İddiaların aksine çöp evde çöp biriktirilmez, anılar birikir. Çöp evin sakini hangi anısını atıp hangisini muhafaza edeceğine karar veremediği için tüm anılarını saklar ve ev çok geçmeden çöp ev haline gelebilir. Atıklar, geçmişin muhafaza edildiği hafıza nesneleridir; çöp evler ise hafıza mekânları. Evin hijyenik olmadığı, çöplerin derhal atılması gerektiği söylenebilir, fakat o evde oturanlar için onlar atık değil, geçmişi hatırlatan nesnelerdir. Hiçbir şey atılmaz ve üst üste biriken hafıza nesneleri sonunda evi ele geçirir. Hafıza mekânı olarak çöp evde yaşayanlar için anlar, tüketilmek ve geriye kalan atıkları ise hafıza nesnelerine dönüştürülmek için vardır sadece. Hafıza tarafından ele geçirilmiş bir evde yaşamak; geçmişe gömülmek ve geçmiş tarafından tüketilmektir. Yaşanmakta olan şimdiyi hızla tüketerek geçmişe dönüştüren bireyi, biriktirdiği geçmiş hızla tüketir. Ve evin boşlukları giderek anların atıkları tarafından işgal edilir. Şimdi, bir taraftan hızla geçmiş haline gelen, fakat diğer taraftan geleceğe açılan bir geçit. Oysa çöp ev ya da anılar evindeki şimdi, hızla tüketilip geçmişe dönüştürülmedikçe anlamlı hale gelmeyecek anlamsız olaylar silsilesidir. Zira şimdinin bir kurgusu yoktur, gelecek ise henüz ortaya çıkmamıştır. Geçmiş kurgulanabilir ve geçmişten anlamlı kurmacalar yaratılabilir.

***

Kullanımdan çıkan nesnelerin dolaşımdan çıkması gibi, anılarla evini tıka basa dolduran çöp ev sakini de dolaşımdan çıkmış ve atıklar arasında bir atığa dönüşmüştür. Dışarıda, geleceğe açılabilecek kamusal boşluklarda dolaşmak ve başka bedenlerle karşılaşarak henüz belirsiz olan geleceğini şimdi ve burada inşa etmek yerine anılarına gömülmeyi tercih eder. Üç ayrı yönetmenin üç kısa filminden oluşan “Tokyo!” üçlemesindeki Bong Joon-Ho’nun yönettiği “Tokyo Shaking”in kahramanı evine kapanmış, asla dışarı çıkmayan tipik bir “hikikomori”dir. Dış dünyayla, şimdiyle olan ilişkisini, tüketim aracılığıyla sürdürmektedir. Pizzacı kızın getirdiği pizzaları kapının eşiğinde teslim alırken şimdi ve burada olandan etkilenmemek için kızla göz teması kurmaktan kaçınır. Pizzayı alır ve tüketir; bir atık olarak çöplüğe gitmesi gereken pizza kutularını hafıza nesneleri olarak özenle biriktirir. Kahraman için şimdi ve burada olan, hızla tüketilmek ve bir hafıza nesnesine dönüştürülmek için vardır sadece. Sizin de kapınız çalınabilir ve eşikte geleceğinizle karşılaşabilirsiniz. Eşik, geçmiş ile geleceği ayıran şimdidir. Ve aynı zamanda karar anı. Karşılaşmayı anında tüketip geçmişinize dönüştürebilir ya da eşiği aşıp geleceğinize yürüyebilirsiniz, karar sizin.

***

An, geçmiş ve geleceği hem birleştiren hem bölen bir sınır. O yüzden an ya da şimdi, paradoksal bir karakter taşımaktadır: Zamanı sonsuzca böldüğü için an daima başkadır, ötekidir; öte yandan geçmişi ve geleceği birleştirdiği ve zamanın sürekliliğini garanti altına aldığı için de hep aynı kalan. An tüketilip hızla geçmişe dönüştürüldüğünde sınır aşılmamış olur ve dışarıdan gelen her şey geçmişe gömülür. An, ancak geleceğe açıldığı ölçüde başka olabilir ve sizi de başkalaştırabilir. Bu niteliğinden ötürü Giambattista Vico anı, “şeytan geçidi” olarak tanımlamıştır. Sınırı aşabilirseniz, geleceğinizle yüzleşecek, karşılaşmalar ve buluşmalar eşliğinde geleceğinizi inşa edebilecek, üstelik değişip dönüşeceksiniz de. Şimdiyi tüketerek geçmişe gömmenizden ve geçmişe gömülmenizden memnun olanlar da vardır elbet: Tanrının yeryüzündeki temsilcisi despot ve şürekâsı. Despot için değişime açılan her geçit şeytanidir. Çünkü değişimle birlikte despot da yerinden edilecektir. Ve sınırı aştığınızda sizi kutsal kitabına göre yargılayıp iblis olarak ilan edebilir: “İblisler tanrılardan farklıdır, tanrıların sabit nitelikleri, özellikleri ve işlevleri, yerleri ve yurtları vardır: yollarla, sınırlarla ve haritayla ilgilidirler. İblislerin yaptığı ise aralıklar boyunca, bir aralıktan diğerine sıçramaktır.” (Deleuze)

Eşiğin bir tarafında geçmişiniz, diğer tarafında geleceğiniz. Tarafınızı seçmek zorundasınız. Geçmişe gömülü bir atık olarak yaşamaya devam edebilir ya da sınırı aşıp kendinizi gerçekleştirebilirsiniz. Geleceği ancak haritayı ihlal edenler, bir aralıktan diğerine sıçramayı bilenler hak edebilir.