Google Play Store
App Store

Anayasa Mahkemesi (AYM) kararlarının uygulanması, anayasal adil yargılanma hakkı ilkelerinin sonucu ve geçerlilik ölçüsüdür.  İcra yargısı, kararların doğrudan etkisi olarak uygulama ve uygulatma, kararların nesnel işlevi ve bu çerçevede kamusal makamların yükümlülüğünü kapsamına alır.

Anayasa Mahkemeleri, kararlarına saygı ve kararlarını uygulatmak için kendine özgü yetkilerle donatılmış bulunuyor ve bu yetkiler giderek çeşitleniyor. AYM kararlarının uygulanmasına karşı özellikle kurumsal direnmeleri aşmak ve sorumlulara yaptırım uygulamak için “anayasal icra yargısı” geliştirilmektedir.

“Anayasa Mahkemesi kararları… yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar.” (md. 153/son) hükmü açık olmakla birlikte birçok devlet Anayasası, böyle bir düzenlemenin ötesine geçerek kararların kimler tarafından ve nasıl uygulanacağına ilişkin açıkça kurallar öngörmekte. Anayasa Mahkemesi, doğası gereği, Anayasa’nın ve diğer resmi makamlarca yapılan yorumların nihai yorum merciidir; özellikle diğer makamların yorumlaması, Anayasa’ya aykırı olduğu zaman. Bu da, Anayasa Mahkemesi’nin yorum alanındaki üstünlüğünü doğrular.

Sorumluluk, Anayasaya aykırı işlem sahibine veya AYM kararını uygulamayana yöneltilmektedir. Yaptırım konusunda Anayasa Mahkemelerine tanınan yetkiler giderek artmakta. Ekvator Anayasası’na göre, eğer kamu görevlileri karara uygun hareket etmezler ise, “yargıç, görevden çıkarılmalarını emredebilir…”. AYM’nin, anayasal yargı kararlarını uygulamayanlara yaptırım uygulama yetkisi vardır.

İspanya’da, bu konuda 2015’ten bu yana somut ve oldukça ayrıntılı bir düzenleme yürürlüktedir. Kararının ihlalinin saptanması durumunda Anayasa Mahkemesi, kendiliğinden veya taraflardan birinin istemi üzerine, kararı uygulamakla yükümlü kurumları, makamları, görevlileri ve özel kişileri, uygulamaya ve belirlediği süre içinde kendisini bilgilendirmeye zorlayabilir. Mahkeme, kararının kısmen veya tümden yerine getirilmediğini saptarsa, para cezasından cezai yaptırıma uzanan önlemlerden birini kararlaştırabilir. Bireysel başvuru yoluyla “etkili bir korunma hakkı” veya etkili bir hukuki korumadan yararlanma hakkı da öngören İspanya Anayasası’na göre eğer olağan yargıç, Anayasa’yı AYM’nin öngördüğü biçimde uygulamaz ise, bu direnmeye karşı başvuru olanağı vardır. Bu durumda Anayasa yargıcı, “yargıçlar yargıcı” konumuyla karar veriyor.

Peru, Kostarika, Meksika ve Rusya’da benzeri düzenlemeler var. Kolombiya Anayasa Mahkemesi’nin yetkileri ve yükümlülükleri yargı aşamasıyla sınırlı olmayıp, kararların icra aşamasını da kapsar. Kostarika, AYM kararlarını uygulamayanlar veya uygulatmayanlar için hapis cezası öngörüyor. Meksika’da, kararların icra edilmemesi durumunda sorumluları görevden alma yaptırımı da öngörülüyor. Rusya’da AYM kararının uygulanmaması, kötü uygulanması veya uygulanmasına engel olunması, cezai yaptırım uygulanması sonucunu doğuruyor.

Gana Anayasası ise, ”ağır cezalı ve siyasi yasaklı” bir suç öngörüyor (md.2): ”Bu Anayasa gereğince, Mahkeme kararına saygı duymama veya gereklerini yerine getirmeme ağır bir suç oluşturur…”.  Bu suçu işleyen kişi, 10 yıla kadar hapis cezasına çarptırılabilir ve hapis cezasını çektikten sonra on yıl geçmedikçe seçilemez veya kamu görevine gelemez. Mozambik, Moldavya, Arnavutluk ve Letonya’da benzer yaptırımlar öngörülmüştür.

Anayasa Mahkemesi, Avrupa modeli ekseninde Avusturya, İtalya ve Almanya’dan sonra 1961 Anayasası ile kurulduğu sırada, adı geçen devletlerin hemen hiçbirinde anayasa yargısı yoktu. Son dokuz aydır, kararlarını uygulamama bir yana, kararları nedeniyle Anayasa Mahkemesi’ne karşı söylem, eylem ve işlemler, “anayasal düzeni ilga girişimi” olarak nitelenebilecek bir eşiğe ulaştı. Öyle ki, bu eylem ve işlemlerin öncülüğünü yapan kişi, savcılıkta en üst makama atanarak ödüllendirdi. Ödüllendirme, Yargı-Yürütme ve Yasama üçlüsünde yapıldı. Sistematik Anayasa ihlalleri ile “anayasal düzeni ilga girişimi” de Cumhuriyet’in temel organları üçlüsünde gerçekleşmiş oldu.

Bu nedenle, 16 Ağustos günü TBMM’nin Anayasa Mahkemesi (C. Atalay) kararını uygulaması, demokratik hukuk devletine ve Anayasal düzene dönüş adımını oluşturacak.