Google Play Store
App Store

Saray rejimi iç siyasette muhalefeti ablukaya almaya çalışırken Trump, “bizim çocuk” nidalarıyla Erdoğan’ı övüyor. Geçtiğimiz hafta İsrail Saray rejiminin Suriye’de kurmaya çalıştığı üsleri vururken, İran’ın etkisizleştirilme planı devreye sokulmak isteniyor.

ABD’nin arzularının aracı: Saray rejimi

Öncü Durmuş 

Suriye’de ABD ve İsrail eliyle düzenlenen yeni dizayna paralel olarak, Şam’da yönetime getirilen cihatçılardan zafer hikâyesi çıkartmaya çalışan Saray rejiminin büyüsü bozuldu.

ABD ve İsrail ikilisinin yeni hedefi İran’ın etkisizleştirilmesi olurken, rejimin yerlilik ve millilik hikâyeleri emperyalistlerin gölgesi altında kaldı.

Geçtiğimiz hafta İsrail’in, Türkiye’nin Suriye’de kurmaya çalıştığı askerî üssü vurmasının ardından İsrail Başbakanı Netanyahu ve ABD Başkanı Trump’ın kamuoyuna yansıyan konuşmaları ise bunun en net örneklerini oluşturdu.

Netanyahu’nun yanında Erdoğan’ı öve öve bitiremeyen Trump, Suriye’nin kazananının Türkiye olduğunu söylerken Rahip Brunson üzerinden “kontrol bende” mesajı verdi. Konuşmasının devamında Netanyahu’ya “Arada ben varım” diyen Trump, Erdoğan ile ilişkilerinin ne kadar iyi olduğunu da anlattı.

Yandaş basının manşetlerini de Trump’ın Erdoğan övgüleri süsledi. İç siyasette başlatılan operasyon dalgası “dışarıda teslimiyet, iç siyasette daha fazla otoriterleşme” olarak adlandırıldı.

ABD’li Senatör Murphy’nin Senato konuşmasında yer verdiği, muhalefete yönelik baskıların Trump ile doğrudan bağlantılı olabileceğini açıklaması ise bunun başka bir yansımasını oluşturdu.

Öte yandan tüm bu yaşananlara ilişkin Dışişleri Bakanı Hakan Fidan başta olmak üzere Saray’dan verilen cevap ise “İsrail ile çatışma istemiyoruz” oldu. İki ülke temsilcileri Azerbaycan’ın başkenti Bakû’de kapalı kapılar ardında bir görüşme yaparken, daha önce iç cephe vurgusuyla ülkedeki muhalefeti parçalamaya yönelik hamleleriyle dikkat çeken MHP Lideri Devlet Bahçeli’den İsrail’e karşı “eylem ve yaptırım programı” çağrısı geldi.

Dış Politika Yazarı Semih İdiz, SOL Parti Sözcüsü Önder İşleyen ve Eski Erbil Başkonsolosu Aydın Selcen yaşanan son gelişmeleri değerlendirdi.

***

SEMİH İDİZ: AKP’NİN BAŞAT OYUNCU OLMA HAYALLERİ

ABD ve İsrail’in Ortadoğu’daki yeni dizaynındaki son gelişmeleri değerlendiren Dış Politika Yazarı Semih İdiz, “Saray rejimi ABD’nin arzuları için bir araç. Erdoğan’a biçilen rol, en basit haliyle İran’a karşı askerî ve lojistik avantaj sağlaması” dedi. Eski Erbil Başkonsolosu Aydın Selcen ise “Trump, kendi ideolojik akrabalarına sahip çıkmak istiyor. Son gelişmeler ışığında çeyrek yüzyıldır iktidarda olan Erdoğan da bu akrabalarından biri” diye konuştu.

***

AYDIN SELCEN: TRUMP’IN AKRABASI ERDOĞAN

İktidarın Suriye’deki gelişmelere paralel olarak Kürt hareketini tek taraflı silahsızlandırma ya da teslim alma girişiminin sürdüğünü belirten Selcen, “Muhalefetin en güçlü cumhurbaşkanı adayı İmamoğlu ve arkadaşları sudan sebeplerle tutsak edilmişken ve ülkede anayasa, hukuk, ifade özgürlüğü, protesto hakkı böylesine ayaklar altına alınmış ve ‘hür ve adil seçim yapma’ olasılığı böylesine azalmışken, tam otokratlaşmış bir tek adam ve parti-devlet rejimiyle herhangi bir konuda barış arayışına girişilemez” dedi.

***

SOL PARTİ SÖZCÜSÜ ÖNDER İŞLEYEN: HALK SAHNEDE, TRUMP ARKALARINDA OLSA NE YAZAR!

"Trump ve Netanyahu’nun görüşmeleriyle şekillenen yeni Ortadoğu denkleminde, Türkiye emperyalist plana entegre edilmeye çalışılıyor. ABD de Suriye merkezli yeni bir kuşatma planının parçası olarak tek adam rejimini işaret ediyor. 19 Mart darbe girişiminin ardından tarihinin en büyük krizini yaşayan Saray rejimi ise halkın yükselen isyanı karşısında dışarıdan destek arayışında."