Çevre Mühendisi Dr. Enver Yaser Küçükgül: İşlemler bilime ve ahlaka aykırı
İzmir Gaziemir’de gömülü radyoaktif atıklarla ilgili çalışmalar 5 Ağustos’ta başlayacak. Çevre Mühendisi Dr. Enver Yaser Küçükgül, çalışmaların yetersiz teknoloji ve önlemlerle yapılmasının ciddi riskler oluşturabileceğini belirtti.
Mahir KANAAT
İzmir’in Gaziemir ilçesinde halk arasında ‘İzmir’in Çernobil’i olarak bilinen ve yıllar önce toprağa gömülen radyoaktif maddeler nedeniyle risk oluşturan eski kurşun fabrikasının yer aldığı alanın temizlenmesi için kritik tarih belli oldu. 5 Ağustos’ta başlayacak çalışmalarla ilgili yapılan ön incelemede ne İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne ne de Gaziemir Belediyesi’ne bilgi verilmedi.
Çevre Mühendisi Dr. Enver Yaser Küçükgül, alanda 500 bin tonun üzerinde nükleer atık bulunduğunu belirterek, "Bu nükleer maddelerin kaldırılması, taşınması veya başka bir yere nakledilerek zararsız hale getirilmesi için seri teknoloji gereklidir" dedi.
Küçükgül, çalışmaların özel kıyafetler ve robotik kontrollerle yapılması gerektiğini vurgulayarak, şunları ekledi: “Bu nükleer maddeleri; özel kıyafetli, özel maskeli ve gerekirse robotik kontrolle uzaktan yaklaşıp ölçmeniz lazım. Ayrıca radyasyonun türüne göre koruma kapları var. Radyoaktif parçacıkları özel koruma kabının içine koymanız lazım. Sonra rastgele bir araçla taşıyamazsınız. Nükleer madde taşıma lisansına sahip özel eğitimli kişiler bunu taşıyacak. Dünyada herhangi bir nükleer madde bir yerden bir yere gönderilirken Birleşmiş Milletler’e haber verilmesi gerekiyor. Şimdi, ‘5 Ağustos’ta Gaziemir’i temizleyeceğiz’ diyorlar. Hangi teknolojiyle temizleyeceksin? Bunun bir ÇED raporu olması lazım, uzmanların bilimsel görüşlerle muhtemel etkileri sıralayarak riskleri yazması lazım. Kamuoyunun bunları bilmesi lazım.”
ARAZİYİ PEŞKEŞ ÇEKTİLER
Küçükgül, temizlik işlemini yapacak olan Ekovar adlı şirketin nükleer konusunda uzmanlığı olmadığını dile getirerek, “Bu şirket şehrin göbeğindeki 70 dönüm araziyi satın aldı. Türkiye’de bir boş arazi gördüğünüzde, biliyorsunuz Türkiye betona tapanların ülkesi, oraya rezidanslar yapılacaktır. Devlet araziyi Ekovar’a peşkeş çekti. Yapılan işlemler bilime ve ahlaka aykırı” ifadelerini kullandı.
ULUSLARARASI SUÇ MERKEZİ
Şehrin göbeğine bir gece yarısı üç kamyon dolusu nükleer reaktör yakıt çubuğu getirildiğine dikkat çeken Küçükgül, “Gaziemir uluslararası bir suç merkezi. Orada Interpol’ü ilgilendiren bir suç var” dedi ve ekledi: “Çünkü o yakıt çubukları muhtemelen bir reaktörden geliyor, nükleer reaktörden. Bu nükleer reaktör bir cep denizaltısı olabilir. Türkiye’nin Aliağa gemi söküm tesisinde illegal çok sayıda söküm işlemi var. Devletin denetlemesinin dışında burada sökülen gemilerde olabilir mi bu nükleer atıklar, radyoaktif atıklar? Bunları söken işçilerin sağlığı ne durumda? Türkiye’de böylesine tehlikeli radyoaktif atıklara ait yasal yaptırım görevi olanlar hiçbir şey yapmıyor. Radyasyon dediğiniz şey, ki burada kastettiğimiz nükleer radyoaktivite değeri olan radyasyon, sizin bünyenizde olmasa bile sizden doğacak çocukta genetik hatalar ortaya çıkar. Radyasyon birikir, hâkim olur, hücre materyalinizi, sizin genetik kodlarınızı tahrip eder, değiştirir. Tedavisi mümkün olmayan hastalıklara yakalanırsınız.”