grupların buradaki memnuniyetleri, kurduğumuz iletişim dili ve ilgimiz, başka ülkeler ve topluluklar için referans oluyor. Elimizden geldiği kadar tüm grupları en iyi şekilde ağırlamaya çalışıyoruz. Yıllar içinde başvuru sayısının artması, festivalin tanınırlığının da bir göstergesi.