Birini işaret ederek “adam kazandı” denemese de hemen herkes rahatlıkla “Adam kazanamadı!” diyebiliyor. Aslında, “adam” da değil de “adamlar”… Ya da “Sağ kazanamadı!” 

İspanya seçim sonucunu bu iki sözcükle özetlemek mümkün. Bu “kazanamama” hali sol blok açısından bir başarı. Başarı, çünkü seçimlerden önce tüm anketler ve medya merkez sağ PP ile aşırı sağ neo-Frankocu Vox’un sol koalisyona son vereceklerinden emindi.

Seçim öncesi süreçte sola, özellikle de hükümet ortağı Podemos’a dönük yalanlar ve kişisel aşağılamalarla örülü ağır bir kampanya yürütüldü. Podemos lideri Pablo İglesias ve eşi Irene Montero gece gündüz evlerinin önünde taciz edildiler. Podemos, İran’dan ve Venezuela’dan para aldığı iftiralarıyla hedefe oturtuldu.

Başbakan Pedro Sánchez de Vox’un “komünist, darbeci ayrılıkçılarla iş birliği içinde ve terörizmi desteklemek” gibi yaftalarından seçim sonuçları açıklandığında da kurtulamadı. Bu doğrultuda yayın yapmayan medya da onu aklamak suçlandı!

Tanıdık geliyor, değil mi? 

PP bu koşullarda birinci parti olarak 136 sandalye elde etti. Müstakbel ortağı Vox üçüncü olsa da seçimin en büyük kaybedeni olarak sandalye sayısını 52’den 33’e düşürdü. Öyle görülüyor ki, sağ blok ne yaparsa yapsın hükümet kurmak için gerekli 176 sayısına ulaşamayacak.

Ne sağ blok ne de sol ilerici blok mutlak çoğunluğa ulaşmak için yeterli sandalyeye sahip olmasa da sol blokun Sánchez liderliğinde hükümet kurma olasılığı biraz daha yüksek. 2017’de hakkındaki dava ve cezalar yüzünden ülkeden kaçıp Belçika’ya sığınan Carles Puigdemont’un Katalan ayrılıkçı partisi JxCAT iki bloktan birine evet demese bile çekimser kalırsa sol koalisyon mümkün. 

Sol ya da sağ blokun hükümet kuramaması durumunda İspanya Aralık ayında tekrar seçime gidecek. İspanya ya Eylül’de ilerici bir koalisyonla devam edecek ya da Aralık’ta yeni bir seçime gidecek. 

Yine de bütün Avrupa’da ve dünyada aşırı sağ bir dalga yükselirken ve İspanya’da Franco’dan sonra ilk kez ağırı sağın iktidara geleceğine neredeyse kesin gözüyle bakılırken elde edilen bu “adam/adamlar/sağ kazanamadı” sonucu azımsanacak şey değil.  

Seçim sonuçları belli olduktan sonra, PSOE lideri Sánchez solun geniş çatı partisi haline gelmiş Sumar’la (birlik) birlikte hükümet kurma olasılığının rahatlığıyla, sol yumruğunu havaya kaldırıp sağ elini de kalbinin üzerine koyarak parti genel merkezi önünde toplananları selamladı ve “Gerici blok başarısız oldu. Biz büyük bir demokrasiyiz!” dedi  

Podemos hızla güç kaybedip çökerken, komünistlerden yeşillere sol grup ve partileri Sumar çatısı altında toplamayı başararak bu çöküşü durduran Başbakan Yardımcısı ve Çalışma Bakanı Yolanda Díaz da, sonucu “Bugün İspanya ve Avrupa daha iyi nefes alıyor ve insanların daha huzurlu uyuyacağına inanıyorum” diye değerlendirdi ve kendisini acil bir görevin beklediğini ekledi: “Yarından itibaren İspanya’da hükümeti garanti altına almak için görüşmelere başlıyorum.” 

Kazandıkları 6-7 sandalye ile yeni hükümet için anahtar durumunda olan Bask ve Katalan partileri en kolay ikna edebilecek isim de Díaz.

Podemos dağılırken Díaz çıkıp da Podemos’u, ondan ayrılanları, komünistleri ve yeşilleri geniş bir platform içinde Sumar adı altında bir araya getirmeyi başaramasaydı “adam/adamlar/sağ” kazanacaktı. 

Kadınların ve LGBT bireylerin haklarını reddeden ve iş dünyasını işçilerle karşı karşıya getiren nefret koalisyonu” kazanacak, sol için de son derece ağır bir yenilgi ortaya çıkacaktı.

 Kazanamadılar… İspanya da gösterdi ki kazanmalarına engel olmanın da kazanabilmenin de yolu birleşik sol mücadeleden geçiyor.