Aracında Cumhurbaşkanlığı forslu giriş kartı ve AK Parti amblemi olan eski erkek arkadaşı tarafından kaçırılan A.G. Ankara’daki bağ evinde alıkonuldu. Saatlerce şiddet gördü, cinsel saldırıya maruz bırakıldı. Gözünü kaybedebilir. Ama onu döven ve annesi ile babasının külliyede çalıştığını söyleyerek ‘Bana bir şey olmaz” diyen zanlı, aynı gün serbest bırakıldı.

Bir adaletsizlik öyküsü: Dövdü, tehdit etti serbest bırakıldı
A.G. Burak E.’den gördüğü fiziksel şiddetten dolayı gözünü kaybedebilir. (Fotoğraflar: BirGün)

Her gün kadınların katledildiği ülkede İstanbul Sözleşmesi’nden çıkıldı ve şimdi 6284 sayılı kadına yönelik şiddetin önlenmesine dair kanun iktidarın hedefinde. Bu sırada ülkede erkek vahşeti bütün hızıyla devam ediyor. Cezasızlık canilere cesaret veriyor.

21 yaşındaki üniversite öğrencisi bir genç de bir hafta önce Ankara’da bu dehşeti yaşadı ve sonrasında adaletsizlikle yüzleşti.

A.G. ailesiyle Ankara’da yaşıyor ama başka bir şehirdeki üniversitede Sosyal Hizmetler ve Danışmanlık bölümü öğrencisi. Yazın bir işyerinde çalışarak üniversite eğitimi için para biriktiriyordu.

İki ay önce arkadaş ortamında 32 yaşındaki Burak E. ile tanıştı. Burak E. boşanmıştı, bir çocuk babasıydı. Arkadaşlıkları bir süre sonra ilerledi. Burak E., annesi ve babasının Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda çalıştığını anlatıyordu. Kullandığı arazi tipi kamyonetin plakası ’06 AK’ diye başlıyordu ve ön camında Cumhurbaşkanlığı forsu olan ‘külliye’ giriş kartı vardı. Ayrıca bazen ‘AK Parti tanıtım kartı’nı da ön cama koyuyordu.

A.G. bir süre sonra Burak E.’nin tavırlarından rahatsız oldu ve ayrılmak istedi. Ancak adam onu rahat bırakmıyordu. A.G. onu ilişkinin bittiğine ikna etmek için son kez buluşmaya karar verdi. Burak E. 12 Haziran günü işyerinin önüne gelerek A.G.’yi aldı, alkollüydü. A.G.’nin karşı çıkmasına rağmen onu Ayaş İlçesi’ndeki Gökler Köyü’nde bulunan bağ evine götürdü.  A.G.’nin anlatımlarına göre; “İstediğin yere şikayet et. Bana kimse bir şey yapamaz” diyordu.

Sonrasında yaşadıklarını A.G. avukatının önerisiyle çektiği video kaydında şöyle anlattı:

“Düzgünce konuştum. Onu istemediğimi, böyle yapmaması gerektiğini anlattım ama anlamadı. İkna etmeye çalışırken Burak E’nin üç arkadaşı geldi. Onlar gelince beni odaya kilitledi. Alkol almaya devam ettiler.”

A.G.’nin anlatımlarına göre; Burak E., 3 arkadaşı gittikten sonra tacize başladı. A.G. bağırınca yumruk savurdu. A.G. kaydettiği video da şunları anlattı:

“Bana sürtündü, öptü, boynumu sıktı. Ben bağırınca yüzüme, kafama defalarca yumruk attı. Ağzıma alkol şişesi soktu, içmedim zorla içirdi. Daha sonra eve gelen üç arkadaşından birini aradı. “Ben bu kızı dövdüm” diye gülerek anlattı. Arkasını dönünce can havliyle evden kaçmaya başladım. Gece 02.00 sıralarıydı, karanlıktı. Evler yoktu, dağlık bir yerdi. Arabayla peşimden gelip üzerime sürdü. Ben düştüm ve ayağım kırıldı. Sürükleyerek beni kamyonete götürdü, işkenceye devam etti.”

Burak E.’nin sürükleyerek yine eve soktuğu A.G. yaralıydı. Üzeri kan ve çamur içindeydi. “Gözün iyileşinceye kadar bir hafta burada kalacaksın, sonra evleneceğiz” diyordu.

A.G. video kaydında sonrasını şöyle anlattı:

“Zorla üstümü başımı çıkardı, yarı çıplak kaldım. Kıyafetlerimi makineye attı. Tekrar üzerime çıktı. Sürtündü. Boğazımı sıkarak beni öpmeye başladı. Bağırdığım için defalarca yine darp edildim. Kafama vuruldu. ‘Ne yaparsan yap bana hiçbir şey olmaz. Benim babam külliyeden emekli annem külliyede memur’ diyordu. AK Parti adını kullanarak beni defalarca tehdit etti. Ailemin canıyla kendi canımla beni tehdit etti. Hiçbir partili siyasi kimliğim yok ama bunların bilinmesini istiyorum. AK plakalı ve AK Parti amblemli arabasının bir sürü suç kaydı var. Telefonumu gasp etti, kırdı. İçeriden bir silah getirdi ve başıma dayadı.”

