Google Play Store
App Store

19 Mart darbesine karşı verilen toplumsal mücadele sürecinde 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet suçlamasıyla yüzlerce öğrenci tutuklandı. Sabahın köründe evlerinden alınan öğrencilere şablon kararlarla tutuklama kararları çıkarıldı. Sulh ceza mahkemeleri gerekçesiz kararlara imza attı. Öğrenciler hak arama özgürlüklerini kullandıkları, iktidarın keyfi uygulamalarına karşı durdukları için tutuklandılar ve hâlâ hapiste olanlar var. AKP bir türlü kabul edemese de toplantı, gösteri, yürüyüş izinsiz olabilir zira bu temel bir haktır. Mevzu haklar olunca üç maymunu oynayan, canını sıktığı herkesi hapse atma yolunu seçen AKP yüzünden öğrencilerin eğitim hakları da ellerinden alındı. Bu kararlar AKP’nin bozgununun büyürken zalimliklerinin de büyüdüğünün bir başka göstergesi.

Esila Ayık da tutuklanan öğrencilerden. 8 Nisan’da Kadıköy Dayanışma Sahnesi’nde taşıdığı "Diktatör Erdoğan" dövizi sebebiyle yasaya, hukuka aykırı olarak cezaevinde. Esila kronik kalp ve böbrek hastası. Cezaevinde sıklıkla fenalaştığını, tansiyonun yükseldiğini, kalbinin sıkıştığını, kustuğunu, bilinç kaybı yaşadığını, tekerlekli sandalye ile acile kaldırıldığını ve akabinde tekrar cezaevine gönderildiğini okuyoruz. İfade özgürlüğünü kullandığı için uyduruk gerekçelerle cezaevinde olan ve cezaevinde akut sağlık sorunları ile boğuşan Esila’nın tahliye talebinin hala incelenmediğini de…

Gazetemiz muhabiri Sarya Toprak’ın hazırladığı haberler sayesinde Esila’nın sağlık durumu hakkında bilgileniyoruz. Sarya sadece Esila’nın sesi değil, ilaçlarına iki senedir ulaşamayan hükümlülerin de sesi oldu. O’nun ısrarlı takibi sayesinde, revir yüzü görmeyen hükümlülerin sesini duydu cezaevi yönetimi. Sarya Toprak gibi gazeteciler olduğu sürece içimiz bu siyasal İslamci faşist iklimde bir nebze rahat. Anayasa’dan kaynaklanan haklarını kullandığı için tutuklu olan gençlerin ve akut sağlık sorunları olan Elisa Ayık’ın bir an evvel tahliyesi ve beraat etmesi gerekmektedir. O güne kadar Elisa ve tüm tutuklu gençler için adalet demeye devam edeceğiz.

Gençlerden pek korkan AKP, hukukun üstünlüğü ve demokrasi yitirilirse ekmekten de sudan da olunacağını da görmek istemiyor ve içinde bulunduğumuz şartlar tam bir distopya atmosferini andırıyor.

PAKETLENEN YARGIDA HUKUK YOK

Her paket için “Yargı hizmetlerinin etkinliğini artırmaya yönelik önemli düzenlemeler var” denilerek sunulan yasal düzenlemelerden biri daha yolda. Sahi, ne paketler geldi geçti düzelemedi bir türlü AKP’nin yargısı! AKP Adaleti’nin Bakanı Yılmaz Tunç, 23 Nisan resepsiyonunda 40 maddelik 10. Yargı Paketi’ne ilişkin ayaküstü, zar zor bilgicikler verdi. Her yargı paketinde aynı durumu yaşıyoruz. Ne parlamento üyelerinin ne de halkın bilgisi var. Kurdelesini AKP Genel Başkanının bağladığı ve de kestiği paketlerin içeriğini ancak zamanı gelince öğrenebiliyoruz.

Teveccüh buyurulup halka verilen bilgiden bazı başlıklar:

Genel af yok

Paket birkaç güne TBMM AKP grubuna gönderilecek

İnfaz indirimi pakette yer alacak

2 yılın altındaki suçlarda yatarın artık 5/1’i cezaevinde geçirilecek

Kamu düzenini bozma tehlikesi tutuklama nedeni olarak yasaya girecek

Taslak, siyasal iktidara muhalif ses edene özel tutuklama düzenlemesini içeriyor. Yasalaşırsa örneğin, Saraçhane tarzı eylemlere katılmak kamu düzenini bozmak olarak kabul edilip tutuklama gerekçesi olacak. 2 yılın altındaki suçlarda yatarın artık 5/1’i cezaevinde geçirilecek demek ise gazetecilere ve ifade özgürlüklerini kullanan herkese cezaevi yolu görünecek demek. Ezcümle 10. Yargı Paketi diyor ki; faşizmin baskısı artacak, insan hakları, adil yargılanma hakkı havada bulut, sen bu işi unut. Uzun süre önce bağımsızlığını yitiren yargı organına güvendikleri için bu taslakları hazırlayabiliyorlar. Bize düşen de, siyasal iktidara sesini çıkaranın sesini keseriz tasarısının yasalaşmaması için mücadelemizi yükseltmek. Daha önce yaptık, yine yaparız.