Google Play Store
App Store

Üniversiteden mezun olduktan sonra haftalarca, aylarca hatta bazen yıllarca KPSS’ye hazırlanan ve sonuçta iyi bir puan alanlar 2016’dan beri mülakatla eleniyor. Hak etmeyenler göreve başlarken ülke ‘hayalleri elinden alınan gençlerin ülkesi’ne dönüştürülüyor.

Bir mülakat meselesi
Bursa
Mustafa Kömüş
Mustafa Kömüş
mustafa.k@birgun.net

Eğitim gündemini yaklaşık iki haftadır meşgul eden konuların başında mülakat tartışması geliyor. 2023 yazında Kamu Personeli Seçme Sınavı’na (KPSS) giren ve ardından önce ‘mülakat yapılacak mı’ diye bekleyen daha sonra sözlü sınava girmek zorunda kalan ve bu sonuçların açıklanması için de yargı kararı bahanesiyle aylarca bekletilen, sonuçlar açıklandığında da mağdur olan öğretmenler eyleme geçti. Hafta başından itibaren başta İstanbul olmak üzere mülakat mağdurlarının eyleme başlaması da uzun yıllar sonra ataması yapılmayan öğretmenlerin süreklilik gösteren ilk eylemleri oldu. Peki bu noktaya nasıl gelindi, iktidar ne dedi ne yaptı, bu süreçte binlerce öğretmen adayı nasıl mağdur edildi? Birlikte bakalım…

Mülakatlar hayatımıza 15 Temmuz Darbe Girişimi’nin ardından girdi. Aylarca süren tartışmalar sonrasında o dönem sıklıkla olduğu gibi bir gece yarısı kararnamesiyle mülakat uygulamasına karar verildi. O dönem ben de henüz gazeteciliğe başlamamış, KPSS’ye girmiş ve öğretmen olma hayalleri kuruyordum. Bu kararnamenin ardından pek çok insan gibi ‘Kesinlikle geçemem’ düşüncesiyle mülakatlara başvurmamıştım bile. Bu hakkım olmasına rağmen… Sonuçta öğretmen olma hayallerini önce başka bahara erteleyen, sonra da tamamen bu hayallerin üstünü örten öğretmenlerin arasına katıldım. Bu süreçte yüz binlerce öğretmen mağdur edildi.

MÜLAKAT NEDİR?

Sözlü sınav ya da bilinen adıyla mülakat 27 Temmuz 2016’da Resmi Gazete’de yayımlanan KHK ile başladı. KHK’de “Sözleşmeli öğretmenler, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 48’inci maddesinde öngörülen genel şartlar ile öğretmen kadrosuna atanabilmek için aranan özel şartları taşıyanlardan Kamu Personel Seçme Sınavı puan sırasına konulmak kaydıyla alım yapılacak her bir pozisyonun üç katına kadar aday arasından Bakanlık tarafından yapılacak sözlü sınav başarı sırasına göre atanır” ifadeleri kullanıldı.

NELER YAŞANDI?

Hemen sonrasında 2016 KPSS sonuçlarına göre mülakatlar gerçekleştirilmeye başlandı. Öğretmenler de o dönem buna göre atandı. Ağustosta gerçekleşen alan sınavından sadece bir ay sonra yapılan mülakatlarda öğretmenlere skandal sorular soruldu. O sorulardan bazıları şöyleydi:

• Cumhurbaşkanımız konuşmasında nelere değindi?

• Hangi gazete ve köşe yazarlarını takip ediyorsun?

• Reis denilince aklına kim geliyor?

• Ömer Halisdemir kimdir?

• 15 Temmuz sürecini değerlendirin?

• Hangi dershaneye gittin?

• Tarık Akan hakkında ne düşünüyorsun?

Benzer sorular son yıllarda da devam etti. Tamamen yoruma açık olan, politik görüşe göre değişebilen cevapları olan sorularla insanların kaderi belirlendi. Ancak tepkiler yükselince son birkaç yılda sorular daha çok eğitime ve sınıf yönetimine ilişkin olmaya başladı. Yine de sonuçlarda değişiklik olmadı. KPSS’den ve alan sınavından yüksek puan alanlar mülakatlarda elendi. Bu süreçte dikkat çeken bazı elemeler şöyle:

• 2018 KPSS’de 88,2 puanla fizik öğretmenliği bölümünde birinci olan Deniz Eren Demir, mülakatta 54 puan verilerek elendi.

