Eski Yunanca “kleptes” sözcüğü “hırsız” anlamına geliyor. Sonuna yine Yunanca “mania” yani “delilik” eklendiğinde ise “kleptomani” oluyor. Yani; hırsızlık hastalığı.

Sonuna “mani” değil de güç anlamına gelen “kratos”u eklediğinizde ise oluyor mu size Kleptokrasi! Yani tam Türkçesi “Hırsızlar Rejimi”.

Yağma düzeni de diyebileceğimiz Kleptokrasi, bir ülkede iktidarı ele geçiren bir ailenin ya da siyasal veya dini grubun, o ülkenin kaynaklarını sistemli olarak soyması anlamına geliyor. Bu “hırsızlar rejimi”, demokrasinin bütün kurumlarıyla yerleşmediği ülkelerde görülüyor ve bu durum, o ülkelerin gelişmesinin önündeki en büyük engellerden biri oluyor.

Kleptokrasi ile yönetilen bir ülkede yozlaşmış politikacılar, kendilerini hukukun üstünlüğünün dışında tutup; yandaş komisyonlar, rüşvetler ve özel ayrıcalıklar yoluyla, devlet fonlarını kendilerine ve ortaklarına yönlendirerek gizlice zenginleşirler.

Kleptokrasinin sorunsuz olarak inşaa edilebilmesi için demokrasinin kazanımlarının birer birer sıfırlanması gerekiyor. Bu inşaat döneminde çok partili hayat bitiriliyor, temel hak ve özgürlükler sistematik olarak yok ediliyor, güçler ayrılığı ilkesi ayaklar altına alınıyor ve bütün gücün tek elde toplandığı otoriter tek adam yönetimi kuruluyor.

Bu tek adam yönetiminde kamu kaynaklarının nasıl harcandığını denetleyen mekanizmalar ortadan kaldırılıyor. Bu mekanizmanın içinde direnenler sürülüyor, hapsediliyor, işlevsizleştiriliyor ve böylece yöneticilerin talep ettiği lüks harcamaların denetlenmesinin önüne geçiliyor.

Yöneticiler kimseye hesap vermek zorunda kalmıyor. Bu durumun devamı için tabii ki ordu, emniyet, yargı da ele geçiriliyor.

Bu yağma rejiminde, yozlaşmış politikacılar, kurdukları komisyonlar, verdikleri rüşvetler ve lobicilerden, şirketlerden aldıkları özel iyilikler yoluyla kendilerini hukukun üstünlüğünün dışında gizlice zenginleştiriyorlar veya devlet fonlarını kendilerine ve yandaşlarına yönlendiriyorlar.

Günümüz araştırmacıları, 21. yüzyıl kleptokrasisini, "dünyanın en büyük bankalarının ve finans uzmanlarının hizmetlerine bağlı" kara para aklamaya dayalı küresel bir finansal sistem olarak tanımlamış.

Kleptokratlar, servetlerinin yozlaşmış kökenlerini gizlemek ve onu ekonomik istikrarsızlık ve yırtıcı kleptokratik rakipler gibi yerel tehditlerden korumak için kara para aklama işleriyle uğraşıyorlar. Daha sonra bu serveti, kişisel kullanım için saklanabilecekleri, ya da rejimlerini sürdürebilmek için geri getirmeye hazır bir şekilde deniz aşırı hesaplarda ve yatırımlarda güvence altına alıyorlar.

Örnek olarak, yolsuzluk karşıtı çalışmalarıyla tanınan Almanya merkezli Uluslararası Şeffaflık Örgütü’nün 2004 yılı başlarında bununla ilgili hazırladığı rapordan bir bölümü paylaşayım:

•Eski Endonezya devlet başkanı Suharto (15 Milyar ile 35 Milyar Dolar arası)

•Eski Filipinler devlet başkanı Ferdinand Marcos (5 Milyar ile 10 Milyar Dolar arası)

•Eski Zaire (bugünkü Kongo) devlet başkanı Mobutu Sese Seko (5 Milyar Dolar)

•Eski Nijerya devlet başkanı Sani Abacha (2 Milyar ile 5 Milyar Dolar)

•Eski Yugoslavya ve Sırbistan devlet başkanı Slobodan Milošević (1 Milyar Dolar)

•Eski Haiti devlet başkanı Jean-Claude Duvalier (300 Milyon ile 800 Milyon Dolar arası)

•Eski Peru devlet başkanı Alberto Fujimori (600 Milyon Dolar)

•Eski Ukrayna başbakanı Pavlo Lazarenko (114 Milyon ile 200 Milyon Dolar arası)

•Eski Nikaragua devlet başkanı Arnoldo Alemán (100 Milyon Dolar)

•Eski Filipinler devlet başkanı Joseph Estrada (78 Milyon ile 80 Milyon Dolar arası)

Başlıkta da belirttiğim gibi; bizimle hiç ilgisi olmayan konular. Ama bilmekten zarar gelmez.

Kaynakça:

1. "Kleptocracy". The Oxford English Dictionary. Oxford University Press. 1st ed. 1909.

2. Sharman, J. C. (2017). The Despot’s Guide to Wealth Management: On the International Campaign against Grand Corruption. Ithaca, NY: Cornell University Press. p. 1. ISBN 9781501705519.

3. Acemoglu, Daron; Verdier, Thierry; Robinson, James A. (1 Mayıs 2004). 2-3"Kleptocracy and Divide-and-Rule: A Model of Personal Rule". Journal of the European Economic Association. Oxford University Press.