Cengiz Bozkurt: Dayanışmanın yeni izlerini yaratmayı sürdüreceğiz
"Yüzlerce arkadaşımızın emeğiyle ilmek ilmek ördüğümüz dayanışma faaliyetlerimizle bölgede her alanda derin izler bıraktığımızı düşünüyoruz. "

Göksu Cengiz
6 Şubat depreminin ikinci yılında, ilk günden beri Hatay’da faaliyette olan Dayanışma Gönüllüleri adına Cengiz Bozkurt ile hem dayanışma çalışmalarının hem de şehrin güncel durumunu ve sorunlarını konuştuk.
6 Şubat depreminin 2. yılı, özellikle Hatay’ın pek çok noktasında Dayanışma Gönüllüleri olarak çalışmalar sürdürdünüz, 2 yıl sonra güncel durum nasıl?
Cengiz Bozkurt: Hangi dağ efkârlıysa Dayanışma Gönüllüleri oradadır şiarıyla 6 Şubat‘ta Kahramanmaraş merkezli depremin ilk günlerinden itibaren Malatya, Hatay ve ilçelerinde dayanışma faaliyetlerimize başlamıştık.
Epey bir arkadaşımız 6 Şubat akşamı bölgeye ulaşmış ve zaten bölgede yaşayan arkadaşlarımızla koordinasyon kurma çabası içine girmiştik. Daha önce ’99 Gölcük depremine yine aynı isimle biraz da İstanbul’a yakın olması sebebiyle çok kısa zamanda müdahil olmuştuk, deneyimliydik. Türkiye’nin her tarafından ortak refleks gösteren arkadaşlarımız İskenderun’da depremden en çok etkilenen mahallelerden biri olan Mustafa Kemal Mahallesine diğer kalabalık bir gönüllü topluluğumuzu da Hatay Defne’de konuşlandırdık ve dayanışma faaliyetlerine başladık.
9 Şubat günü 42 kişi ile İzmir’den yola çıkan arkadaşlarımız çoğunlukla İskenderun’daki kampımıza yerleştiler. Daha sonraki günlerde İstanbul, Ankara, Bursa, Antalya, Uşak, Artvin, Burdur, Eskişehir, Muğla, Edirne, Sakarya, Düzce, Konya, Kocaeli’nden ve memleketin değişik illerinden gelen yüzlerce dayanışma gönüllüsü birçok arkadaşımız hem İskenderun hem de Defne’de çalışma ve dayanışma faaliyetlerinin parçası oldular. Rotasyonla çalışmalara katıldılar.
10 Şubat 2023 tarihinde, yani depremin dördüncü günü sabah erken saatlerinde İskenderun Mustafa Kemal Mahallesindeki yaşam alanımızı kurarak dayanışma faaliyetlerimize başladık. Aynı şekilde Defne’deki arkadaşlarımız hem arama kurtarma faaliyetleri yürüttüler hem gıda ve su ihtiyacını gidermek için büyük bir spor salonuna yerleşerek süreci yönettiler.
İskenderun’da mutfağımızı oluşturarak ilk olarak soğuk kış gününde çorbamızı pişirerek işe koyulduk. Akabinde günlük 3.000'e yakın depremzedeye World Kitchen organizasyonun da desteği ile üç öğün yemek vermeye başladık.
Depremzedelerin acil sağlık hizmetlerini karşılamak üzere doktor ve hemşiremizin de bulunduğu bir revir oluşturduk, yüzlerce insanın acil müdahale ile birlikte ilaç ihtiyaçları karşılanmış oldu.
Yine binlerce insanımıza hijyen malzemeleri dağıtıldı.
Evleri yıkılan 1.000’in üzerinde depremzedeye çadır kuruldu, yüzlerce soba dağıtıldı, battaniyeden yatağa, ihtiyaçları dahilinde giyecek ve gıda kolileri dağıtımı her iki merkezimizde de etkin bir şekilde yapıldı.
Bu faaliyetler hem yaşam alanı içerisinde hem de depremden zarar gören İskenderun’un 13 mahallesinde ve Antakya merkez olmak üzere Defne, Samandağ ve köylerinde, Arsuz, Dörtyol, Belen ve Kırıkhan da dahil dayanışma faaliyetimizi yürüttük.
