Bir düş görmüş gibi
Esme ARAS
Yazar Taylan Özbay’ın “Edebiyatımızın Ustalarının Gözünden Atatürk ve Devrimin Yönü” adlı kitabı (2020), Genel Yayın Yönetmeni olduğu Telgrafhane Yayınları tarafından yayımlandı. Kitabında Atatürk devrimlerini inceleyen Özbay, Cumhuriyet’in kazanımlarını edebiyatçıların gözünden aktarmayı amaçlamış. Onların düşüncelerine, ideallerine kulak verip düşledikleri geleceği yansıtmış. Öner Yağcı’nın önsözü ile açılan bu çalışmanın odağında Atatürk’ü görmüş, o günleri yaşamış, onun yolunu özümsemiş yazarlar var. Özbay’a göre edebiyatçılar, Kurtuluş Savaşı’nın ve devrimlerin önemini kavramış birer kanaat önderi, halk neferi olarak görev yapmıştır. Cumhuriyet devrimleri bir aydınlanma çağıdır ve Mustafa Kemal de bu doğrultudaki yol açıcı önderdir. Yürünecek yol da toplumcu bir yol olmalıdır. İşte Özbay buradan hareketle kitabında, severek okuduğu şu isimlere odaklanır.
∗∗∗
Osmanlı’nın dağılma sürecinde savaşlar sürerken, başta İstanbul olmak üzere işgal günlerine tanıklık eden bir kuşaktan gelen yazarlar, Mustafa Kemal’in yeniden harbe hazırlanıp Millî Mücadele ateşini başlattığı Anadolu direnişini benimser ve kalemleriyle ona destek verirler. İkdam Gazetesi’ndeki yazılarının işgal kuvvetlerince sansürlenmesi Yakup Kadri’yi yıldırmaz, Mustafa Kemal’in sesine ses katmaya devam eder. Çünkü onun aklından geçenleri hissetmiş, aynı idealleri, kaygıları paylaşmıştır. Refet Paşa, Gazi’nin ordusunun başında İstanbul’a girdiğinde on binlerce insan arasında, yedi yaşındaki Aziz Nesin de vardır. 10 Kasım 1938’e gelindiğinde Dolmabahçe Sarayı’nda Atatürk’ün son nöbetini tutan askeri okul öğrencilerinden biridir. O günü anlatırken, “Atatürk’ün na’şını değil aslında devrimi bekliyoruz” demiştir. Sait Faik on iki yaşında, mektep bahçesinde oynadıkları bir gün öğretmen Hulusi Bey, caddeden geçen Kuvayi İnzibatiye askerlerini gösterip öğrencilerine Mustafa Kemal’den söz eder. İşte tüm bu yaşananlara tanıklık, halkın sömürüye açık bırakılması, gelişmenin engellenmesi pek çok yazar gibi onun da derdi olur. 1933’te Ankara Erkek Lisesi’nin (Taş Mektep) mezuniyet sınavında, Gazi’nin karşısına çıkan öğrenciler, Türk edebiyatına damga vuran şairlerimizden Orhan Veli ve Oktay Rıfat’tır. Özbay’a göre Mustafa Kemal gibi Orhan Veli de bir kurucudur, eski şiiri yıkıp yeni şiiri kurmuş ama ölüm ikisi için de apansız gelmiştir. Oktay Akbal, çocukluğunu Cumhuriyet’in coşkusu içinde geçirdiğinden yazılarında, kendi kuşağının Atatürk’ten ve devrimlerden aldığı ilhama değinir. Gözlemlerini aktarır, dünü hatırlatır, yarının hedeflerinin altını çizer. İşgal altındaki İstanbul’da hayata tutunmaya çalışanlardan biri de Cevat Şakir’dir. Gazetelerde, haftalık ve aylık dergilerde yazmaya, resim yapmaya başladığı bir dönem köşesinde, Mustafa Kemal ve Anadolu direnişine hakaretler yağdıran Ali Kemal’e karşı sessiz kalmaz, onu hicveden bir karikatür çizer. Rıfat Ilgaz, bilinçli bir Mustafa Kemal’cidir. Yazıcı olarak, köylere dağıtılmak üzere bildirileri, ajansları, savaş haberlerini kopya eder. Cumhuriyet’in devrimci Milli Eğitim Bakanı Mustafa Necati’nin talimatıyla öğretmen okuluna alınır. Kastamonu Muallim Mektebi mezunu bir eğitim neferidir. Melih Cevdet Anday’a göre yurt ve ulus bilinci Atatürk’le uyanır. Samsun’a çıkış, bir istila hareketine karşı koyma inancının somut göstergesidir. Devrimlerin aydınlanmacı yönüne dikkat çeker, temel amacın aklı özgür bırakmak ve egemen kılmak olduğunu söyler. Orhan Kemal, meclisin açılışını ailesiyle birlikte izlemiştir. Mustafa Kemal ve İsmet İnönü’nün büyük çapta insanlar, devrimciler olduklarını düşünür. Kendisi de öykü ve romanlar yazarak fiili mücadeleye katılır. Eserlerinde ezilen, istismar edilen vatandaşların hikâyelerini, sosyal sınıflar arasındaki eşitsizlikleri işler. Ceyhun Atuf Kansu, bir tıp öğrencisi olarak Dolmabahçe’deki törene katılanlar arasındadır. Özbay’a göre Cumhuriyet tarihinin en önemli Atatürkçü aydınlarından biridir. Bağımsızlık savaşı ile Kurtuluş Savaşı arasındaki ayrıma dikkat çekmiş, kurtuluş için bağımsızlık savaşı verildiğini söylemiştir. Anadolu halkına bu inancı aşılayan da Mustafa Kemal’in devrimci bilincidir.
∗∗∗
Birbirinden farklı köklerden gelen on yazarımız, çağın gerçeklerine duyarsız kalmayıp akıl ve bilim doğrultusunda durmaksızın çalışmışlar, çok değerli eserler bırakmışlardır. Tarihin tekerleğini hep ileriye doğru döndürmek amaçlı yazmışlar, kalemlerinin ucunu bu yönde sivriltmişlerdir. Çünkü Cumhuriyet devrimlerinin temelinde bu kavganın yattığını bilirler. Taylan Özbay da iğneyle kuyu kazarcasına yazarların kitapları, anıları, gazete ve dergi yazılarından derlediği çalışmasını bu amaçla yayına hazırlamıştır. Cumhuriyet’in ikinci yüzyılında, bir düş görmüş gibi…