Nurcan Bilge Gökdemir
nurcangokdemir@birgun.netAKP bütçesi “Şahsa özel”
Erdoğan’ın kullandığı ve hesabı sorulamayan örtülü ödeneğin büyüklüğü tartışılırken diğer kurumlar da “özel hesaplar” yoluyla denetimden uzak alanlar yaratıyor. Sadece bu özel hesaplar bile senaryosunu AKP’nin yazdığı ve herkesi figüranı haline getirdiği oyunun yeni bir örneği.
Tek adam rejiminin kurumsallaşmasıyla zaten kör topal ilerleyen temsili demokrasi tamamen işlemez hale geldi. Temsili demokrasinin olmazsa olmaz kuralları var. Bunların en önemlilerinden biri de bütçe hakkı… Eski dönemin birçok kuralı gibi bunun da artık sadece isminin kaldığına, önce TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda sonra Genel Kurul’da yapılan ve haftalar süren bütçe görüşmelerinde her yıl bir kez daha tanık olunuyor.
Yurttaşlar, bütçe hakkını seçtikleri milletvekilleri aracılığıyla kullanırlar. Bu da yönetim tarafından hazırlanan bütçe teklifinin TBMM’ye sunulması ve burada görüşülerek kabulüyle gerçekleşir. İktidar çoğunluğunun Meclis’te görüşme sürecini oylarıyla yönlendirerek müdahaleyi imkansız hale getirdikleri bilinen bir gerçek, bütçe teklifi TBMM’ye geldiği gibi ya da iktidarın istediği değişiklikler kabul edilerek yasalaşır. Herkesin yakından bildiği bu oyun yıllardır sürüp gidiyor.
Eski alışkanlıklarla sürdürülen bu “…mış gibi yapma” süreci sadece TBMM’de yaşanmıyor. Kamu gelir ve giderleri arasında uyum sağlamayı anlatan mali disiplin ve bütçe hakkı ülke yönetilirken, bütçe teklifi hazırlanırken zaten yok sayılıyor. Bunun sayısız örneğine tanıklık ediliyor, ancak en çarpıcı örneklerinden birini “özel hesap”, “özel fon hesabı”, “kaynak yönetimi hesabı” gibi isimlerle oluşturulan kontrol dışı hesap, bütçe ve fonlarda görüyoruz.
KÜÇÜK ‘ÖRTÜLÜLER’
Erdoğan tarafından kullanılan ve artık herkesin bildiği gibi hesabı sorulamayan örtülü ödeneğin ulaştığı dev büyüklük tartışılırken diğer kamu kurumları da oluşturdukları “özel hesaplar” yoluyla kendilerine keyfi ve denetimden uzak alanlar yaratıyor.
Böylelikle bu kurumlar Meclis’e dolayısıyla da yurttaşlara ait olan bütçe hakkını yıllardır Anayasa, bütçe kanunları ve bütçe ile ilgili tüm mevzuata aykırı olarak ayaklar altına alıyor. Bu harcama kalemleri, Meclis tarafından tartışılamıyor, denetlenemiyor, dolayısıyla hesabı da sorulmuyor.
CHP TBMM Grubu’nun hazırladığı ayrıntılı muhalefet şerhinde de bu kontrol dışı hesap, bütçe ve fonlara dikkat çekiliyor:
“Özellikle E- cetveline konulan bazı hükümlerle kanunla düzenlenmesi gereken yetkilere benzer hükümler konularak kamu kaynaklarının mali yönetim ve denetim sisteminin dışına çıkarıldığına, mevcut kamu harcama ve denetim hukukuna tabi olmadan oluşturulan bu hesaplardan yapılacak harcamaların, desteklemelerin, hibelerin; türlerini, sınırlarını, şartlarını, kapsamını, kullanımını, diğer kamu kurumlarına, belediyelere, özel sektör kuruluşlarına ve sivil toplum otoritelerine aktarma esaslarını ve denetimini düzenlemeye Cumhurbaşkanlığı, ilgili Bakanlık veya bakan yetkili kılınıyor.”
TBMM’nin bütçe hakkın engelleyen, mali saydamlık ve hesap verilebilirlik ilkelerine de aykırılık teşkil ettiği ifade edilen bu hesapların işleyişi şöyle anlatılıyor:
Kamu idarelerinin bütçe ödeneklerinin bir kısmı bütçe sistemi dışına çıkarılarak özel hesaplara aktarılmaktadır.
Harcama yetkilisi, muhasebe yetkilisi, gibi görevlilerin belirlenme yetkisi Bakan’a verilmektedir.
Özel hesap uygulamaları için ayrı bir vezne açılmaktadır.
Özel hesaptan yapılacak harcamalar kamu harcama hukukunun genel esaslarını belirleyen
5018 ve 4734 sayılı Kanunun kapsamı dışına çıkarılmaya çalışılmıştır.”