• 2021 KPSS’de aldığı 87,8 puanla biyoloji birincisi olan Sultan Fidan’a mülakatta 55 puan verildi.

• 2019 KPSS’de Coğrafya alanında Türkiye birincisi olan Alparslan’ın öğretmen olması mülakatta 55 puan verilerek engellendi.

• 2020 KPSS’de 79 puan alan Türkçe Öğretmeni Sidar Güven’in puanı mülakat sonrasında 56’ya düşürüldü.

Elbette bu durum sadece öğretmen atamalarında da geçerli değil. Diğer kamu kurumlarına alımlarda uygulanan mülakatlarda da benzer şeyler yaşanıyor. Birkaç örnekle bunu somutlayabiliriz. Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde öğretmen olarak görev yapan Özgür Taşcı, 2022 ve 2023’te girdiği hâkimlik-savcılık sınavında Türkiye derecesi yaparak üstün başarı elde etti. İki sınavda da Türkiye’de ilk üç sıraya giren Taşçı, mülakatta elendi. Defterdarlık uzman yardımcılığı atamalarında da benzer sorunlar yaşandı. Bu yılki sınavda birinci olan onlarca kişi mülakat notlarıyla elendi.

YARGI NE DİYOR?

Listeyi daha da uzatabiliriz. Böyle onlarca örnek sıralanabilir. Ancak bir de mülakata ilişkin Kamu Denetçiliği Kurumu ya da idari yargı kararlarına bakmak gerekli. Örneğin Ankara 14. İdare Mahkemesi, 2020’de KPSS’den yüksek puan alıp mülakatla elenen bir adayın başvurusunda MEB’i haksız buldu. Genel kültür ve eğitim bilimleri testinden tam puan alan öğretmenin mülakatta “İfade Yeteneği ve Muhakeme Gücü”nden ise 20 üzerinden 10 puan almasına ilişkin verilen kararda “Hayatın olağan akışına aykırı” ifadeleri kullanıldı. Kamu Denetçiliği Kurumu ise kendisine yapılan başvurulara dair MEB’in yapmış olduğu mülakatlarla ilgili 2017-2023 arasında 149 tavsiye kararı verdi. Kararlarda mülakatların nesnellik, tarafsızlık, şeffaflık, hesap verilebilirlik, kararların gerekçeli olması ilkelerine uygun yapılmasını teminen, sözlü sınavların ses ve görüntü ile kayıt altına alması, verilen cevapların değerlendirme tutanaklarında kayda geçirilmesi gerektiği defalarca dile getirildi.

SÖZLER TUTULMADI

Mayıs 2023 seçimleri öncesinde AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan enteresan bir hamle yaptı. Seçim öncesi vaatlerine “Mülakatı kaldıracağız” ifadelerini ekledi. Millet İttifakı’nın adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun sürekli vurguladığı konulardan olan mülakat adaletsizliği böylece iktidarın da gündemine girmiş oldu. Ancak bunun sadece seçim taktiğinden ibaret olduğu daha sonra ortaya çıktı. Seçimi Erdoğan’ın kazanmasının ardından bakanlığa getirilen Yusuf Tekin bir televizyon kanalında mülakata ilişkin şunları söyledi: “Cumhurbaşkanımız mülakatların uygulanış biçimiyle ilgili rahatsızlığını dile getirdi. Biz de mülakatları mülakat gibi yapmaya karar verdik.” Tekin daha sonra yaptığı açıklamalarda da konuya ilişkin kılavuz hazırladıklarını belirtti. Elbette bu açıklamayla hayal kırıklığı yaşayan öğretmenler Bakan Tekin’e çok sert tepki gösterdi.

Peki sonra ne mi oldu? Mülakatı kaldıracağını söyleyen iktidar tersine öğretmen atamalarında ağırlığını artırdı. 14 Mayıs 2023’teki seçimde mülakatı kaldıracağını söyleyen iktidar seçimden tam 1 sene sonra yani 14 Mayıs 2024’te mülakatın ağırlığını yüzde 40’tan yüzde 50’ye yükseltti.