Kafasına silah dayanan A.G., Burak E.’ye sakin olmasını, şikayetçi olmayacağını söylüyordu. Ama işe yaramadı. Kafasına defalarca vurulan genç kadın bayılmıştı.

A.G. uyandığında kırılmış telefonunu buldu. Arkadaşına mesajlar attı. 13 Haziran sabahı 07.00 atılan mesajlarda A.G. evin bahçesindeki kamyonetin ve salondaki tüfeğin fotoğraflarını da göndermişti. Mesajlarında “Zor yazıyorum sakın arama”, “Aileme zarar verir diye korkuyorum”, “Telefonumu aldı, anneme filan kimseye ulaşamıyorum”, “Sana uyurken çeken bir yer zor bulup yazdım”, “Ne olur yardım et”, “Ne olur sağ çıkayım buradan.”, “Ben ölürsem ya da aileme bir şey olursa bu adam sorumludur” içeriğinde mesajlar gönderdi. Ardından konum bilgisini paylaştı. Haber ulaşan annesi hemen jandarmayı aradı ve konuma doğru yola çıktı. Bu sırada jandarma harekete geçmişti.

A.G. kurtuluş anlarını videoda şöyle anlattı:

“Jandarmalar gelene kadar onun uyanmaması için dua ettim. Daha sonra uyanacak korkusuyla makinedeki ıslak kıyafetlerimi aldım ayak kırık halde sürüne sürüne giyinmeye çalıştım. Kapıdan yavaş yavaş çıktım. Bahçenin dış kapısı kilitleydi. Orada bekledim o sırada arkamdan geldi. Beni içeri sürüklemeye çalışırken jandarmalar geldi ve bunu gördü. Bahçe kapısını açamadılar, kırarak girdiler. İçeride silahın olduğunu söyledim. Silahı buldular.”

A.G. hastaneye kaldırılırken Burak E. gözaltına alınmıştı. Hastanedeki ifadesinde korku ve şok içindeydi, çok az hatırlayabildiklerini kısaca anlatabilmişti. Bir gözü morarmış ve şişerek tamamen kapanmıştı. Kafasında ve vücudunda çok sayıda yara, darp izi vardı. Acı içindeyken Burak E.’nin “Bana hiçbir şey olmaz” diyen sesi kulaklarındaydı.

Burak E. jandarma ve savcılıktaki ifadesinde “Ben kimseye tehditte bulunmadım. Bağ evinde otururken müşteki birden bana küfür etti. Ben de sinirlendim iki kere suratına tokat attım. O da bana saldırdı. Attığım tokat müştekinin gözüne gelmiş olabilir. Bağ evine kendisi gelmek istedi. Birlikte alkol aldık. Ben kesinlikle silahla tehdit etmedim. Suçsuzum” dedi.

Burak E. Aile suçlarına bakan nöbetçi savcılığa sevk edilmişti. Sadece cebir ve şiddetle alıkoyma suçlaması yöneltilmişti. Oysa yaralama ve cinsel saldırı gibi çok sayıda suç vardı.

A.G. üç gün yaralı halde acı içinde hastanede yattı ama Burak E., Ankara Batı 1. Sulh Ceza Hakimliği’nce 13 Haziran 2023 yani olay günü  tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Oysa savcılık tutuklama talep etmişti. Savcılık karar itiraz etti ama sonuç değişmedi. Burak E. için yurt dışı çıkış yasağı, haftada bir gün karakola imza vermesi ve A.G.’nin yaşadığı mahalleye girmemesi yönünde adli kontrol kararları verilmişti.

Bu kararın şokunu yaşayan A.G. video kaydından adalet çağrısı yapıyordu:

“Beni kaçırdığı araba suç kaydı olan bir araba. AK Parti amblemli, ‘AK’ plakalı. Beni yanlış anlamayın tekrar söylüyorum. Hiçbir siyasi parti ile ilgili bir şey söylediğim yok. Ama bunun olması doğru değil. Bunlar sayesinde serbest kalma fikri doğru değil. Beni söylediğim gibi defalarca arkasındaki siyasi bağlantılarla tehdit etti ve ona hiçbir şey olmayacağını söyledi. Ben öyle sanmıyordum ama gerçekten hiçbir şey olmadı. Bu adam aile mahkemesine sevk edilmiş. Ben onun hiçbir şeyi değilim, eşi değilim, çocuğu değilim. Su video birinin eline geçerse aileme ya da bana bir şey olursa bundan Burak E. ve ailesi sorumludur. Lütfen bana yardım edin.”