Google Play Store
App Store
Akdeniz’in suyu Ege’yle 23’üncü kez buluştu
Fotoğraf: BirGün

Mehmet ERDAL

Önceki yıllarda olduğu gibi Akdeniz’den testilere doldurulacak suyu yürüyerek Ege Denizine taşımak isteyen Datçalılar Mayıs ayının ilk pazar günü saat 10.00 gibi Cumhuriyet Meydanı’na gelmeye başladılar. Dakikalar ilerledikçe sayıları arttı. Davulcular ve zurnacılar saat 10.30 gibi çalmaya başladılar; bu protokolde yer alan yetkililerin meydana geldiğine ve önceden duyurulduğu gibi Ege Denizi’ne götürülecek suyun testilere doldurulmaya başlanacağı anlamına geliyordu.

Datça Kaymakamı Murat Atıcı ve Datça Belediye Başkanı Aytaç Kurt meydanın denize yakın bölümüne doğru yürüdüler. Merdivenlerden inmeye başlamadan önce belediye başkanı Aytaç Kurt sağına soluna bakındı, DAÇEV (Datça Çevre ve Turizm Derneği) kurucularından ve önceki dönem başkanlarından yürüyüşü düzenleme komitesi başkanı yazar ve çevirmen Hüseyin Tüzün’ü yanına çağırdı. Üçlü davul zurna eşliğinde meydana gelen Datçalıların bir kısmı ile birlikte merdivenlerden indiler.

∗∗∗

Datça Belediye Başkanı Aytaç Kurt, “Tarihin bize yüklediği misyonla, 3 bin yıldan beri bulunan bu coğrafyada yaşayan insanların tarihsel süreçte oluşturdukları bir kültüre katkı olsun diye DAÇEV sayesinde bir yürüyüş başlatmıştık” dedi. DAÇEV kurucularından Hüseyin Tüzün, “2000 yılında rahmetli Turgay Sönmez’in fikriydi bu yürüyüş olayı ve bizler ‘tamam’ dedik. Yılda bir kere Mayıs ayının ilk Pazar gününde bu yürüyüşü yapma kararı aldık. ‘Datçalıları bir araya getirelim, birlikte dostluk ve doğa yürüyüşünü yapalım. Hem birbirlerini daha yakından tanımış olsunlar hem sonunda da eğlenelim baharın tadını çıkaralım’ dedik. Böylece bu etkinliği başlattık ama bu arada aklımıza Knidosluların Perslere karşı kendilerini savunmak için Balıkaşıran’da kanal açarak iki denizi birbirine kavuşturma girişimi geldi. Biz de bunun üzerine ‘Madem onlar beceremedi, biz bu olaya bir gönderme yapalım Akdeniz’in suyunu alıp Gökova Körfezi’ndeki Gereme koyuna dökeriz ve böylece onların beceremediklerini biz yapmış oluruz, temsili olarak da iki suyu birleştirmiş oluruz’ dedik” şeklinde konuştu.

Protokoldekiler konuşmalarını bitirince ellerinde bir ipin ucuna bağlı testileri sarkıttılar, Akdeniz’in sularıyla doldurdular.

Testiler doldurulduktan sonra protokol önde davul zurna eşliğinde yürüyüş başladı; Kumluk Sahili boyunca yıkılan Öğretmen Evi’ne yüründü. Oraya varıldıktan sonra protokoldekiler ayrıldılar. Katıyalı Piknik Alanı’na yürüyerek gidemeyeceğini düşünenler traktörlerin arkasındaki römorklardan oluşturulmuş çek çeklere bindiler. Tahminen 2,5 saat sürecek yürüyüşü tamamlayabileceğini ya da yürüyebilecekleri yere kadar yürümeyi ve o noktadan sonrası çek çeklere binmeyi düşünenler Sevgi Yolu boyunca yürümeye başladılar.

Bu yazıyı yazmadan önce bilgisine başvurduğum yaşam savunucularından DAÇEV üyesi Melda Omay Avukat Turgay Sönmez’i tanıdığını, ÖDP’ye yakın birisi (Bir dönem ÖDP Datça İlçe Örgütü Başkanı) ve bu yürüyüşü önerdiğinde DAÇEV Başkanı olduğunu anımsadığını belirtti. Yürüyüşün ilk başlardaki ana temasının Türkiye-Yunanistan arasındaki düşmanlığı ortadan kaldırmaya atfen “Barış” olarak belirlendiğini,  Akdeniz ile Ege Denizi’nin sularını buluşturarak iki denizin barışmasına göndermede bulunduğunu ama zamanla olayın piknik yönünün öne geçtiğini söyledi.

Melda Omay, bir rivayete göre Hüseyin Tüzün’ün konuşmasında değindiği gibi Knidosluların Pers işgaline karşı Balıkaşıran’da bir kanal açarak Datça’yı ana karadan koparmaya çalıştığını, bir başka rivayete göre ise Balıkaşıran’ın “Kayıkaşıran”dan geldiğini söyledi. Rivayete göre Gökovalı balıkçılar yeterince balık avlayamadıkları zamanlarda kayıklarını sırtlarına alıp Akdeniz’e geçerler, orada avlandıktan sonra gerisin geriye dönerlermiş. Bu nedenle Akdeniz ile Ege’nin birbirine en yakın olduğu o yere “Kayıkaşıran” denilmiş, zamanla bu adlandırma Balıkaşıran’a dönüşmüş.

∗∗∗

Kızlan Muhtarı Uğural Suat Kahraman Kızlanlıların Akdeniz’den Ege’ye Yürüyüş başlamadan önceki yıllarda Hıdırellez’de eğer Hıdırellez pazar gününe denk geliyorsa Katıyalı Piknik Yeri’ne gidip orada Hıdırellez’i kutladıklarını, şimdilerde yürüyüş günü Katıyalı Piknik Alanı’nındaki eğlence ile yetindiklerini söyledi. 2014 yılına kadar Kızlan Muhtarlığı yürüyüş sonunda varılan piknik alanında gelenler için hazır bulundurulan sandalyeleri, masaları ve davulcu ile zurnacıyı ücretlerini ödemiş. 2014 yılında Muğla Büyükşehir olduktan sonra Kızlan Muhtarlığı’nın görevini Datça Belediyesi üstlenmiş.

Yürüyüş, Sevgi Yolu’nu, Burgaz Ören Yeri’ni, Denizliler Sitesi’ni, Azmak Yolu’nu, Kızlan Yel Değirmenlerini, Kızlan Çeşmebaşı Meydanını, Kez Yolu/Tepesi’ni izleyen yürüyüş Gereme Koyu’na vardıktan sonra Gökova Körfezi boyunca ilerleyerek Katıya Piknik Alanı’nda sona erdi. Bu yıl yürüyüşe katılanların geçen yıllara göre az, piknik alanında toplananların ise oldukça çok olduğu etkinlik Akdeniz’den testilere doldurulan suyun törenle denize dökülmesi, İskele Mahallesi’nin genç muhtarı Meriç Bora’nın su dökülmesi biter bitmez anında üstündeki tişörtü çıkarıp denize atlaması ve böylece bir anlamda deniz sezonunu başlatması, çeşitli oyunlar, yerel sanatçıların söylediği şarkılarla beraber keyifli bir gün geçirmeleriyle devam etti. Datça Belediyesi’nin konuklara dağıttığı keşkek bu yılki etkinliğin ayırt edici özelliği oldu.