Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın yoğun yapılaşmayla ranta açmak istediği yıkılan Buca Cezaevi arazisinin yeşil alan olması için mücadele eden İzmirli yurttaşlar, “Buca nefes almak istiyor” diyor.

Buca halkı nefes almak istiyor
Fotoğraf: BirGün

Mahir KANAAT

İzmir’de yıkılan Buca Cezaevi arazinin yeşil alan olması için yurttaşların mücadelesi sürüyor. Yurttaşlar alanın yeşil alan olması çağrısında bulunurken, alanla ilgili yeni bir gelişme yaşandı. İzmir Büyükşehir Belediyesi, Çevre, Şehircilik ve İkim Değişikliği Bakanlığı tarafından araziyi yapılaşmaya açmayı öngören ‘Rezerv Yapı Alanı’ ilanına ilişkin karar ve Bakanlığın yaptığı imar planlarına itiraz ederek dava açtı. İzmir 6. İdare Mahkemesi’nde görülen davada ise bilirkişi raporu açıklandı. Rapor, itirazı haklı buldu. Arazinin bakanlık tarafından ‘Rezerv Yapı Alanı’ ilan edilmesi kararı, kamu yararına uygun bulunmadı.

Planların imar planları bütünlüğü üzerindeki etkiler temelinde sorgulanmadığına dikkat çekilen raporda, “Hükümlerine uyarlık göstermediği ve mevzuat hükümleri ile tarif edilen ve planlama süreçlerini de yönlendirecek teknik ve nesnel tespitlerden yoksun olduğu kanaatine varılmış olması nedeniyle, dava konusu muhtelif parsellere yönelik Rezerv Yapı Alanı kararının planlama esasları ve imar mevzuatına uygun olmadığı; rezerv yapı alanı belirlenmesine ilişkin işlemin planlama esasları, şehircilik ilkeleri, plan bütünlüğü ve kamu yararına uygun olmadığı kanaatine varılmıştır” ifadeleri yer aldı.

Rapor İzmirli yurttaşlar tarafından sevinç ile karşılandı. İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi CHP Grup Başkanvekili Murat Aydın, “İzmir Büyükşehir Belediyesi, sivil toplum kuruluşları ve İzmir Büyükşehir Belediyesi CHP Meclis Grubu bu duruma tepki gösterdik, pek çok demokratik kitlesel eylemlerde bulunduk. Ama aynı zamanda da süreci hukuk yoluyla da takip ettik. Bunun için iki dava açıldı. Bunlardan bir tanesi bakanlığın rezerv yapı alanı ilan edilmesine ilişkin kararıydı. Diğeri ise yine bakanlığın yaptığı yüzde 85’ini bina olarak yapılaşma olarak gören 1/5000’lik ve 1/1000’lik imar planlarına karşı iptal davasıydı. Bilirkişi raporuna konu olan olay rezerv yapı alanı ilanına ilişkin karar. Bilirkişi, iddialarımızı aynı şekilde doğruluyor, bir bakanlığın bu yeri rezerv yapı alanı ilan etmesine ilişkin gerekçe raporu yetersiz, ilgili mevzuat gereğince olması gereken belgeler ve tespitler yok” dedi.

Aydın, “İkincisi de bu rezerv yapı alanı kararı kamu yararına, şehircilik ve planlama ilkelerine aykırı, bölgenin yapı durumuna ve yine bölgede bulunan üst ölçekli planlara aykırı diye bir görüş bildirdi. Eğer mahkeme bu görüşe itibar ederse ki etmesini bekliyoruz. O zaman bakanlığın verdiği rezerv yapı alanı ilan etme kararını iptal edecek. Bu karar iptal edildiğinde bakanlığın plan yetkisi de düşeceği için bu yetkiye dayalı olarak verdiği, yaptığı 1/1000 ve 1/5000’lik imar plan değişiklikleri de iptal edilecek ve böylece bu cezaevi arazisinin yapılaşmaya açılmasına ilişkin bakanlığın kararları hukuk karşısında iptalle karşılaşmış olacak ve biz İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak buranın yeşil alan olmasına ilişkin daha önce almış olduğumuz kararı uygulayabilir hale geleceğiz” diye konuştu. 

"YEŞİL ALAN İHTİYAÇ"

Aydın şunları söyledi: “Biz Buca Cezaevi alanının kamu yararına olarak tümüyle yeşil alan olması gerektiğini savunuyoruz. Çünkü bu bölgede yeterince yapı var zaten, insanların yeşil alana ihtiyacı var. Kamusal bir arazinin birilerine satılıp gelir elde etmek amacıyla da olsa bu gelir kamu için kullanılmıyorsa, birilerine satılıp oralarda özel mülkiyete konu edilip üç-beş insanın kârının peşine düşmesini doğru bulmuyoruz, bunun hem Buca’nın hem de İzmir’in yararına olmadığını düşünüyoruz. Bunun için hukuki demokratik mücadelemizi sürdürüyoruz. Bu bilirkişi raporu mücadele de önemli bir aşamadır. Bütün bu hukuki mücadelenin, sürecin bence en kritik ve en önemli aşamasıdır. Ama tabii süreç bitmiş değil, süreç devam edecek. Mahkemeler, kararlar devam edecek. Çok olumlu ve lehimizedir gelişme. İzmir halkının lehine bir gelişmedir.” 

Buca Cezaevi Özgürleşirken Platformu Yürütmesi Savaş Candemir ise, “Açılan dava sonrasında mahkeme, yapılmak istenen çalışmanın kamu yararına uygun olmadığını belirtti. Mahkemenin bunu belirtmesi çok önemli. Platform olarak çalışmalara başladığımızda, bu alanın kamu alanı olması gerektiği üzerine vurgu yapmıştı. Mahkeme de buna vurgu yaptı. Konunun takipçisi olacağız” dedi. 

"MÜCADELEYE DEVAM"

Candemir, “Mücadele olmazsa, AKP iktidarı mahkeme kararlarını hiçe sayarak alanı ranta açacak. Alanın kamusal alan olması için mücadele yürüteceğiz. Bu alanın kullanımına Buca halkının karar vermesi gerekiyor. Buca halkı olarak nefes almak istiyoruz. Yeşil alan istiyoruz. Kentimiz deprem bölgesi. Deprem anında kullanılabilecek bir alan istiyoruz. Kültür-sanat faaliyetlerinin yapılabileceği bir alan istiyoruz. Bu taleplerimiz hayata geçene kadar mücadeleyi sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı. 

NE OLMUŞTU? 

Buca Cezaevi 30 Ekim İzmir Depremi’nin ardından tahliye edilerek Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yıkıldı. 

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından hazırlanan imar planlarının alanda yapılaşmanın önünü açması üzerine 28 Kasım 2022 tarihinde İzmir Büyükşehir Belediyesi CHP’li meclis üyeleri planların iptaline yönelik dava açarak karar için yürütmeyi durdurma talep etti.