Google Play Store
App Store

Onlar onuncu yıllarını kutluyorlar. Dünyanın her yerindeki gençlerin kendilerini ilgilendiren alanlarda karar verme süreçlerine katılmalarının zorunlu olduğunu düşünerek...

Onlar onuncu yıllarını kutluyorlar. Dünyanın her yerindeki gençlerin kendilerini ilgilendiren alanlarda karar verme süreçlerine katılmalarının zorunlu olduğunu düşünerek yola çıkmışlardı.

Gençliğin bütün kesimlerinin renk, din, dil, sınıf farkı gözetmeksizin, ayrımsız, birbirleriyle ilişkilerini inşa etmek, ortak aklın cümlelerini kurmak ve dayanışmasını sağlamak amacıyla adımlar atmaya başladılar.

Başlangıçta birkaç kentte yürüttükleri çalışmalar bugün Türkiye'nin yetmiş dört ilini aştı. Üstelik bu süreci dünyanın yüz otuz beş ülkesindeki binlerce kentte gençlerle iletişim içinde yürütmeyi tasarlamışlardı. STK'lardan, üniversite öğrenci birlikleri ve kulüplerinden, lise temsilcilerinden, mahalle temsilcilerinden, çeşitli kuruluşların gençlik temsilcilerinden, kız ve erkek çok geniş bir dünya tasarladılar. Bütün bu gençlerin taleplerinin, hayallerinin ve ideallerinin ifadesini bulması ve kendileri tarafından gerçekleştirilmesi için olanakların ve yolların açılması en büyük hedefleriydi. Ama bunun doğrudan o gençlerin gönüllü ve aktif katılımlarıyla gerçekleşebileceğinin bilincini yaratmak gerekiyordu.

Aynı zamanda da toplumun farklı kesimlerinin bu doğrultuda bilinç düzeyinin ve duyarlılığının geliştirilmesinin öneminin de farkındaydılar. Çözüm üreten ve uygulayan, bu yolda kendini ifade eden, tartışan, paylaşan bireyler olma ve çevrelerini değiştirmek adına kentlerde gençlik evleri açtılar, gençlik meclisleri oluşturdular. Onlar, ülke nüfusunun neredeyse üçte birini oluşturuyorlardı. Ama bugüne kadar kendileriyle ilgili oluşturulmamış bütüncül bir gençlik politikasının belirlenmesi için hazırlıklar yaptılar. Kendi aralarında ulusal bir iletişim ağı oluşturdular. Her yıl kendi kentlerinden ortalama beşer temsilci ile bir araya geldiler. Bütün bu çabalarının aynı zamanda demokrasinin geliştirilmesi sorunu olduğunun da farkındaydılar ve bunun kendi kentlerinden başlayarak, yani yerel demokrasilerin geliştirilmesiyle toplumun bütününe yayılacağına inanıyorlardı.

Türkiye'nin binlerce genci on yıldır zarafetleri, hoşgörüleri, yerinde duramamazlıkları, gönüllülükleriyle hem kendilerine hem birbirlerine çok şey öğrettiler. İstedikleri herkes için demokrasi ve herkes için yaşanır bir dünyaydı.

On yıl önce Habitat Gençlik Derneği adı altında bu hayallerle yola çıkan bir avuç genç, bir süre sonra yerlerini yeni gençlere bıraktılar. Yeni gençler onların bıraktıklarını devralarak bir sonrakilere taşıdılar kendi biriktirdikle-riyle. Bütün bu olup bitenler Türkiye'de ilk kez yaşanıyordu ve belki de kendilerinden başka kimse bugün ulaşılan boyutlara inanmıyordu.

En son gençlerin seçilme yaşının düşürülmesi için yürütülen kampanyaların kentlerdeki en aktif yürütücüleri de onlar oldular. Bir avuç genç her kentte çoğalarak bütün ülkeyi saran dingin, sıcacık bir rüzgârı estirdiler.

Onlar, onuncu yıllarını kutluyorlar. Umudun, sevginin, insan olmanın önünde herkese gülümsüyorlar.