48’inci genel kurulun ardından: TMMOB susmayacak
Meslek odaları yasa değişikliği ile TMMOB işlevsizleştirilmek istenmektedir. Meslek odalarının getirilmek istendiği bu durum en çok anayasal örgütlülüğü elinden alınacak olan meslek mensuplarını, bilim ve teknolojiyi yararına kullandığımız emekçi halkı olumsuz etkileyecektir.
Dr. Ali UĞURLU - Mühendis
Kamu kurumu niteliğinde, 6235 sayılı yasayla 1954 yılında kurulmuş olan TMMOB (Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği) 48. Olağan Genel Kurulu geçtiğimiz günlerde Ankara’da gerçekleştirildi. 70. yaşını kutlamak üzere olan TMMOB Genel Kurulu ülkenin sıkıntılı bir döneminde yine geniş katılımla, coşkulu ve umut veren mesajlarla ve son gün yapılan seçimlerle sona erdi. İçinden geçtiğimiz genel kurul sürecinde TMMOB örgütlülüğünün demokratik geleneğinin olduğu kadar, örgütsel ve fikri yenilenmesinin de bir kez daha önü açıldı. TMMOB’nin mesleki-politik yönelimlerinin belirlendiği genel kurul TMMOB’un tarihsel birikimine ve demokratik değerlerine yakışır biçimde tamamlandı.
700 bine yaklaşan üye sayısı, 24 farklı meslek odası, 300’ e yaklaşan şube sayısı, il koordinasyon kurulları ve temsilcilikleri ile devasa bir örgüt TMMOB. Teknik olarak nüfuz etmediği bir meslek alanı yok. Bu anlamda diğer meslek örgütlerinden nitelik olarak çok farklı bir örgüt. Her yıl geleneksel olarak kendisinin, bağlı odalarının ve odaların şubelerinin düzenlediği yüzlerce sempozyum, kongre, panel ve binlerce söyleşi var. Her odanın kendi meslek alanında düzenlediği toplam bine yakın mesleki ve teknik eğitim var. Bu anlamda yaşama hemen hemen her alanda yasasından aldığı yetki, güç ve kararlılıkla nüfuz etmekte ve bağımsız duruşu ile siyasal partileri, laik, demokrat ve sol çizgisi ile egemenleri, bilimsel ve teknik anlamdaki düzeyi ile de ülkeyi çiftliğe çevirmek isteyen sermayeyi rahatsız etmektedir.
Kamu kurumu niteliğindeki meslek odaları, meslek sahibi milyonlarca insanı temsil eden Anayasal kurumlardır. Kuruldukları günden bu yana meslek odaları; bilime ve mesleki tecrübelerine dayalı olarak halkı bilgilendirme, gerçekleri paylaşma ve toplum yararına olmayan projelere karşı çıkma konusundaki kamusal sorumluluğunu yerine getirmektedir. Siyasi iktidar, bu durumu kendilerine engel olarak görmekte ve bu kurumların bağımsızlığını ortadan kaldırmayı amaçlamaktadır.
Geçtiğimiz dönemimiz, neoliberal yağma politikalarına karşı kamusal değerleri, ekonomik krize karşı mesleki ve özlük haklarımızı, dinci gericiliğe, tarikat ve cemaat örgütlenmesine karşı aydınlanma değerlerini ve laikliği, emperyalist işgallere ve ülkemizin bir NATO üssü olarak konumlandırılmasına karşı bağımsızlığı savunmakla geçti. TMMOB olarak geçtiğimiz dönem boyunca siyasi iktidarın halkı yok sayan yıkım ve rant politikalarına karşısında ülkemizi, mesleğimizi, meslektaşlarımızı ve geleceğimizi koruyabilmek için mücadeleler verildi. TMMOB; demokrasiyi, hukukun üstünlüğünü ve halk egemenliğini; çevre ve halk düşmanı rant projelerine karşı doğayı ve toplumu; ırkçı-gerici-faşist politikalara karşı laikliği, barışı ve kardeşliği, kayyumlara, hukuksuzlara karşı hakları, sömürü düzenine karşı emeği ve alınterini, ayrımcı, cinsiyetçi, dışlayıcı politikalara karşı eşitlik ve özgürlükleri, bilim ve teknik dışı uygulamalar karşı bilim ve tekniği savunmuştur.
47. Çalışma Dönemi boyunca bir yandan toplumsal mücadelelerin aktif bir bileşeni olunurken, meslek alanlarımızdaki bilimsel ve teknik birikimleri geliştirebilmek için çabalar da sürdürüldü. 6 Şubat depremlerinde, İliç Maden faciasında bölgeye hemen gidilerek, orada günlerce kalarak çalışmalar yürütüldü ve bu konularda ayrıntılı raporlar hazırlandı. Mühendis, mimar, şehir plancısı meslektaşların haklarını korumak için yüzlerce dava açıldı ve mesleki alanlarına ilişkin binlerce etkinlik gerçekleştirildi.
