Barbar Avrupa
Dünya, geçen hafta, Suriye'nin Alevi bölgelerinde, HTŞ ve ona bağlı cihatçıların gerçekleştirdiği bir soykırıma tanıklık etti. Resmi açıklamalara göre 943 "sivil"in (gerçek sayısı bunun en az 10-15 katı) öldürüldüğü soykırım halen devam ediyor.
Cihatçı, selefi, barbar HTŞ çetesi ve militanları, öldürdüğü çocukların, gençlerin, kadınların videolarını -kâfir öldürüp cenneti garantilediklerini göstermek ve cihadı yaymak adına- sosyal medyaya bizzat kendi elleriyle servis ediyorlar. Böylece soykırım, tüm dünyada "naklen izleniyor." Bu, soykırımlar tarihinde bir ilk olabilir.
Vahşet ve cinayet eylemlerine başta İsrail olmak üzere Amerika ve Rusya'dan kınama geldi. ABD-Rusya, Ukrayna sorununda bir araya gelmelerine benzer şekilde BM Güvenlik Konseyi'ni toplantıya çağırdı, toplantı bugün (10 Mart) yapılacak.
Avrupa Birliği (AB) Suriye'deki Alevi soykırımının bir numaralı sorumlusudur. Colani adlı katil cihatçı, BM sözleşmesini ayaklarının altına alıp Şam'ı silah zoruyla ele geçirdiğinde, bu katili ve HTŞ adını almış IŞİD örgütünü ilk ziyaret edenler Almanya, İngiltere ve Fransa dışişleri bakanları ve bürokratları olmuştu. Bu caniye takım elbise giydirip, kravat takan Avrupa, daha 3 ay evvel "terörist" olarak kabul ettiği caniyi paklama yarışına girmişti.
Avrupa şimdi, Lazkiye, Tartus, Humus gibi bölgelerde, bir kaç gün içinde tank ve top gibi ağır silahlarla sayısız Alevi köyünü haritadan silen, keleşler ve bıçaklarla 10 binin üstünde çocuk, kadın, genç ve bebeğin kanına giren bu eli kanlı katili, 17 Mart'ta Brüksel'de ağırlamaya hazırlanıyor.
∗∗∗
Normal bir devlet, böyle bir katili hemen tutuklar ve Lahey'deki soykırım mahkemesine sevk eder. Çünkü Gazze bombardımanından ötürü Netanyahu'ya, 7 Ekim saldırısından ötürü Hamas'a uygulanan tarife buydu. Ama Avrupa katili tutuklamayacak, "misafir" edecek.
Trump, Ukrayna'daki dördüncü yılındaki savaşı durdurmak için Putin ile görüşmelere başladığında, barış çabalarını sabote etmek için sahneye Avrupa hemen çıktı. Ukrayna'ya asker göndermekten, silah ve istihbarat desteğinin artırılmasına kadar Avrupa, savaş kışkırtıcılığının bayraktarlığını yapıyor. Kendi ülkesinde seçimi kaybetmiş ama devlet başkanlığı koltuğunu gasp etmeye devam eden Macron, Avrupalıları, "Rusya'ya karşı" nükleer şemsiyeleri altına almaya çağırıyor. Şu aralar Avrupa'dan, Rusya'ya karşı her tür provokatif adım beklenebilir. Gazze'deki İsrail soykırımını en azılı şekilde destekleyen kıta da Avrupa'ydı.
∗∗∗
Sicilinde, sömürgecilik, İmparatorluk, I. Dünya Savaşı, Mussolini faşizmi, Naziler, Hitler ve II. Dünya Savaşı ile insanlığı felaketten felakete sürüklemek yazılı Avrupa, küçücük Suriye'nin El Kaide canavarlarına teslim olmasıyla sonuçlanan 13 yıllık kanlı iç savaşın da askeri, mali ve kadro finansörü idi. Şimdi de, Colani ve cihatçı çetelerinin cinayetlerinin üstünü örtmeye çalışıyor. Ukrayna'da bir hiç uğruna Ukraynalı ve Rus, yüzbinlerce gencin cephelerde kanının akmasının müessifi olan Avrupa, Suriye'deki Alevi soykırımın da aleni faillerindendir.
Bir zamanlar Joseph Roth, "O zaman, Avrupalılar nasıl oluyor da, kendilerinde diğer kıtalara uygarlık ve adap yayma hakkını buluyorlar? Peki, neden bu işi Avrupa'da yapmıyorlar?" diye sormuştu.
21’inci yüzyılın ilk çeyreğinde, Almanya'dan Fransa'ya, İtalya'dan İskandinav ülkelerine kadar ırkçı ve faşist partilere teslim olmuş bugünün kapitalist, emperyalist Avrupa'sının hiç bir ülkeye "demokrasi", uygarlık" ve hele "ahlak" dersi verme hakkı yoktur. Kapitalist-emperyalist Avrupa, barbarlığın dünyadaki temsilcisidir.