Boyun eğmeyenler ile ‘sosyalistler’ arasında ayrışmalar

Ali ARAYICI / Paris
Son günlerde, Yeni Halk Cephesi'nin (NFP) bileşenleri olan sosyal demokrat Sosyalist Parti (PS) ile Jean-Luc Mélénchon'un kurucusu ve lideri olduğu Boyun Eğmeyenler Fransa (LFI) arasındaki gerginlikler giderek artıyor. Bu gerginlik, bütçe tartışmaları sırasında daha da keskinleşmişti. Sol ve sağ siyasi arenada sürekli tartışılan Zucman vergisi, bardağı taşıran son damla oldu. Bu bölünme bir sonraki seçimlerde sandıktan çıkacak sonucu olumsuz etkileyecektir.
Yüksek gelirli sermaye sahiplerine uygulanan bu vergiyi sıkı savunan PS, büyük bir taviz vererek yüksek vergi indirimi ilkesini kabul etti. Vergi adaleti için, önemli bir önlemi yumuşatarak aşırı sağ ve merkez sağın kabulünü sağlamak mı amaçlandı? PS’nin bu hamlesi, solun geri kalanını büyük ölçüde kızdırdı.
Ulusal Meclis'teki bütçe tartışmaları, büyük ölçüde Yeni Halk Cephesi (NFP) bileşenleri Sosyalist Parti (PS) ve Boyun Eğmeyenler Fransa (LFI) arasında geçen güç mücadelesinden kaynaklanıyor. Her biri solun bir kutbunu temsil eden iki parti, sadece temel konularda anlaşmazlıklarını dile getirmekle kalmıyor. Aynı zamanda farklı stratejiler de ortaya koyuyorlar.
PS, her ne pahasına olursa olsun hükümetle müzakere ederek “uzlaşma bütçesi”ne ulaşmaya çalışırken, LFI ise Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un yönetimi ile kopuşu sağlamlaştırmaya ve cumhurbaşkanının derhal istifasını sağlamaya kararlı. Bu her iki değişiklik, sosyalistler ve boyun eğmeyenler arasındaki ayrışmayı beraberinde getirdi.
LFI Finans Komitesi Başkanı Éric Coquerel'in savunduğu ilk değişiklik, vergi kaçıranlarla mücadele etmek için evrensel bir vergi sisteminin getirilmesini savunuyor. Böylece, son 10 yılda en az 3 yıl Fransa'da ikamet etmiş ve yıllık geliri 230.000 avro üzerinde olan vergi mükellefleri; başka bir ülkeye göç etmeye karar verseler bile, vergilerini Fransa'da ödemek zorunda kalacaklardır.
Bu değişiklik önergesinin kabul edilmesi için, sadece bir oy gerekiyordu. LFI, PS'nin tavrını sert bir şekilde eleştirdi. LFI milletvekili Aurélien Le Coq, “Vergi kaçakçılığına karşı evrensel vergi, sosyalistlerin çekimser kalması nedeniyle Ulusal Meclis'te reddedildi!” diyerek eleştirdi. PS ise, “Evrensel vergi, çifte vatandaşlarımızı hedef almamalı” diye yanıt verdi. PS Genel Sekreteri Olivier Faure, partisinin tutumu ile ilgili “yanlış haberlerin durması gerektiğini” söyledi.
FARKLI HEDEFLER
Sağ tarafından önerilen başka bir değişiklikte benzer bir gerginliğe neden oldu. Bu değişiklik, gelir vergisi ölçeğinin endekslenmesinin kaldırılmasını ve 2026 yılında tüm Fransız vatandaşlarının enflasyona endekslenmesini öneriyordu. Boyun Eğmeyenler Fransa (LFI), bu kez merkez sağ Cumhuriyetçi Parti (LR) ile birlikte oy kullandı. Bu oylamada, Sosyalist Parti’nin (PS) öfkesini çekti.
PS milletvekili Ayda Hadizadeh, “Sosyalistlere olan nefretinden gözü kör olan LFI, en zenginleri koruyan Wauquiez'in değişiklik önergesini aceleyle oyladı” diye yakındı. Manuel Bompard ise şöyle yanıt verdi: "Dünyanın sizin etrafınızda döndüğünü düşünmeyi bırakmalısınız. Mütevazı gelirleri olan 200.000 Fransız vatandaşını gelir vergisi dilimine girmelerini engelleyerek koruduk."
Diğer sol gruplar ise, sol ittifak içindeki bu bölünmelere son verilmesini istiyor. EELV grup lideri Cyrielle Chatelain, sosyal medyaları Reporterre'ye yaptığı açıklamada “Sol, birleştiğinde güçlüdür” diyor.
Sosyalist Parti’nin (PS) tek başına aldığı tutum -merkez sağcı Sébastien Lecornu ve hükümetini kınamaktan kaçınması (solun geri kalanından farklı olarak), kendi bütçe yol haritasını sunması ve taleplerini geri çekmesi; Boyun Eğmeyenler Fransa (LFI) başta olmak üzere, solun önemli bir kesiminde büyük bir tedirginlik yarattı. Bu, sol ittifak için olumsuz bir durum.
SOLUN BÖLÜNME KORKUSU
Aslında, solun önemli bir kesimi, Sosyalist Parti (PS) ile Boyun Eğmeyenler Fransa (LFI) arasındaki ayrışmanın, PS'nin merkeze doğru kayması ve Macron’un merkez sağcı hükümetine karşı tutumuyla ilgili olabileceğine inanıyor. İyi ya da kötü, bir bütçenin gerekli olduğu, tavizlerin ve uzlaşmaların şart olduğu fikrine sıkı sıkıya sarılmakla; sosyalistler bir buçuk yıl önce seçilmelerini sağlayan Yeni Halk Cephesi'nin (NFP) ruhuna ihanet etmiyor mu?
Komünist Parti (PCF) grubunun lideri Stéphane Peu, L'Humanité gazetesine verdiği demeçte, “PS, Fransızların hafızasının güçlü olduğunu ve eski PS’li Cumhurbaşkanı François Hollande'ın beş yıllık görev süresinin izlerinin hala taze olduğunu unutmamalıdır” dedi. Solun çoğunluğu, bu anlaşmazlıkların nihayetinde sandıkta bedelinin ödeneceğini düşünüyor.
Yeşiller Parti (EELV) milletvekili Sandrine Rousseau, “Emmanuel Macron her zaman solu bölmeye çalıştı. Ona bu fırsatı verecek miyiz? Benim asıl sorum bu” diyor. Potansiyel bir fesih ihtimali ve tüm sol için bir sınav niteliğindeki belediye seçimlerine sadece 5 ay kala, artan bölünmeler hiçbir şekilde iyiye yönelik bir işaret değil. Tam aksine, solun parçalanmasının gelecek seçimlerde olumsuz sonuçlar alacağının bir işareti olarak görülebilir.