Bu zor dönemde üyelerinin haklarına sahip çıkan, üyeleriyle dayanışma içinde olan, üyelerinin hak kaybına uğramaması için gayret gösteren meslek onurunu ve meslektaşların sorunları için çabalar gösterildi. Bu dönemde, yapılan açıklamalarla, yayınlanan raporlarla ülkemizin sorunlarına ilişkin görüşler kamuoyuyla paylaşıldı. Yine bu dönemde açılan davalar ve yürütülen hukuk mücadeleleri ile meslek alanlarına ve mesleğimize sahip çıkıldı. Birliğin en önemli çalışma alanlarından biri de meslektaşların ve toplumun genelini ilgilendiren yasa, yönetmelik, uygulama ve kararlara ilişkin yürütülen hukuk mücadeleleridir.
AKP MÜHENDİSLİĞE DE ONUN ÖRGÜTÜNE DE KARŞI
22 yıllık AKP ve onun neoliberal iktidarı mühendisliğe karşıdır. 2001 krizi sonrası iktidara gelen AKP, sanayide ithal ikamesinden vazgeçerek ülkeyi adeta bir ithalat cennetine çevirmiştir. Üretimden tamamen vazgeçilerek her şeyin ithal edilmesi sonucu ülkede sanayinin çarkları durmuştur. İnşaat, hizmet ve turizm üzerinden büyüme programları yapan AKP bu politikaları sonucu halkın yoksullaşmasına yol açmıştır. Üretimin olmadığı bu sistematikte mühendislik mesleği de değersizleşmiştir.
Meslek alanımızı düzenleme adına yaptığımız belge hizmeti yetkilerimizin elimizden alınması, denetim adı altında bakanlıkların vesayeti altına sokulmaya çalışılmamız ve seçim sistemlerimizin değiştirilmeye çalışılması kabul edilemez ve antidemokratik bir uygulamadır. Ülkemizin zenginliklerinin korunması, kamu yararı görülmeyen işler, çevre ve halk sağlığını ilgilendiren her tür konuda toplumu ve yetkilileri uyarmak ve bilimsel anlamda yol göstermek TMMOB’nin en önemli görevlerindendir. İktidar kamu yararı olmayan ve ranta dayalı projelerine karşı çıkmamızın önüne geçmek istemektedir. Buradan da anlaşılacağı üzere TMMOB yasasında değişikliği öngören yasanın esas amacı, topluma ve doğaya ait olanı koruma çerçevesinde atılan adımları, yer altı ve yerüstü zenginliklerinin yok edilmesine karşı duruşumuzu ve kamusal yaklaşımımızı engellemektir.
Meslek odaları yasa değişikliği ile TMMOB işlevsizleştirilmek istenmektedir. Meslek odalarının getirilmek istendiği bu durum en çok anayasal örgütlülüğü elinden alınacak olan meslek mensuplarını, bilim ve teknolojiyi yararına kullandığımız emekçi halkı olumsuz etkileyecektir.
22 yıllık AKP iktidarı boyunca neoliberal politikalar doğrultusunda TMMOB meslek alanlarına ait kurum ve kuruluşlar özelleştirilerek tasfiye edilmiştir. Buralardan elde edilen 75 milyar dolar özelleştirme geliri çarçur edilerek ülke sanayine büyük bir darbe vurulmuştur. TMMOB üyeleri bugün işsizlikle yüz yüzedir. Bu özelleştirmelere karşı çıkan, hukuki mücadele yürüten ve toplum desteğini arkasına alarak kamu adına söz ve tavır alan TMMOB, yasa değişikliği tehdidiyle susturulmak istenmektedir. TMMOB`nin uzun yıllardan bu yana siyasal iktidarların hedefinde olmasının temel nedeni, sahip olduğu bu kamusal nitelik ve toplumcu mücadele çizgisidir. Kurulduğu günden bugüne kadar Birliğimizin ülke varlıklarını ve toplumun genel çıkarlarını koruma çabası, gücünü sınırsız biçimde kullanma arzusunda olan hükümetleri ve yandaşlarını rahatsız etmektedir. Bilinmelidir ki, iktidarların gündelik siyasal menfaatleri için hayata geçirmek istedikleri proje ve uygulamaların bilime, doğaya ve kamusal çıkara uygunluğu konusunda toplum adına denetlenmesi, birliğin ve tüm meslek örgütlerinin anayasal sorumluluğudur.
SORUNLAR
TMMOB de her meslek örgütü gibi bazı sorunlarla karşı karşıyadır. İktidar sopasının sürekli tehdidi en büyük sorundur. TMMOB yasasının değiştirilmek istenmesi sürekli gündemde tutulmaktadır. Anayasal özerk bir kuruluş olan TMMOB ve bağlı odaların ilgili bakanlıklarca denetlenmesi 12 Eylül’de TMMOB yasasına iliştirilen bir ek madde marifeti ile bugün hayata geçmiş durumdadır.
TMMOB’nin eşitlikten, özgürlükten, demokrasiden, laiklikten ve barıştan yana toplumcu mücadele çizgisini yarınlara taşıyabilmek için, tüm ilerici, çağdaş, yurtsever mühendis, mimar ve şehir plancılarının ortak aklına, dayanışmasına ve birlikteliğine ihtiyaç vardır. Genel kurul sürecinde üyeler bu sorumlulukla hareket etmişlerdir.