Dijital dünyada iz bırakmadan yaşamak neredeyse imkânsız. Artık her hareketimiz izlenmekte, arşivlenmekte ve en önemlisi yapay zekâ ile analiz edilmekte. Reklam sektörünün en iyi zamanları diyebiliriz. Onun dışında da çok fazla alanda bu veriler hayatımızın pek çok alanında kullanılmakta. Sadece alışverişle sınırlı değil anlayacağınız. Seçim zamanın kime oy vereceğimiz, cinsel tercihlerimiz, eş kriterlerimiz, çalıştığımız iş yerinde terfi edecek miyiz? Hepsi takip edilmekte. Üstelik bu takibe bile isteye izin vererek yaşamlarımızı sürdürüyoruz. İzin vermezsek ne mi olur? Maalesef pek çok hizmetten faydalanma şansımız olmaz, bir işe giremeyiz. Analog yaşamak isteyenler olabilir, hatta ne güzel yıllarmış diyebiliriz ancak çok sınırlı bir alanda kalmayı seçmiş oluruz. Bu aslında çok acımasızca itildiğimiz hatta mecbur bırakıldığımız bir sistemler dünyası.

Geçen hafta dünyaca ünlü bir arkadaşlık sitesi olan OkCupid yaptığı bir araştırmanın sonuçlarını yayımladı. Aslında araştırma değil, topladığı verilerin analizi sonrasında çıkan sonuçları yayımladı da diyebiliriz. Kendileri bunu gizlemiyor zaten. Topladıkları veriler üzerinden çıkarımlar yapıyorlar. Servis ettikleri bültenin başlığı “Dikkat Yaz Bitti! Bağlanma Sezonu Başlıyor.”

Şimdi size biraz araştırma sonuçlarından bahsetmek istiyorum. Bu veriler tamamen platform üzerinde kullanıcıların hareketlerinden toplanmış bilgilerin analizi sonrasında ortaya çıkmış. Yani gerçek insanların davranış eğilimleri sonucu bu tablo ortaya çıkmış. OkCupid kimdir, nedir diye merak ediyorsanız, direk onların kendilerini nasıl tanımladığını buraya ekleyeyim.

OkCupid Hakkında

OkCupid kullanıcılara inançları, ilgi alanları ve tercihleri gibi gerçek hayatta önemsedikleri konular hakkında detaylı sorular sorar ve algoritması sayesinde kullanıcıların karşısına onlar için en uygun eşleşmeyi çıkarır. 2004 yılında kurulan OkCupid, dünya çapında 110'dan fazla ülkede milyonlarca kişinin cinsiyet, cinsel yönelim, ırk ve din gibi farklı kriterler doğrultusunda birbiri ile tanışması konusunda her zaman öncü olmuştur.

BAĞLANMA SEZONU NEDİR? NE ZAMAN BAŞLAR?

Havaların tamamen soğuması ile birlikte aşağı yukarı Ekim civarında başlayan Bağlanma Sezonu, Şubat ayında Sevgililer Günü'yle birlikte son buluyor. Bu dönemi beraber geçirecekler adayları bulmak için daha fazla çaba sarf ederken, halihazırda bir flörtü bulunan kullanıcılar soğuk havaları birlikte geçirmek için ilişkilerinde daha fazla istikrar eğilimi gösteriyorlar. Yani Sevgililer Günü’ne kadar kendine partner bulan kişiler genelde 14 Şubat’a kadar ayrılmıyorlar.

BEKARLAR İÇİN EN ŞANSLI DÖNEM NE ZAMAN?

Her dönemin etkileşim konusunda yoğun olduğu günler var. Bunlar genelde bir mevsimsel

geçiş ya da özel bir günün, hafta sonuna denk gelmesiyle, aynı gezegenlerin doğru konuma gelmesi gibi ortaya çıkıyor. OkCupid, kullanıcılarının Ekim ayından Sevgililer Günü'ne kadar geçen bu süreyi kapsayan sorulara verdiği yanıtları inceledi. Verilere göre 2022 yılının "Bağlanma Sezonu"nda en yoğun gün 6 Kasım Pazar olacak gibi duruyor. Cadılar Bayramı ile yılbaşı gecesi arasının da yüzde 25'lik bir artışla uygulama üzerinde en fazla eşleşme yakalanan dönem olması bekleniyor.

Aslında ben bu araştırmayı sizinle örnek olarak paylaştım. Sebebi dikkat çekebilecek bir içerik olduğu için. Genelde internet sitelerinde bu tip araştırma sonuçları ile ilgili haberler en çok okunan haberler sıralamasında üstlerde yer alıyor. Bakın bu da bir tahmin değil. Bu da aslında verilerin okunması sonucu ortaya çıkan bir gerçek. Dediğim gibi hayatın her alanında izler bırakıyorsunuz ve bu izler aslında her zaman birilerinin çok işine yarıyor. Hatta sizin izinizle size bir ürün, hizmet satmak için bile kullanılmakta.

Meslek tercihi yapacak çocuğunuz olabilir, kendiniz olabilirsiniz, bir yakınınız olabilir. Veri analizi ve yorumlaması yapmak geleceğin en parlak mesleği. Kim ne derse desin, eğer bu işte iyiyseniz aç kalmayacağınızı garanti edebilirim. Üstelik yapay zekâ sizin için verileri toplayıp sınıflandırıyor. Sizin yapmanız tek şey bu verileri doğru okuyabilmek, yorumlamak ve çıkarımlarda bulunmak. Bu bir fabrikanın üretim verileri de olabilir. Üretim sırasında nerelerde iş yavaşlıyor, en çok hata nerede oluyor gibi verileri toplayıp analiz edip, verimliliği arttırabilmek mümkün. Bunu hangi patrona söyleseniz sizi başının üzerinde taşır. Geçen hafta farklı bir toplantıya daha katılmıştım. Cognitiwe adında bir startup. Yapay zeka destekli meyve sebze reyonlarını kameralar ile izleyerek, stok durumunu, sağlıklı olup olmadıklarını takip eden özel bir sistem geliştirmişler. Marketlerde yanlış koşullarda saklanan, sergilenen ürünlerin kaybının ne kadar ciddi boyutlarda olduğunu söylediler. Bu sistem yaygın kullanılabilse Afrika’da 5 yaş altı çocukların açlık sorununu çözebilecek bir tasarruf sağlanabileceğinden bahsettiler. İşte bu da verinin doğru okunup analiz edilmesine güzel bir örnek.

Bugüne kadar geleceğin meslekleri diye pek çok söyleşiye katıldım. Konuşmalar yaptım. Her zaman veri okuma, analiz yapmanın öneminden bahsettim. Gerçekten geleceği bırakın, bugünün en popüler mesleği oldu artık. Nedenini yazımın girişinde de söylemiştim. Artık her anlamda iz bırakarak ilerliyoruz bu hayatta. Bu izler anlamsız izler olarak kalmıyor. Bunu okumasını bilen, işleyen her anlamda kazanıyor. Tavsiyem bu yazımı bu alanda ilgisi olacağını düşündüğünüz gençlerle lütfen paylaşın. Oturdukları yerden dünyanın herhangi bir yerinde herhangi bir zamanda bırakılmış izleri okuyup, anlamlı veri haline getirip satabilirler. Büyük bir kurumda çalışabilirler. Üstelik ciddi maaşlar alarak. Gençlerimize bu anlamda yol göstermeliyiz, Gençleri bu alana kanalize etmek, belli bir yaşı geçmiş yetişkine bu dünyayı öğretmekten çok daha kolay.