Balıkesir: Kültürler ve karşılaşmalar şehri
Türkiye, Cumhuriyetin ilanından hemen sonra ülke coğrafyasını, dil ve kültür kriterine göre üç bölgeye ayıran, yoğun bir siyasal-yasal düzenleme çabası içindeydi. Bölgelerden ilki ‘Türk kültürlü’, diğeri ‘Türk kültürlü olması hedeflenen’ ve üçüncüsü de ‘boşaltılması gereken’ alanlar olarak tanımlanmıştı. İlk iki bölge arasında nüfus transferi olacak ve zamanla ülkede ‘dil ve kültür birliği’ sağlanacaktı. Aynı amaca uygun olarak bazı bölgeler yerleşime kapatılıp, ‘yasak mıntıka’ ilan edilecekti.
Üzerine yıllarca çalışıldıktan sonra 1934 yılında, 2510 sayılı İskan Kanunu olarak somutlaşan düzenlemeye göre Balıkesir, ‘Türk kültürlü’ nüfusun hakim olduğu şehirlerden biriydi ve bu nedenle diğer kültürlerden nüfusun iskanı için uygun bir sahaydı. Daha 1923’de mübadele ile başlayan süreçte göçmenlerin en çok iskân edildiği vilayetlerden biriydi. Mübadiller özellikle Ayvalık, Burhaniye, Sındırgı, Dursunbey, Erdek, Bandırma ve Edremit’e yerleştirilmişti. 1935’de yapılan nüfus sayımı verilerine göre, Balıkesir, tıpkı ülke gibi bir kültürler deposuna dönüşmüştü bile. O verilere göre Balıkesir’de 21 anadilden nüfus vardı. Gerçi bunlardan Abazca, Acemce, Ermenice, Arapça, Lehçe, Macarca, Rumence, Yahudice (İbranice) görece küçük kesimlerin dilleriydi ama yine de bunları ‘anadili’ olarak belirten bir nüfus vardı.
1935’de toplan nüfusu 481.372 olarak kayıtlara geçen Balıkesir, 56 il arasında beşinci sırada yer alıyordu. Vilayete bağlı Ayvalık, Susığırlık, Balya, Bandırma, Burhaniye, Dursunbey, Edremit, Sındırgı, Erdek, Gönen kazaları ve bunlara bağlı 48 nahiye bulunmaktaydı. Vilayette Türkçe dışında şu diller ve nüfus tespit edilmişti: Çerkesce (9.226), Pomakça (5.034), Rumca (3.470), Gürcüce (3.415), Bulgarca (2.625), Tatarca (1.849), Boşnakça (1.660), Sırpça (1.436), Kürtçe (902), Kıptice (774), Arnavutça (340), Lazca (255). Şehrin demografik yapısında Balkanlardan ve Kafkasya’dan gelen göçmenler baskın olduğunu Pomakça, Bulgarca, Sırpça, Boşnakça, Arnavutça gibi Balkan coğrafyasının dillerinden ve Çerkesce, Gürcüce, Tatarca, Lazca gibi Kafkasya coğrafyasının anadillerinden de anlamak mümkündü. Anadili Sırpça, Bulgarca, Macarca olanlar da, aslında Balkanlardan gelen Müslüman nüfusa işaret ediyordu.
Aynı sayımın verileri bu coğrafyanın yerli nüfus gruplarının varlıklarına da işaret ediyordu. Anadili Rumca ve Kıptice olan nüfus bunun örneğiydi. Türkiye’de Kıptice konuşanlar, Edirne ve İstanbul’dan sonra en fazla Balıkesir’de yaşıyorlardı. Rumca zaten bu coğrafyanın kadim dillerinden birisiydi. Osmanlı devletinin yaptığı nüfus sayımlarına göre, 20. yüzyılın başında, bazı ilçelerde nüfusun tamamına yakını Rumlardan oluşuyordu.
Balıkesir’in bir mübadil ve muhacir mekanı olduğunu gösteren verilerden birisi de, ‘yabancı ülkede doğan nüfus’un miktarıydı. 1935 yılı verilerine göre Balıkesir’de doğum yerleri başka ülke olanlar, toplam 55.486 kişiydi ve bunların toplam nüfus içindeki oranı %12’di. Bu oran Türkiye ortalamasının (%6) iki misliydi. Bu grupta 23.354 kişi ile Yunanistan ilk sırayı alıyordu ki yabancı ülke doğumlu olanların %42.08’ne denk geliyordu. Yunanistan’ı 19.686 kişi ile Bulgaristan takip ediyordu ve oranı %35 idi. Üçüncü sırada 6.426 kişi (% 11) ile Yugoslavya geliyordu. Romanya ise 3.336 kişiyle (% 6) dördüncü sıradaydı. Bu nüfus içinde kayda değer diğer ülke 1.115 kişi ve %2 oranla Rusya idi.
Bütün bu verilerin gösterdiği gibi Balıkesir, daha Cumhuriyetin ilk yıllarında sözcüğün gerçek anlamında bir göçmen vilayetine dönüşmüştü. Şehrin ‘Türk kültürlü’ olarak tanımlanması, ülke içindeki farklı dil ve kültür grupları için de bir iskan sahası olarak belirlenmesine yol açmış ve Balıkesir, adım adım bir kültürler ve karşılaşmalar şehri olarak gelişmişti.
Bugün de şehirde bu kültürlerin hepsinden izler bulmak olağandır. Bu aynı zamanda şehrin dil-kültür zenginliğine de işaret eden bir durumdur. Şehrin kültürel hafızasını korumak ise kendi başına önemli bir sosyolojik ihtiyaçtır. Bu yüzden Balıkesir’de Mübadiller-Muhacirler Müzesi kurmak, belki de bu hafızayı gelecek kuşaklara aktarmanın bir ilk aracı olabilir.