Google Play Store
App Store

Daha adaletsiz bir dünya mümkün. Adaletin sadece güçlülerin yanında olduğu, garibanın, çalışanın çarklar arasında ruhlarını, heveslerini ve geleceklerini kıymaya çeviren bir hali mümkün. Suçluların elini kolunu sallaya sallaya story attığı, zenginin her geçen gün daha da zengin, fakirin ise kursağına bir şeyler tıkarak “beslendiğini” sandığı bir dünya mümkün. Bunu hep birlikte başaracağız, öyle bir günde, iki yılda olacak bir iş değil bu. Adaletsizliği dev bir piramit için, içindeki firavunları ve tanrı kralları korumak için inşa edeceğimiz bir dünyadan bahsediyorum. Artık yöneticiler seçilmeyecek, atanacak. Seçilenler ise atılacak, yerine yenileri atanacak. Herkesin içinde olduğu dev bir adaletsizlik duvarı örmek mümkün. Adına da sorarlarsa “adalet” deriz, ne olacak? İnsanların din, dil, ırk, cinsel kimlik olarak ayrıştırılacağı, hor görüleceği bir toplum mümkün, bunu başaracağız. Gerekirse matematiği, fiziği ve türlü türlü bilim dalını görmezden geleceğiz. Gün gelecek, geriye gitmeyi “negatif gelişme” olarak yutturacağız. Tutturamazsak da aşağı giden grafiği tutuklayacağız. Evet, artık fikirleri daha düşünülmeden, düşünceleri daha açıklanmadan, kitapları daha yazılmadan, filmleri daha çekilmeden içeri atacağız. Kavramları tekrar icat edip, sadece bir avuç ensesi kalının hayatta kalması için yeniden yazacağız.

Daha asil bir dünya mümkün. Sadece asillerin asilce ve görgüsüzce yaşayacağı, sefillerin ise sefalet içinde, çöplerden, pazarlardaki artık meyve sebzelerden beslendiği bir dünya hayal ediyorum. Çok da uzak değiliz bu hedeflere, sadece hiçbir şey yapmamayı, yazmamayı, düşünmemeyi kabul etmemiz yeter. “Aman şimdi başım ağrımasın” fikrini tüm topluma yayacağız. Toplumu korkuyla güdecek, saygıyı yine bu korkuyla kazanacağız. Her şeyin en iyisini ve doğrusunu sadece bir avuç seçkin ve yetkin üst benliğin seçtiği, iyi olanların bizden, kötü olanların başkasından kaynaklandığını düşüneceğiz.

∗∗∗

İnsan doğası gereği uyum sağlamaya mecbur, bu davranışı kullanıp, mutluluğu, eğlenceyi, gençliği unutturacağız. Daha sefil bir dünya mümkün bizim için. Sizin hiçbir değeriniz yok, herkes haddini bilecek bu yeni dünyada. Tapılası liderler ve tapmaya teşne toplumlar yaratacağız dünyanın dört bir yanında. Gücü yeten, gücü yettiğinde yükselecek daha zor durumdaki toplumların üzerine basarak. Paylaşmayacağız, sevmeyeceğiz, sadece herkesin bize düşman olduğunu bilip, buna göre korkularımız ve mutsuzluklarımız içinde yaşayacağız. Çok da zor bir hedef değil. Şöyle bir dünyaya bakın, amaçlarımıza nasıl da yaklaşıyor, insanlıktan ne kadar da uzaklaşıyoruz zaten göreceksiniz.

Eğitimsiz, karanlıkta kalmaya alışmış toplumlar yetiştirip, onları hiç göremeyecekleri kendi yarattığımız kavramların, kutsalların içinde hapsedeceğiz. Kendilerinden daha büyük bir amaç için yaşadıklarını düşünmelerini sağlayacağız. Çünkü her şey bizim için. Size yine pek bir şey yok. Belki başka bir hayatta, belki başka bir yaşamda vardır. O kadarı da size kalmış.

∗∗∗

Aslında öbür türlüsü de mümkün. Daha adil, daha insanca, daha mutlu bir hayat, bir ömür, bir yüzyıl mümkün ama gerek yok şimdi o kadar şeyle uğraşmaya. Hazır kurulu düzenimiz var, neden yolsuzlukları, yoksullukları ve yasakları bitirelim ki? Böyle güzel gidiyor, hem de yokuş aşağı gidiyor. Her şey bu dünya için olduğu için bizden sonra da ne olursa olsun umurumuzda değil. Zaten çoluğumuzun çocuğumuzun, eşimizin dostumuzun, kendilerine yüzyıllar yetecek kadar serveti var, bunu onlarla değil de sizlerle neden paylaşalım? Bizim de sınavımız aç gözlülükle, servetle, sonsuz güçle belki de...

Belki de bu sınavı çok iyi veriyoruz, çünkü günden güne daha da güçlü, daha da sert, daha dik, daha acımasız ve daha umursamaz olduk. Belki de suç bizde değil sevgili okur, suç sizde.

Bizi siz delirttiniz. İmkân vermeseydiniz zamanında bu kadar yoldan çıkmış bir düzene, belki de bambaşka olurdu hayatlarımız. Biz mücadelemizi iyi verdik. Artık gerisini siz düşünün.