Seçim zaferinin ardından "Ülkenizin özgürleştiğini bilmekten daha büyük bir mutluluk yoktur" diyen 76 yaşındaki Blanca Rosa Rubacalba, otelin dışında toplanan kalabalığın içinde Meksika bayrağına sarılmış hıçkırarak ağlıyordu: "Yolsuzluktan, soygundan, yalanlardan kurtulduk" dedi, "Artık ölebilirim." Hikaye gibi alıntı Los Angeles Times gazetesinin 1 Temmuz 2018 tarihli Meksika seçim gecesinden.


Şehir merkezindeki bir otelin önünde toplanan destekçilerine seslenen Obrador’un tarihi konuşmasından kareler böyle yansımış Amerikan gazetesinin sayfalarına. "Bugün tarihi bir gün. Cumhuriyetin yeni başkanı hiçbir koşul altında yolsuzluğa, adaletsizliğe, cezasızlığa izin vermeyecektir" diyerek kitlesine hitap edecek olan yeni lider, ülkeye gerçek bir demokrasi getireceğini, yanlış yapan kimsenin gözünün yaşına bakmayacağını, ne partisinin üyelerinin ne de arkadaşlarının bağışlanmayacağını söyleyecekti.

***

Latin Amerika’daki solcu liderler kuşağının en nevi şahsına münhasır ismi Lopez Obrador, bundan beş yıl önce, Temmuz 2018’de neredeyse yüzyıldır ülkeye hükmeden sağ zihniyetin iktidarını alt ederek ve sağcı rakibine büyük fark atarak Meksika’nın başına geçti.

Meksika gibi bir ülkede sosyal demokrat-merkez sol bir ismin bu zaferi elde etmesi kolay değildi. Yolsuzluğun, mafyanın, çete savaşlarının, kötü yönetimin esir aldığı Meksika bir anlamda "narco devlet"e dönüşmüştü.

Örtülü bir iç savaşın yaşandığı ülkede çete-uyuşturucu savaşları nedeniyle her yıl on binlere kişi yaşamını yitiriyordu. Başkanlık da neredeyse bir asırdır iki siyasi parti arasında el değiştiriyordu. Meksika Devrimi’nden doğan ve ülkeyi yetmiş yıldan fazla bir süre otokratik bir şekilde yöneten Kurumsal Devrimci Parti (PRI) ve 2000 ve 2006 seçimlerinde başkanlığı bu partiden alan merkez sağ Ulusal Eylem Partisi(PAN). Obrador'un zaferi, son 89 yılın 77’sinde Meksika’yı yöneten PRI’ye ve bu partinin tek parti yönetimine son veren onun muhafazakar rakibi PAN’a sert bir tokat olmuştu.

***

Obrador bu başarıyı Ulusal Yenilenme Hareketi - Morena olarak bilinen nispeten yeni siyasi blokla elde etmişti. Öncesinde iki kez yarışa girmiş ve her iki durumda da özellikle ikincisi hile yoluyla olmak üzere kaybetmişti. Ancak buna rağmen pes etmedi.

Bu "iktidar mafyasını" tek başına sona erdirebileceği ve sağcı devlet başkanı Enrique Pena Nieto’nun yolsuzluğa batmış yönetiminin kökünü kazıyacağı vaadiyle kitleleri arkasına dizmeyi başardı. Meksika’ya uzun süredir hükmeden sağcı partiler, odaklar ve ticari çevrelerden oluşan elit zümreyi tasvir ettiği "iktidar mafyasını" kampanyasının merkezine oturttu.

"Çürümekte olan bir siyasi rejimin sonucu" olduğunu söylediği yolsuzluğu ortadan kaldırma sözü verdi. "Bu kötülüğün toplumsal eşitsizliğin ve ekonomik eşit-sizliğin temel nedeni olduğundan kesinlikle eminiz" dedi. Yolsuzluk nedeniyle ülkede şiddetin, patlak verdiğini söyledi.

Ülkenin güneyindeki Tabasco eyaletinden küçük bir esnafın çocuğu olan 69 yaşındaki Obrador, yaygın yolsuzluk, artan suç ve durgun ekonomiye karşı seçmenlerin hoşnutsuzluk dalgasıyla zafere ulaştı.

***

Muhalefet partileriyle "uzlaşma" çağrısında bulundu ve tüm Meksikalıların çıkarlarını temsil etme sözü verdi, ancak önceliğinin ülkenin yoksulları ve yerlileri olacağını söyledi.

Vaatleri ortalama bir sosyal demokratın vaatlerinden farklı değildi. Yoksullara ve yaşlılara sosyal yardım ödemelerini arttırmak, gençlere burs sağlamak, enerji ve eğitim reformları ile yeni Mexico City havaalanı inşası da dahil olmak üzere çeşitli projeleri gözden geçirmek.

Her ne kadar Obrador, 1980’lerin sonunda kopmadan önce uzun süredir iktidarda olan Kurumsal Devrimci Parti’nin (PRI) üyesi olsa da, seçilmesi Meksika için yeni bir siyasi dönem başlattı.

***

Obrador, ABD’nin hemen yanı başında başkanlık seçimlerini ezici bir farkla kazanarak Meksika siyasetinde ülkenin iç ve dış politikaları üzerinde derin etkileri olabilecek yeni bir döneme imza attı. Eksiklikleri, yanlışları, hataları olsa da çürümüş bir düzende fark yaratmasını bildi.

Bugün için Latin Amerika’nın akil lideri konumuna gelen, kıta genelindeki sol-sosyal demokrat liderlerin, yönetimlerin hamisine dönüşen Obrador’un serüveninden alınacak çokca dersler var. Bölgeler, ülkeler, kıtalar değişse de, toplumsal/siyasal yaşamın değişmeyen parametreleri söz konusu.