Google Play Store
App Store

Bugün Orhan Veli’yi nasıl Müşfik Kenter ile anıyorsak, Nâzım Hikmet’i de mutlaka Genco Erkal ile hatırlayacağız. Çünkü Genco Erkal, yasaklı yıllarında Nâzım’ı yaşattı, duyurdu, gelecek kuşaklara taşıdı. Genco Erkal’a çok şey borçluyuz!

Alkışlarla Genco Erkal

Tekin Deniz - Arşivci, Yazar

Bütün ömrünüzü not tuttuğunuzu, bu notların ve dahi her şeyinizin acısıyla tatlısıyla, eksisiyle artısıyla bilindiğini, görüldüğünü düşünün. Genco Erkal işte böyle bir hayat yaşadı. Cumhuriyet dönemi tiyatro tarihimizin en önemli tanıklarından biriydi.

Bir evin içinde yaşar gibi yaşadık, gördük, duyduk olan biten hemen hemen her şeyi. Kendi çapımızda bir çağın, bir dönemin tanığı olduk. Temmuz ayında Şener Kökkaya’yı, Ferit Edgü’yü, Afşar Timuçin’i, Kenan Işık’ı yitirdik. Şimdi de Genco Erkal. Bunlar tarifsiz kayıplar. Büyük hafızalar!

Acaba ne kadar büyük isimleri yitirdiğimizi doğru şekilde idrak edebiliyor muyuz?

Türkiye’nin yakın tarihinin en önemli tanıklarıydı bu isimler. Özellikle 1960’lardan bu yana geçen süreçte pek çok alanda imzaları oldu.

Böyle isimler yitirildiğinde, herhangi bir kimsenin ölümü gibi olmuyor gidişleri. Arkalarında bıraktıkları duygusal ve düşüncel mirasla bütün bir toplumu ilgilendiren bir hafıza sorununa tekabül ediyor boşlukları. Bu yüzden onlara ve duygusal-düşünsel miraslarına sahip çıkmalıyız.

İdealist bir kuşaktı bu kuşak. Ülkelerine ve içlerinde yaşadıkları topluma karşı hep bir borçluluk, bir ödev duygusuyla hareket ettiler. Genco Erkal, işte bu yüzden hasta haliyle Türkiye’yi karış karış gezdi! Muhsin Ertuğrul’un da işaret ettiği gibi: “Eğer tiyatro Anadolu’nun en ücra köşelerine kadar gidemezse; taassuba, sahte dindarlığa, yalana, riyaya karşı açılan mücadelede silah olarak ne kullanacağız?” diyordu. Bu yüzden Anadolu’nun her köyüne, her kasabasına ulaşmaya çalıştı. Çünkü okulun gidemediği yerde tiyatronun da bir okul vazifesi gördüğüne inanılıyordu. Genco Erkal’ın en büyük düşlerinden biri de ustası Muhsin Ertuğrul’un “Bölge Tiyatroları” hayalini gerçekleştirmekti. Neydi Bölge Tiyatroları? Büyük kentler dışında da ödenekli tiyatrolar, özel tiyatrolar olsundu. Üstelik bunlar aynı zamanda gezici kumpanyalar halinde, sırasında dağ köylerine ve en ücra yerlere kadar gidebilsindi. Peki Genco Erkal bunları neden yaptı? Neden olacak, bir aydın olarak kendini yurduna, yaşadığı topluma ve çağına karşı sorumlu tuttuğundandı.

Genco Erkal’a çok şey borçluyuz! Daha birkaç yıl evvelinde bile hakkında soruşturmalar açıldı ama o sözünün arkasında durdu, geri adım atmadı: “Siz çobanlığa özenebilirsiniz ama biz sürü değiliz” dedi. Eleştirilerinde, oyunlarında asla hakaret, aşağılama, kabalık yoktu.

Sanatın, tiyatronun, aydın olmanın temel prensiplerinden olan uyarma vazifesinin gereği olarak, en iyi bildiği işi, tiyatroyu yaparak mevcut idarecilere yaptıkları yanlışları söyledi. Zaten başka türlü nasıl yaşanabilirdi? Nasıl Genco Erkal olunabilirdi ki?

Bugün Orhan Veli’yi nasıl Müşfik Kenter ile anıyorsak, Nâzım Hikmet’i de mutlaka Genco Erkal ile hatırlayacağız. Çünkü Genco Erkal, yasaklı yıllarında Nâzım’ı yaşattı, duyurdu, gelecek kuşaklara taşıdı.

Korkmadan, geri adım atmadan: “Yaşamak Şakaya Gelmez” dedi.

Genco Erkal’ı halk nazarında bu kadar değerli kılan, bütün bir toplumun, onun; ilkeli namuslu, pırıl pırıl hayat yaşadığına şahitlik etmiş olmasıdır. Bu sevgi ve saygı, onun sadece bir tiyatrocu değil, aynı zamanda bir aydın, bir hak savunucusu olması nedeniyle gösterilen bir saygı ve sevgidir.

