Büyük adamlar biyografı böyle olur
-Johannes Gutenberg, matbaayı icat etti (1450).
-Copernicus, Güneş’in Dünya’nın etrafında döndüğü inancını çürüttü (1450).
-Galileo, teleskopu buldu (1592).
-John Napier, logaritma cetvelini icat etti (1614).
-Kepler, gezegenlerin Güneş’in yörüngesindeki konumunu belirledi (1618).
-Pascal, hesap (toplama) makinesini (1622),
-Torricelli, barometreyi icat etti (1643).
-Christian Huygens, sarkaçlı saati (1656),
-Türev ve integralin mucidi Newton, kütle çekim yasasını ortaya koydu (1687). İlk aynalı teleskopu yaptı (1668).
-Thomas Savery, buhar makinesini icat etti (1698).
-Edward Jenner, çiçek aşısını buldu (1796).
-Alessandro Volta, pili icat etti (1799).
-Richard Trevithick buharlı lokomotifi yaptı (1804).
-Joseph Niepce, fotoğrafı ilk çeken insan oldu (1826).
-Barthelemy Thimonnier, dikiş makinesini icat etti (1830).
-William Cooke ve Charles Wheatstone, elektrikli telgraf makinesini yaptı (1837).
-Michael Faraday, mıknatıstan elektrik akımı elde etti (1841).
-Charles Darwin, Türlerin Kökeni adlı kitabını yayımladı (1859).
-Etienne Lenoir, içten yanmalı motoru yaptı (1860).
-Gregor Mendel, genetik biliminin temelini attı (1868).
-Christopher Sholes, daktiloyu yaptı (1868).
-Alexander Graham Bell, telefonu (1876);
-1877 Edison, fonografı (müzik çalar);
-Joseph Swan, elektrik ampulünü icat etti (1878).
-Ernst von Siemens, ilk elektrikli treni geliştirdi (1879).
-Pasteur, kuduz aşısını buldu (1885).
-Marconi, radyoyu buldu (1901).
-Wright Kardeşler, ilk motorlu uçağın uçuşunu gerçekleştirdi (1903).
-Willem Einthoven, elektrokardiyografi cihazını icat etti (1903).
-Einstein, “Genel Görelilik” kuramını açıkladı (1919).
-John Logie Baird, televizyonu icat etti (1926)
-Alexander Fleming, penisilini buldu (1928).
-Chester Carlson, fotokopi makinesini icat etti (1938).
-İgor Sikorsky, helikopteri yaptı (1939).
-Elektronik bilgisayarın (ENIAC) mucidi, John Mauchy ve John Eckert (1946).
-Francis Crick ile James Watson, DNA molekülünün yapısını keşfetti (1953).
-İlk metro hattı, Londra’da işletmeye açıldı (1863).
-Ankara Belediyesinin 17 yıl önce “Hayırlı Olsun” tabelasını astığı metroya şu ana kadar ancak bir kişi girebildi o da cansız çıktı.
Bugün uzayda dolaşanlar dahil tüm ulaşım araçları, bilgisayar, internet, nükleer enerji, tıbbi cihazlar vb. yukarıdaki bilim insanlarına ait buluşların sonuçlarıdır.
Hukuk, felsefe, sosyoloji, siyaset, demokrasi, cumhuriyet, sosyalizm, laiklik, etik, eğitim ve benzeri kavramları kuramlaştıran Montaigne,FriedrichSchiller, Rousseau, Hegel, Feuerbach, Bakunin, Marx, Engels, Spencer, Comte, Nietzsche, Dilthey, Durkheim, Schelling, Freud, John Dewey, Bosanquet ve diğerleri yukarıda sıraladığımız bilimsel buluşlarla eş zamanlı olarak ortaya çıktı. Ve insanlara yukarıda sıralanan buluşların hangi amaçlar için kullanılması gerektiğini anlatmaya çalıştılar. Daha kolay anlayalım diye araya giren sanatçılar saymakla bitmez.
Türkiye, öğrencilerine, bu bilim insanlarının bilim tarihçileri tarafından yazılmış biyografileri yerine, bir meczubun onların aslında problemli kişilikler olduğunu ima eden Büyük Adım Biyografı adlı kitaplarını okutuyor, niye? Çünkü Tayyip Erdoğan cumhurbaşkanı, Melih Gökçek yeniden Ankara belediye başkanı olmak istiyor!
***
İki bayram iki tavır
Kurban bayramında bayram namazına gitmedim; ama epey insanın bayramını kutladım. Bayramın kutlu olsu diyenlere ‘seninki de’ dedim. Kurban kesmedim fakat yan dairedeki komşuma ‘Allah kabul etsin’ dedim. Hatta bu gün, ofis komşularımdan gelen olur diye bir miktar şeker alıp masama koydum.
Tanrı’yla, dile, imanla uzak yakın bir ilişkim olmadı fakat didar insanların inanarak uydukları ritüellere herkes gibi ben de saygı gösteriyorum. Türkiye’de, herhangi bir dini inançla ilişkisini ibadet biçimleriyle yürütenlerin oranı (modernizmin tezgâhından geçmiş Batı gibi olmasa da) az değil. Buna rağmen bu insanlar, başkalarının inançlarına müdahale etmek bir yana, onlara gerekli saygıyı fazlasıyla gösteriyor.
Dinden, dindarlardan, dincilerden saygı değil kabullenme bekliyorlardı. İslam dininin, insani gelişimini, hayat hakkını tehdit ettiği topluluklardan da saygı ve itibar görmediği iddia edemez. Dün İlk Meclis binası önünde Cumhuriyet Bayramı kutlamasına katılanların önemlice bir bölümü, İslamcıları yaşam tarzına müdahale ettiği bu insanlardan ibaretti.
Ne yazık ki dincilerde, İslam dininin en önemli öğretilerinden biri olduğunu söyledikleri hoşgörüden, saygıdan, yüce gönüllülükten eser yok. Din, didar, dinci dini olana ek olarak ele geçirdiği modern baskı araçlarını da kullanarak farklı sesleri, inanışları, kültürleri bastırmaya; onları kendilerine inandırmaya zorlamaktan vazgeçmiyor. Dün olduğu gibi fırsatını buldukça toplumla çatışmaktan kaçınmıyor. Bunun sonu iyi değil; tabi daha çok İslam dini açısından…