Bu sırada 2023 KPSS’ye giren yüz binlerce öğretmen ise önce mülakatın kaldırılıp kaldırılmayacağını bekledi. Mülakatın kaldırılmayacağı anlaşılınca birçok kurum mülakatın ağırlığını yüzde 50’ye çıkaran karara karşı idare mahkemelerinde dava açtı. MEB bu başvuruları bahane ederek uzun süre mülakat tarihlerini açıklamadı. Ta ki 1 Temmuz 2024’e kadar… Bu tarihte sözlü sınavlar gerçekleşti. Tam 56 bin 490 öğretmen mülakatlara katıldı.

12 Eylül’de Danıştay başvuruları reddetti. Takvimde olmamasına rağmen 20 Eylül günü e-Devlet üzerinden mülakat sonuçları açıklandı. Yarım saat sonra ise kaldırıldı. Birçok öğretmen puanlarının düşürüldüğünü gördü. MEB’den bu konuya ilişkin hiçbir açıklama yapılmadı. 25 Ekim’de ise mülakatlar bu kez gerçekten açıklandı. Yani KPSS 2023’ten yaklaşık 500 gün sonra… Yeni mağduriyetler de bundan sonra yaşandı. Sonuçların açıklanmasının ardından pek çok öğretmen, adaletsiz olarak nitelendirdikleri mülakat puanları sebebiyle kontenjan dışı kaldıklarını söyledi. Eğitim Sen, basın açıklamasında iller bazında ortalama mülakat puanları arasında yüksek farklılıklar tespit edildiğini, mülakat komisyonlarının farklı il ve bölgelerde ayrı standartlar uyguladığını ifade etti. Bu farklılıklar nedeniyle de bazı illerde öğretmenler KPSS’de aldıkları puanlara yakın puanlar alırken bazı illerde ise düşük puanlarla karşılaştı. Örneğin, KPSS'nin üç sınavına girip 80 puan ortalaması elde eden bir aday Bursa'da mülakata girip 81 alırken, KPSS ortalaması 78 olan bir aday, mülakattan 86 alarak bu adayın önüne geçti. Sonuç olarak da öğretmenler pazartesi günü İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü önünde oturma eylemi başlattı. Öğretmenlere kulaklarını kapatan Bakanlık ise TRT’den yayımladığı bültenle mülakat karşıtı açıklamaların “Devlete güveni zedelemek için” yapıldığını öne sürdü. Önceki akşam TRT önüne siyah çelenk bırakan öğretmenler de “Devletin kanalının öğretmenlerin hak mücadelesini baltalamak için kullanılması kabul edilemez. TRT mülakat zulmüne ortak olma” dedi.

İstanbul

∗∗

DOĞUŞ CAN BU DÜZENİN KURBANI

CHP Gaziantep Milletvekili Hasan Öztürkmen, kaymakamlık mülakatında elendiği için intihar eden Doğuş Can Kavaklı’nın fotoğrafını TBMM’deki ofisinin kapısına astı. Öztürkmen, “Sorumlular hesap verene kadar bu fotoğraf bu kapıda kalacak" dedi. Erdoğan’a seslenen Öztürkmen, “Seçimlerden önce verdiğiniz ‘mülakatlar kaldırılacak’ sözünüzü tutun. Doğuş Can, mülakat denilen bu torpil düzeninin son kurbanıdır. Bu bir intihar değil, cinayettir. Mücadelemiz sadece Doğuş Can için değildir, mülakat denilen torpil sisteminin mağduru olan yüz binlerce gencimiz içindir” diye konuştu.

∗∗

BUGÜN ANKARA’DALAR

Öğretmenler bugün ise Ankara Ulus Meydanı’nda bir araya gelecek. Hem mülakat mağdurları hem de Türkiye’nin dört bir tarafından ataması yapılmayan öğretmenler Başkent’te yaşadıkları problemleri ve ikidardan taleplerini dillendirecek.

Öğretmenler geçen aylarda Ankara’da sağanak yağışa rağmen taleplerini seslendirmişti.
(Fotoğraf: ANKA)