Örgütlenen dayanışma çalışmaları halkında bilgi verebilir misiniz, şu an nasıl gidiyor?
İskenderun'daki yaşam alanımızda, 40 adet çamaşır makineli çamaşırhanemiz, 20 adet duşakabin ve tuvalet kabinlerimiz, açık basketbol sahamız, çocuk oyun alanı ve çok amaçlı salonumuz 2 yıl boyunca birçok ihtiyaç sahibi ile buluştu. Zaman içinde yaşam alanımızda kurduğumuz Dayanışma Kooperatifi ile üreticiden direkt tüketiciye buluşturmaya çalıştığımız yöresel ürünleri kadın dayanışması ile kolektif bir çalışma sürdürdük.
Eğitimden kültür sanata çeşitli faaliyet gerçekleştirdiğimiz yaşam alanımızda resim, bağlama, gitar, halk oyunları, ritim, örgü, ahşap tasarım, pilates-Zumba, yazılım ve kodlama atölyelerini, kreş ve LGS kurslarımızı gerçekleştirdik. Kurslarımıza düzenli olarak katılım sağlayan yaklaşık 600 kursiyerimiz, dayanışma ile kalbine dokunduğumuz binlerce ihtiyaç sahibi ile kocaman bir aile olduk.
Bu sebeple, Depremden bu yana faaliyet yürüttüğümüz yaşam alanımızın bulunduğu arsa sahipleri olan Devrim ailesi başta olmak üzere, 2 yıl boyunca yerelde ve genelde bizimle dayanışma içinde olan herkese tüm katılımcılarımız adına teşekkür ederiz.
İskenderun Mustafa Kemal Mahallesi Hasan Ali Yücel Caddesinde bulunan fiziksel varlığımızı arsa anlaşmamızın sonlanması sebebi ile 7 Şubat 2025 tarihi itibariyle kaldırmak durumundayız.
İstanbul merkezli olan derneğimizin, Kooperatif çalışmaları devam etmekle birlikte, İskenderun şubesi yeniden inşa edilene dek, Dayanışma Gönüllüleri Derneği olarak İskenderun'daki diğer tüm faaliyetlerimizi durdurma kararı almış bulunuyoruz.
Antakya merkez, Defne, Samandağ ilçelerinde ve köylerindeki dayanışma faaliyetlerimiz zaten bölgeden arkadaşlarla devam etmekte, daha önce kurduğumuz temiz su arıtma tesislerinin koruması ve bakımı olmak üzere, eğitim, kültür sanat faaliyetleri ve gençlik çalışmalarını elimizden geldiğince sürdürmeye çalışmaktayız.
Yaşanan ve devam eden felaketler kimi zaman toplumda ve muhalefette bir karamsarlık da oluşturuyor. Dayanışma bunu kıran bir değer olarak öne çıkıyor, bugün için ne dersiniz?
Depremin üzerinden 2 yıl geçmesine rağmen barınmadan ulaşıma, gıdadan hava kirliliğinden kadar bir dizi sorunlar derinleşerek devam ediyor maalesef. Bu da insanlarımızın üzerinde son derece demoralize etki yaratmış durumda. Bunun farkındayız ama yaralarımızı sarmak için daha fazla zamana ihtiyacımız olduğunun da bilincindeyiz. Bölgeden tam olarak çekilmeyi hiçbir zaman düşünmedik ve düşünmeyeceğiz.
Yüzlerce arkadaşımızın emeğiyle ilmek ilmek ördüğümüz dayanışma faaliyetlerimizle bölgede her alanda derin izler bıraktığımızı düşünüyoruz. Dayanışma Gönülleri bu süreçte kurumsallaşarak İstanbul merkezli bir derneğe dönüştü. Depremden etkilenen bölgedeki arkadaşlarımız ve dostlarımızla ilişkilerimizi aktif halde tutuyor ve etkinliklerimize yine gücümüz yettiğince devam etmeye çalışıyoruz. Depremin 2. yıldönümünde, anma etkinliğinde yine Hatay’dayız geçen yıl da olduğu gibi.