MİLYARLAR BÜTÇE DIŞI
Anayasa Mahkemesi’nin kısmen iptal ettiği bu uygulamaya ilişkin Sayıştay’ın Dış Denetim Genel Değerlendirme Raporu’nda da önemli tespitlere yer veriliyor. Sayıştay da yıllardır birbirinin aynısı tespitlere raporlarında yer veriyor ama dinleyen yok…
Denetimlerde “mali tabloların, üst yöneticinin sorumluluğu altında bulunan kaynakların tamamını içerecek şekilde hazırlanmadığı bütçeye dahil edilmeyen ve malî tablolarda raporlanmayan hesapların bulunduğu” tespitiyle kamu kaynaklarının kullanımında yaşanan başıboşluk ifade ediliyor.
2025 yılı Bütçe Teklifinde de Dışişleri Bakanlığı, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, (Kalkınma Ajansları, Bölge Kalkınma İdareleri), Cumhurbaşkanlığı (Milli Savunma Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü) Sağlık Bakanlığı, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı (İl Valilikleri) gibi birçok idarenin bütçelerine konulan veya açılacak tertiplerle bu alışkanlığın sürdürüleceği görülüyor.
SOMALİ’DEN DİŞ FIRÇASINA
2024 yılında E-Cetveline konulan hükümlerle özel hesaplar veya benzeri hesaplarına 11 milyar aktarılan kurumlar şöyle:
• Dışişleri Bakanlığının gerçekleşmesi önceden öngörülemeyen uluslararası toplantıların giderlerinin karşılanması, yeni ve daha önce tahliye edilen temsilciliklerin açılması, Kıbrıs ve yurtdışında yürütülecek faaliyetler için 302 milyon 76 bin TL,
• İslam İşbirliği Teşkilatı ve İSEDAK üyesi ülkelere destek sağlamak amacıyla geliştirilen program ve projeler ile ödemesi devam edenler için 120 milyon lira,
• Kalkınma ajanslarının yürüttüğü Cazibe Merkezlerini Destekleme Programı, Sosyal Gelişmeyi Destekleme Programı, Kurumsal Dönüşüm ve Sürdürülebilirlik Destek Programı ve bölgesel gelişme amaçlı diğer entegre ve tematik destek programlarına sağlanan destekler, kalkınma ajansları tarafından kamu idarelerine sağlanan destekler için 3 milyar 936 milyon lira,
• Somali Silahlı Kuvvetlerinin yeniden yapılandırılması, Somali Polis Özel Harekât Personelinin eğitilmesi, TSK’nin gönderilmesine karar verilen yerlerde yapılacak harcamalar 6 milyar 670 milyon lira,
• Diş fırçası ve diş macunu alımı için 20 milyon 803 bin lira,
• Yaşlı Destek Programı için 11 milyon 278 bin lira.
AKIBETLERİ MEÇHUL
Sayıştay da her yıl hazırladığı raporlarda, bütçe ve kesin hesap tutarlarına yansımayan “özel hesap” tipinde bazı hesaplara da dikkati çekiyor.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın 22 milyarlık Dönüşüm Projeleri Özel Hesabı, Ticaret Bakanlığı’nın 9.5 milyon liralık “Akıbeti bilinmeyen” hesabı, Emniyet Genel Müdürlüğü’nün yaklaşık 50 milyon liralık hesabı, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın 105 milyon liralık hesabı, Ulaştırma Bakanlığı’nın Evrensel Posta Hizmet Gelirlerinden 378 milyon lira, Evrensel Hizmet Gelirlerinden 4.9 milyar liralık hesabı… Sadece bunlarla da sınırlı değil daha birçok bakanlık ve genel müdürlük içinde böyle kara deliklerin yaratıldığı görülüyor.
“…MIŞ’LAR ÜLKESİ”
Önceki gün TBMM Genel Kurulu’nda 2025 yılı bütçe teklifinin görüşmelerine başlandı. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz normal koşullarda Recep Tayyip Erdoğan’ın sunması gereken bütçenin sunumunu yaptı. Erdoğan’ın sunum için bile TBMM’ye gelmemesinin ortaya koyduğu absürdlük bir yana Yılmaz da denge ve denetleme sisteminin işlediği normal bir rejim işleyişi varmış gibi bütçe tekliflerini bilinen tüm evrensel ilkeleri de ihmal etmeyerek anlattı. Sadece bu özel hesaplar, ya da diğer isimleriyle özel fon hesapları ya da kaynak yönetimi hesapları bile senaryosunu AKP’nin yazdığı ve herkesi figüranı haline getirdiği oyunun yeni bir örneği olarak ortada duruyorken kitabi ifadelerle bütçeyi sundu. TBMM 20 Aralık’a kadar yeni bir oyuna tanıklık edecek. Bu son oyunun ismi "Bütçe görüşmeleri"...