Çarli’nin kötülük fabrikası
Uzun zaman önce, çok uzak bir galakside…
- Bu anayasal protesto hakkını kullandı, ne yapalım gomtenim?
- Bak sen şuna! Kimin anayasasını kime karşı kullanıyor bu? Tutuklayın. İlaçlarını filan da vermeyin. Yemek de vermeyin, tertemiz bir hücre ayarlayalım kendisine. Yaşı gelince de normal doğum yapsın.
- Gomtenim, bu da yeni geldi. Arabaynan bir kişiyi öldürdü, dört kişi de yaralı var. İki kere kaza yaptı ama tanıdığımızın tanıdığı. Ha bir de asli kusurlu bulundu. Ne yapalım gomtenim?
-Tutuksuz yargılansın. Burası bir hukuk devleti. Nedir yani, her önüne geleni içeri mi alıcaz? Dostumuz Çadıroğlu’na da geçmiş olsun dileklerimi iletin.
- Gomtenim, bu çocuk bizim memurların sosyal medya hesaplarından paylaştıkları görüntüleri paylaşıp, olumsuz algı yapmış. Neymiş efendim; memurlarımız vatandaşa kötü davranırken eğleniyormuş, hakaretler ediyormuş, dalga geçip alay ediyormuş falan filan…
- Gözaltına alıp, önce temiz bi tutuklayın da şöyle kendisine gelsin. Misafirperver davranmayı da unutmayın. Kasklardaki numaralar ne durumda?
- Numaralar yok gomtenim. Silinik.
- İyi, kimin kim olduğu belli olmasın. Birimiz hepimiz içiniz zaten. Emniyetteki kameralara da haber verin, gerekeni yapsınlar.
- Gomtenim, geçen aldığımız eleman “İşkence gördüğünü, kendisine küfür filan edildiğini söylüyor”
- Hemen basın açıklaması yapın. “Yok böyle bi şey, olmaz, olamaz!” yazın aynen dediğim gibi. Büyük puntolarla. Sonuna da “Teklif dahi edilemez” deyin.
- Gomtenim, en azından “Gerekeni yapacağız” diyip, ipe un sersek olmaz mı? Baya darp raporu filan da almış, hastaneden.
- Ya bırak. Yok hükmündedir deriz. Koskoca devletin pamuk eliyiz biz. Yoktur zaten öyle bi şey. Biz öyle bi şey yapar mıyız lan! Kırdırtma kafanı! Şahlanıp, toynağı vuracam kafana şimdi. İhihihihihi!
- Tamam gomtenim.
∗∗∗
- Gomtenim?
- Hay gomtenin kadar taş düşsün başına! Ne var? Zaten ayılar bağırıyor her yerde! Al sana bi gomten, al bi gomten daha!
- Bu işçi “Hans Parti sebep, enflasyon sonuçtur” diye pankart açmış, Hans Bey’in konuşması sırasında. Bir de telefonunu aradaki boşluğa fırlatmış.
- Neeeeee? Hemen içeri alın. Zaten her yer içerisi gibi oldu da yani özel bir içeriye alın. Sonrasında da hızlı bir şekilde “Hanslığa hakaret” ve “Basit yaralama ve Hanslığa karşı moral bozucu olumsuzluk dile getirmek” suçlarından paketleyin. Ya arada bir de telefonlardan alınan yurt dışı harcına da %450 zam yapın. İçimden geldi…
- Emredersiniz gomtenim.
- Lan olum, ben emretmem, öğrenemediniz mi hala? Benim sözüm emirdir, her şeyin üstündedir. Bu melmekette kanun benim, yargıç benim, cellat benim, ekonomist benim, iş adamı benim, gerekirse kadın benim, öğrenci benim, memur benim, doktor benim, işçi, köylü, dere, tepe, nehir, deniz, balık, kuş, bulut, çok afedersin Armeni… Hepsi benim. Yani bana ait. Ah hele bir zamana da hükmedersem, işte o zaman hele bir ölümsüzlük şurubunu da bulayım. Şu bizim cemaatler vardı. Onlar şurup hazırlayacaktı ne oldu onlara?
- Gomtenim, onlar sizinle papaz olup kaçtılar ya!
- Doğru dedin, yani doğru dedim. Bu Coni bu bedende durdukça, o papazlar orada kalacak.
- Gomtenim, yine her zamanki gibi ne güzel konuştunuz. Keşke size Nobel verseler. Edebiyat Nobel’i.
- Nobel Bey’e geçenlerde laf ettim, aramız bozuk. Dış güç bu vatan hayini Nobel.
- Ama Nobel Bey öldü efendim.
- İyi olmuş. Bana bir stadyum getirin hemen de ölüsünü yuhalatayım.
- Hayhay efendim.
∗∗∗
- Gom…
- Ne var yaaa? Ne var? Şurada iki dakika kendi kendime anayasa yazıyordum, lavaboda bile huzur yok sizden. Hepinizi ihbar edicem, hepiniz benim kadar suçlusunuz zaten, içeride gün yüzü görmeden takılırsınız!
- Pardon gomtenim.
- “Pardon mu?” Pardon ne lan? Fransız ajanı mısın? Çharıklı Gille gibi atarım içeri seni de, düzgün konuş! Hepinizden nefret ediyorum vallahi de billahi de. Siz insanı halktan da soğutuyorsunuz. Kindar nesil gibi oldum sayenizde… Yahu bu ülke seni hayata getirmiş, bu yaşa kadar selde, depremde, yangında, madende, okulda, evde, patlamada, inşaatta ölmemişsin, hala gelip bana cart curt yapıyorsun. Hayırsızlar! Ay çok sinirlendim, bana bir bakan getirin biraz tokatlayayım. Taze atanmışından getir. Onun tadı farklı oluyor.
- Hemen gomtenim. Bir de bu gençler geldi şimdi, 40-50 kişi kadar. Hepsi okumuş, öğrenci çocuklar. Bunlar Hanslığı eleştirdikleri için paket zaten de, bunlara başka bir ikramda bulunalım mı? Ne dersiniz? Yani “Hak, hukuk, adalet” diye de yüksek sesle seslerini çıkarmışlar.
- Kaç yaşında bunlar?
- 20’li yaşlar gomtenim.
- Önce bir insan gibi sakin olalım, düşünelim. Duruşmayı erteleyelim, şöyle bi altı ay misafirimiz olsunlar da akılları başlarına gelsin. Bak hele, sen bu zamana kadar 40 adet 6 ay yaşadın, 41’incisi de benden ikram olsun.
- 41 kere maaşallah gomtenim. Çok da güzel düşündünüz.
- Ben düşünmem, yaparım. Hala öğrenemedin şunu. Zebra sütlü altın sorbem nerede kaldı?
- Orman yanmış efendim, zebralar vefat şov.
- Hemen ormanı da atın içeri!