Google Play Store
App Store
Nurcan Bilge Gökdemir

Nurcan Bilge Gökdemir

nurcangokdemir@birgun.net

İktidardaki ‘değişim’ söyleminin sadece lafta kaldığı görüldü. Ülkeyi batağa sürükleyen AKP politikalarının uygulayıcısı olan isimlerin büyük çoğunluğu farklı pozisyonlarda yine karar verici konumda.

AKP’de değişim mi?
Fotoğraf: Depo Photos

14/28 Mayıs seçimlerinden koltuğunu koruyarak çıkmasına, pırıltılı bir yeni dönem sunumuyla iktidarını sürdüreceğini ilan etmesine karşın Erdoğan, sürpriz bir kararla partisini kongreye götürdü.  Büyük bir hezimet yaşayan CHP’nin ve İYİ Parti’nin kongre kararı alması siyasetin olağan akışına uygun bir beklentiydi ancak AKP’nin kongresini toplama kararı “Buna niye gerek duyuldu?” sorularına yol açtı.

Erdoğan, 28 Mayıs gecesi sergilenen zafer havası, o görkemli kutlamaların arkasını görebilecek deneyime sahip bir lider. Parti örgütünde, merkez yönetiminde yaşanan tartışmaları, seçimi kaybetme ihtimalinin ortaya çıkmasıyla gemiden atlayanları, içine girilen bozgun havasını ve esas önemlisi oy desteğindeki yüzde 15’lik erimeyi görebilen bir genel başkan. AKP’li isimlerin giderek bozulan gelir dağılımından zenginleşerek çıkması, ekonomik krizin önlenemez hale gelmesi, uyuşturucu partilerinin, rant girişimlerinin, haksız zenginleşme ve israfın, kanun dışı grupların yaşamın her alanında etkili hale gelmesinin sonuçlarını tahlil edebilen bir siyasetçi.

Erdoğan, Gezi Direnişi sırasında yaşadığı iktidarını kaybetme korkusunu bir kez de 14/28 Mayıs seçimleri öncesi yaşadı. Kıl payı bir kez daha yakaladığı iktidarı bir sonraki seçimde de korumak için  önlem alınması gerektiğini herkesten daha iyi biliyordu. Ekonomik krizi engelleme, gelir dağılımını düzeltme, işsizliği, hayat pahalılığını önleme konusunda hareket imkanı olmadığından en iyi bildiği ve geçmişte sonuç aldığı bir yola başvurdu. Meclis grubunu, kabineyi ve parti yönetimini yenileme…

YÜZDE 90’I BULDU

Önce milletvekilleri, ardından kabine ve son olarak da parti yönetiminde değişiklik yaptı. Milletvekili seçimlerinde milletvekillerinin yaklaşık yüzde 65’i değişti. Kabinede, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ile Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy dışındaki tüm isimleri değiştirdi, kabineyi 15 yeni isimle tahkim etti. Kabinedeki değişiklik yüzde 90’ı buldu.

Ardından  7 Kasım günü partisinin kongresini toplayarak parti organlarında değişiklik yaptı. Diğer kurullarda olduğu gibi MKYK’nin de büyük bölümü yeniden aday gösterilmedi. Erdoğan, MKYK’nin üçte ikisini değiştirdi. 75 üyeli MKYK’de 26 isim yeniden seçilirken 49 isim görevi bıraktı. Ancak algı yönetimi konusundaki büyük becerisi muhalifleri tarafından bile kabul edilen Erdoğan, kongrede yaptığı konuşmayla bu sözde değişimin altını da şu ifadelerle çizdi:

“Değişim ruhuna sahip çıkmaya devam edeceğiz. Bu kongrede, yeni bir değişimi AK Parti'de göreceksiniz. Geniş dağılımı olan, parlamentodaki yapısıyla parti yapısının çok çok farklı olduğu bugünkü kongrede de MKYK ile genel merkez organlarımızla aynı heyecanı tekrar yaşayacağız. Kurullardaki görevlerine devam edenler yanında yeniden ve ilk defa bu kademelerde vazife üstlenen arkadaşlarımızı göreceğiz. Kendi içimizdeki bu değişim ruhuna sahip çıktığımız sürece, nice başarıların bizi beklediğine inanıyorum. Ne zaman ki değişim irademizi kaybederiz, işte o vakit bir kısır döngüye düşeriz.”

Yaşananlar böyle peki AKP değişti mi gerçekten? Erdoğan’ın bugüne kadar izlediği politikalara ilişkin özeleştiri yaptığını duymadık, bunu bir kenara bırakalım… Tek karar vericinin Erdoğan olduğu gerçeğinden hareketle AKP’nin ülkeyi sürüklediği batağın sorumlusu sadece bu gözden çıkartılmış gibi görünen isimler mi? Bir soru daha var ki en önemlisi bu, bunlar gerçekten gözden çıkartıldı mı, şimdi neredeler?

ESKİ BAKANLAR NEREDE?

Öncelikle Erdoğan’ın kurmay heyeti olarak kabul edilen 18 kişilik MYK’nin büyük ölçüde aynen korunduğunu belirtelim, kabineden uzaklaştırılan eski bakanlar nerede?  Yeniden bakan olarak görevlendirilen Koca ve Ersoy dışındaki tüm isimler milletvekili seçildi. Büyük bölümü geçmişte görev yaptıkları bakanlıkları ile ilgili TBMM ihtisas komisyonlarına başkan oldu.  İçişleri Komisyonu’na Süleyman Soylu, Milli Eğitim Komisyonu’na Mahmut Özer, Milli Savunma Komisyonu’na Hulusi Akar, Çevre Komisyonu’na Murat Kurum, Tarım Komisyonu’na da Vahit Kirişçi... Hükümetin yasa tekliflerini hayata geçirmede kilit olan ihtisas komisyonlarının yönetimi bir önceki kabinenin aynısı oldu.

Oğlunun kumar masası görüntüleri, uyuşturucu trafiği imalı haberler, ekonomik gücüyle açıklanamayacak zenginleşmesi ile 21 yıllık AKP iktidarlarının simgesine dönüşen Binali Yıldırım artık AKP Genel Başkan Vekili değil. Ama onun da gözden çıkartıldığını görmüyoruz, bu görev yerine daha düşük bir görev olmakla birlikte Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyesi olması bekleniyor.

Siyasette bir konuma sahip olamayanların da bürokraside değerlendirileceği beklentisi geçmişteki örneklerine bakıldığında abartı olarak değerlendirilemez.

Tek tek isimlere bakıldığında değişimin sadece lafta kaldığı, ülkeyi batağa sürükleyen AKP politikalarının uygulayıcısı olan isimlerin büyük çoğunluğunun farklı pozisyonlarda ancak yine karar verici konumda oldukları görülüyor. Esas önemlisi tek karar verici olan Erdoğan, hala yönetimde…