Google Play Store
App Store
Ayrımcılığa “No Pasaran”

Dr. Mine YILDIZ - VUB Brüksel Özgür Üniversitesi

Fransa’da gençlerin yakından takip ettiği 20 ünlü rapçi, Marine Le Pen ve Jordan Bardella'nın aşırı sağcı Ulusal Birlik (RN) partisinin hem Avrupa Parlamentosu (AP) hem de ilk turu yapılan Fransa Ulusal Meclisi seçimlerindeki yükselişine karşı “No Pasaran” isimli 10 dakikalık bir şarkı yayınladı. Şarkının gelirinin, yoksul ve evsiz insanları destekleyen yardım kuruluşu Abbé Pierre Vakfı'na bağışlanacağı duyuruldu.

No Pasarán (Geçit yok) isminin seçilmesi bir tesadüf değil elbet. İspanya'da Franco faşizmine karşı direnenlerin sloganından esinleniyor ve aşırı sağın oluşturduğu tehdidi ciddiye aldıklarını, Le Pen'in politikalarına yönelik hoşnutsuzluğu dile getirmek üzere kolektif bir çabayı ortaya koyuyor. Bu Fransız rap tarihinde bir ilk değil. Bugün de bu 20 rapçi geçmişteki aşırı sağ karşıtı hareketleri anımsatıyor ve “No Pasarán” ile Fransa gençliğini siyasal katılmaya teşvik etmeyi amaçlıyor.

Her bir rapçinin sözlerini kendilerinin yazdığı şarkının kimi bölümlerinde kullanılan ifadelerin kamuoyunda nefret söylemi ile ifade özgürlüğü tartışmalarına yol açması muhtemel görünüyor. Marine Le Pen, zaman kaybetmeden bu ifadeler ve “Yahudi karşıtlığı” nedeniyle rapçilere karşı yasal işlem başlatılması çağrısında bulundu bile.

FRANSA RAPİNDE KADIN DÜŞMANLIĞI

Fransa rap müziği için “cahillerin alt kültürü” diyen Cumhuriyetçi Parti (LR) lideri Eric Zemmour'a da bir gönderme var. Fransız çağdaş filozoflarından Alain Finkielkraut, Fransız rapini “aşırı şiddetin gerçek bir sözlü tekrarı” olarak tanımlıyor. Fransa’da rapçilerin çoğunun etnik kökenleri, Fransa sömürgesi ülkelere, Karayipler, Kuzey ve Batı Afrika'ya dayanıyor. Çoğu yoksul banliyölerde, gettolarda büyüyorlar ve o kültürden geliyorlar. Fransa rapi, fırsat eşitsizliği, ırkçılık, entegrasyon, sosyal adaletsizlik, hayal kırıklığı ve öfkenin önemli bir kanalı haline gelmiş durumda. Ancak rap sadece getto gençliğinin yaşadığı hoşnutsuzluğu ifade ettikleri bir kanal değil, aynı zamanda kadına yönelik şiddet içeren eylemler de dahil olmak üzere sayısız aşağılayıcı, cinsiyetçi ifadelerin normalleştirildiği(!) bir kanal haline geldi.

Fransa rapinde kadın, erkekler için “sorun yaratan,” erkeklerin “kullanacağı bir şey, bir meta,” sevgi ve saygıya layık olmayan tek kullanımlık insanlar olarak tasvir edilir. Kadın düşmanlığı elbette müzikte her daim var olmuştur. Ancak buradaki sorun, kadına yönelik şiddet, aşağılama, sözlü taciz, nefret ve cinsiyetçiliğin rap müzikle büyümesine izin verilmiş olması. Daha da kötüsü müzik piyasasında en çok dinlenen rapçiler, bu ifadeleri kullananlar oluyor.

CİNSİYETÇİLİK İLE IRKÇILIĞA YANIT

Kadın düşmanlığının (mizojini) düşünsel izleri, kadını günahın ve kötülüklerin temsili olarak gösterilmesi, Yunan mitolojisine kadar gidiyor. Tanrı Zeus, Prometheus’u cezalandırmak için ona bir hediye ve kötülük olarak tasarlanan, Pandora adında bir kadın gönderir. Pandora yanında çeyiz olarak getirdiği kutuyu açar, böylece kötülük yeryüzüne bir kadınla birlikte girmiş olur.

Ve evet, kadını kötüleyen, aşağılayan bu kolektif şarkı girişiminin içinde cinsiyetçi rapçiler de var. Şarkı sözlerine birkaç örnek:

Rapçi Kerçak: “...sola oy vereceğim ama bu sadece cannabis legal olsun diye değil... Mandela'yı takip etmediğim gibi diğer politikacıları da takip etmiyorum... tek bildiğim Marine'e oy vermeyeceğimiz ve Bardella'nın annesini…”

Rapçi RK: “Marine ve Bardella gidin ve annelerinizi...”

Feminist teoride kadın düşmanlığı tıpkı ırkçılık gibi politik bir ideoloji olarak değerlendirilir. Cinsiyetçilik de yeni ırkçı söylemin temel bileşenlerinden biridir. Irkçılığın insanlar arasındaki farklılıkları öne çıkararak yaptığı ayrımcılık, kadınları en kolay ve en çok ayrımcılığa uğrayan aktörler haline getirir.

Yaklaşık 10 dakikalık şarkının birkaç kısmı hariç büyük bir bölümü, zeki ve rasyonel bir anlatım ve tepkiden çok, aşırı sağın kendilerinde olmayana yönelik nefretine, yine nefret ve küfür yoluyla yanıt içeren ifadelerden oluşuyor. İnsanların duygularına oynayan, öfkesini körükleyen, nefret ve küfürle dolu, cinsiyetçi bir üslupla, karşı çıktıkları şeye dönüşmüşler gibi.

Rapçi Ashe 22, şarkı sözlerinde şöyle diyor: “Le Pen Marine'i tanımıyorum… Eğer faşistler kazanırsa, büyük kalibre bir silah alıp dışarı çıkacağım… ölmeyi hak ediyorlar…”

Tam da Fransa sağının “ekmeğine yağ sürecek” türden.