Google Play Store
App Store

Yıllık izinde ve haber orucundayım, memleketin gündemiyle arama mesafe koyuyorum… Ama işte bazen bir duvar bile çıkıp karşıma “Yazmazsan olmaz” diyor.

ABD’li Yahudi komedyen-yazar Morgan Bassichis’in aylar önce yaptığı konuşma da öyle oldu.

Mesele İsrail ve Gazze’de yapılanlar olunca dağarcığımdaki en ağır sözcük bile yetmiyor hislerimi ifadeye. Uzaktan ağzına geleni söylemek iş değil tabii. Dünyanın en cesaret isteyen işi, bir savaşta kendi tarafına karşı konuşabilmektir.

Anti-Siyonist Barış İçin Yahudi Sesi (JVP), bunu yapabilen ilerici Yahudilerin örgütü. Bütün insanların özgür, adil, eşit ve onurlu bir yaşam sürmeleri ideali peşinden gidiyorlar. Bassichis de en aktif üyelerinden biri.

Filistinlilerle dayanışmadaki milyonlarca insana gururla katılan yüz binlerce anti-Siyonist Yahudi’den biri olmaktan onur duyan Bassichis’in tüyleri diken diken eden konuşmasını keşke kendi sesinden dinleyebilseniz. Ben ancak “yazmazsan olmaz” o konuşmadan bir özet aktarabiliyorum:

“İsrail’in 2007’den bu yana abluka altında tuttuğu, çoğunluğu Nakba’nın mültecileri olan 2,3 milyonluk Gazze halkına karşı akıl almaz bir şiddet uygulamasına sessiz kalmayı reddediyoruz.

İsrail binlerce Gazzeli çocuğu, yaşlıları, gazetecileri, şairleri, ebeveynleri, doktorları, öğretmenleri ve tüm aileleri katlederken… Pek çoğu hala enkaz altında. Pek çoğu açlıktan ölüyor. … Her bir hayatın yasını tutuyoruz. Ve bu kederle, bu krizin koşullarını yaratan 75 yıllık İsrail apartheid ve işgalini kınıyoruz.

Irkçı ve sömürgeci bir ideoloji olarak Siyonizmi tüm varlığımızla reddediyoruz. Yahudi halkı olarak güvenliğimizin, haysiyetimizin ve ruhumuzun apartheid’da değil dayanışmada olduğunu biliyoruz. …  Korkumuzu, öfkemizi ve kederimizi askeri süper güçlere değil, adalet hareketlerine kanalize etmeliyiz.

Amerikan medyası Amerikalı Yahudiler arasında Siyonizm karşıtlığının muazzam artışını sadece gençler arasında marjinal bir tutum olarak nitelendirmeye çalışsa da biz daha iyi biliyoruz. Bu bir kuşak çatışması değildir. Bu nesiller arası bir mirastır. Siyonizm de dâhil olmak üzere her türlü baskıya karşı çıkan Yahudi nesillerden gelmekten gurur duyuyoruz.

Hareketimizin büyükleri bize ‘ya hep beraber ya da hiçbirimiz’i öğretti. Herkesin çocuk olma ve herkesin yaşlanma şansını hak ettiğini öğretti. İşte bu nedenle, kalplerimizden ve ruhlarımızdan Siyonizmi reddediyoruz.

Çünkü 75 yılı aşkın bir süredir Filistinlilerin mülksüzleştirilmesi, sürgünü ve ölümü için bir dayanak olarak kullanılmaktadır. Çünkü umutsuzca Yahudiliği Siyonizm ile birleştirmeye çalışmaktadır. Oysa Yahudilik bizim binlerce yıllık zengin geleneğimizdir. İsrail ise 75 yıllık bir yerleşimci sömürgeci apartheid devletidir. Çünkü silah üreticileri, savaş vurguncuları, teknoloji şirketleri ve Batılı askeri güçler için zenginlik yaratmak amacıyla kullanılmıştır. … Filistin halkını ve Arap kökenli Yahudileri nesiller boyu birlikte yaşamış komşular olarak değil, sömürgeci bir rejimin karşıt tarafları olarak konumlandırmak için kullanıldı. … Çünkü Filistin’de İngiliz emperyalizminin bir aracı ve yüzyıllardır süren Avrupa antisemitik şiddetine karşı sahte bir çözüm olarak kullanılmıştır.

Yahudilerin güvenliğini ve antisemitizmi gerçekten önemsiyor olsaydınız, faşizmle savaşırdınız, beyazların üstünlüğüyle savaşırdınız, kemer sıkmayla savaşırdınız, militarizmle savaşırdınız, Filistinlilerle savaşmazdınız.

Soykırım kelimesini bilerek kullanıyoruz, sadece İsrail’in eylemleri soykırım suçunun yasal tanımına uyduğu için değil, soykırımın ne olduğunu bildiğimiz için. Holokost’tan aldığımız ders, sıradan insanların bunun olmasına izin vermesidir. Filistin halkının ölüm kalımının, bizlerin eleştirilme, dışlanma ya da işten atılma korkumuzdan daha acil olması gerekir. Çünkü tarih bizi şimdi yaptıklarımız ve yapmadıklarımızla yargılayacak.

İsrail hükümeti bizim yorulacağımızı ve bıkacağımızı umuyor. Pes edeceğimizi ve teslim olacağımızı umuyorlar. Ancak size şunu söylemek isterim ki, sadece sayımız artıyor. Sadece ahlaki netliğimiz artıyor. … ve gücümüz büyüyor. Kalbimiz kırılmış, dehşete düşmüş ve öfkelenmiş olmaktan öte hissettiğimiz tek şey, daha önce hiç olmadığı kadar kararlı olmaktır. 

Binlerce kişinin dünyanın dört bir yanında haykırdığı gibi, Filistin’i biz özgürleştirmiyoruz. Filistin bizi özgürleştiriyor. Çünkü her nehirden her denize kadar hepimiz özgür olana kadar hiçbirimiz özgür değiliz.”

Ben bu Yahudilere hayranım işte! İsrail’e ve yaptıklarına sessiz kalanlara baktıkça insanlıktan umut keserken, onlarla umudu büyütüyorum!