Google Play Store
App Store

Dünya solunda yaşadığı “krizi” en hızlı şekilde atlatıp kendini iktidar seçeneği olarak yeniden yapılandırmayı başaran “sol” kuşkusuz ki Latin Amerika’da. Latinler eksiği gediğiyle, hataları ve yanlışlarıyla iki binli yılların başından itibaren ABD emperyalizminin “arka bahçesi”nde bir “sol dalga” estirmeyi başardı. Siyasal ve toplumsal dönüşümlerde sağlanan bu ilerleme Bolivya, Brezilya ve Uruguay’da ardı ardına yapılan seçimlerden solun bir kez daha sandıktan zaferle çıkmasını sağladı.

• • •

Brezilya ve Uruguay’da pazar, Bolivya’da ise 12 Ekim’de seçimlerde beklenen oldu. Uruguay’da iktidardaki sol parti ittifakı “Frente Amplio”nun (Geniş Cephe) adayı Tabare Vazquez başkanlık seçimini önde bitirdi. Brezilya’da İşçi Partisi’nin adayı eski gerilla Dilma Rousseff devlet başkanlığını üst üste ikinci kez kazandı. Bolivya’da Sosyalizme Doğru Hareket’in lideri Evo Morales üçüncü kez seçildi. Kıta genelindeki solcu iktidarlar kuşağı isimler değişse de yola bir şekilde devam etmesini sağlıyor. Görünen o ki bir süre daha sağa geçit vermeyecekler gibi.

• • •

Latin Amerika deneyimi çıkarılacak derslerle dolu. Özellikle de Uruguay. Eski gerilla lideri Mujica’nın yerine 74 yaşındaki Tabare Vazquez’i aday gösteren Frente Amplio irili ufaklı yaklaşık yirmiye yakın örgüt ve partinin bir araya gelmesiyle kurulan geniş kapsamlı bir cephe. Yakın bir zamana kadar Hıristiyan Demokrat Parti’den Komünist Parti’ye, Sosyalist Parti’den sosyal demokratlara, “merkez” Uruguay Kongresi’nden Troçkist gruplara kadar geniş bir çevrenin içinde yer aldığı Frente Amplio, başından itibaren bir örgütler birleşmesi değil, ittifakı olarak planlandı. Zamanla cephede Hıristiyan Demokrat Parti gibi bazı ayrılıklar yaşansa da ana gövde yoluna sapmadan devam etti.

• • •

İttifakın esas başarısı seçimden ziyade eşitlik, demokrasi, insanca ücret, barınma hakkı, kamu mülklerinin korunması, kadın, göçmen, doğa ve kent haklarını içeren neoliberal yağma ve talana hayır diyen talepler çerçevesinde harekete geçen kitleleri bir “sol merkez” etrafında toplamayı başarmasında yatıyor. Mahalle ve sokak örgütlenmelerini referans almaları başarıyı getiren temel unsurlardan. Cephe, çok yaygın bir şekilde mahallelerde “taban komiteleri”, fabrikalarda ise “işçi komiteleri” şeklinde örgütlendi. Buralardan sağlanan sinerji ile zafere giden kapılar aralanmış oldu.

• • •

Farklılıkları bir tarafa bırakan, esnek bir örgütlenmeyi esas alan Frente Amplio neoliberal, faşist saldırılara karşı asgari ortaklıkta bir araya gelmeyi benimsedi. Kapsayıcı olmaya azami özen gösterdi. Bu anlayış dört yıl önceki seçimde Tupamaroların efsanevi lideri Mujica’yı iktidara taşımıştı. Mujica’nın başkanlığında Cephe alternatif bir kalkınma modelini hayata geçirdi. “Herkesten yeteneğine göre, herkese ihtiyacına göre” ilkesini referans aldı. Eğitim, sağlık, barınma ve çalışmanın herkes için temel bir hak olduğunu savundu.

• • •

Güney Amerika’yı yakından izlemekte büyük fayda var. Hele ki IŞİD’in, cihatçı militanların, siyasal İslamcı iktidarların, gerici monarşilerin ve de emperyalist müdahaleciliğin Ortaçağ karanlığına boğmak istediği bizim gibi Ortadoğu halklarının. Elbette ki solun birleşik mücadelesine dair başarılı modellere sadece Uruguay’da rastlıyor değiliz. Kıta Avrupası’ndan da benzer örnekler vermek mümkün. İspanya’da merkezinde Komünist Partisi’nin bulunduğu Birleşik Sol (Izquerida Unida), Yunan Syriza, Alman Die Linke, Portekiz Sol Blok (Bloco de Esquerda) bunlardan sadece birkaçı.

• • •

Bölgesel savaş tamtamlarının çaldığı, gerici, neoliberal saldırıların yoğunlaştığı bölgemizde dünya solundan gelen bu başarı hikâyelerinden çıkarılacak çokça sonuç bulunuyor. Neyse ki şimdi benzer bir umut bu topraklarda da filizlenmeye başladı. Gericiliğe, faşizme, emperyalist boyunduruk ve bölgesel savaş tehdidine karşı bütün ilerici, aydınlanmacı, yurtsever, devrimci, sol, sosyalist güçleri bir araya getirip bir halk hareketi yaratmayı hedefleyen Birleşik Haziran Hareketi yola çıktı. Frente Amplio, Izquerida Unida, Bloco de Esquerda, Die Linke, Syriza yol gösteriyor. Birleşirsek kazanırız.