Her şey için teşekkürler Genco Usta! Gittiğin yerde de sonsuz alkışlar sana!

***

GENCO ERKAL’IN ARDINDAN

Demet Taner 

Türk Tiyatrosu Tarihi’nin en büyük aktörlerinden birini kaybettik. Çok önemliydi. Bütün yaşamı boyunca inandığı, beğendiği, savunduğu fikirlerden ödün vermedi. Sonuna kadar adaleti, hakkı, insanlığı savundu. Kendisini saygıyla anıyorum.

Arif Erkin 

Genco benim yetmiş yıllık arkadaşımdı, oğlum gibiydi. Esasında aramızda üç yaş vardı ama o bana hep baba derdi. Öyle bir hukukumuz vardı. Çok vefalıydı. Genco sadece bir tiyatro arkadaşımız değil, dostumuzdu, ailemizdi, içimizdi. Ailesini tanırdım. Zor günlerimde beni ziyaret eden, hatırlayan bir arkadaşımdı. Yokluğu tiyatromuz ve memleketimiz için büyük bir kayıp. Sağlığım el vermediği için cenazesine katılamadığım için üzgünüm.

Suna Keskin 

Gerçek bir yıldızdı Genco Erkal. Türk Tiyatrosu’na büyük hizmetleri var. Seyircisine son derece önemli bilgiler vermiş, onları eğitmiş, Dostlar Tiyatrosu’nu var etmiş ve bu tiyatroyu 60 yıl ayakta tutmuş bir sanatçı. Kolay değil. O nedenle büyük bir kayıp. Çok üzgünüm. Bir daha onun gibisi gelmez diye düşünüyorum. Ne mutlu bize ki Türk Tiyatrosu’na böylesine hizmet etmiş bir meslektaşımız geldi geçti. Onunla oyunlar oynadık, ondan feyz aldık. Onun için büyük bir acı yaşıyorum, aynı zamanda onunla aynı dönemde yaşadığım ve onu seyrettiğim için çok ama çok mutluyum. Alkışlarla Genco Erkal!

Behzat Uygur 

Genco Erkal, adını Türk Tiyatro Tarihine altın harflerle yazdırdı. Çok kıymetli bir tiyatrocuydu. Sadece oynadığı oyunlarla değil, mücadelesiyle de örnek teşkil etti. Her koşulda tiyatro yaptı ve bu koşulları da yarattı. Bu mesleği yapacak ve daha başlamadan yılma yoluna gidecek genç tiyatrocu adayları için önemli bir örnek teşkil ediyor. Önemli ustalarımızdan biriydi. Sevdiğim insanların öldüklerine inanmıyorum. Bir insan daima güzel bir şekilde konuşuluyor ve anılıyorsa, ölmez. Genco Abi de benim için öyle olacak, Unutulmayacak. Ben onunla ilgili anıları, hikâyeleri, dost sohbetlerini genç oyunculara da aktarmak istiyorum. Gittiğimiz her turnede Genco Abi’den bir ize rastlayacağım. Onu hep özleyeceğiz, hep hatırlayacak, hatırlatacağız.

Sumru Yavrucuk 

Tiyatromuzun en nadide çınarı toprağına çekildi. Bu topraklarda yaşamın ve tiyatronun yılmaz bir savaşçısı oldu. O yüzden de daha yaşarken unutulmaz bir anıt oldu. Altmış yıl önce çıktığı yolda hiç eskimeden son nefesine kadar tiyatro yaptı, alkışa doydu. Yeni yolunda da ayakta alkışlanacaktır, ustalar orada artık.

Şevket Çoruh 

Nâzım usta kalk iki cümle et! Sekseninde zeytin ağacı diken şiir sesli arkadaşın gitti!

Zeynep Erkekli 

Benim genç bir oyuncu olarak yapmak istediğim tiyatro Dostlar Tiyatrosunun yaptığı tiyatroydu. Genco Abi çok disiplinli bir hocaydı. Ondan çok şey öğrendik, öğrenmeye de devam edeceğiz. Onun bir sanatçı olarak onurlu duruşu, hayatta karşılığını bulmuştu. Onunla çalışmak tarifsiz bir şanstı ve onlardan aldığım bayrağı taşımak için de elimden gelen yapmaya devam edeceğim.

Kemal Başar 

Genco Erkal’ın kaybı çok acı... Coşkuyla yaşamış, üretmiş, çirkinliğe, hoyratlığa, ezmeye çalışanlara sanatla direnmiş, hiç eğilmemiş, asil, aydın bir hayat ve tiyatro savaşçısıydı. Ancak pek çok görüşte okuduğum gibi bir devrin sonu değil, olmamalı. Mesleğimizde onun gibi savaşçılardan başka yoksa, yenileri gelmiyorsa, o zaman Cumhuriyet gibi büyük bir devrin sonu gelebilir. İçinde yılmaz bir savaşçı taşımayandan, sorumluluğunu bilmeyenden tiyatrocu olur mu? Onu karanfillerle uğurluyoruz; cehaletle, gericilikle kavgasını unutmuyoruz.