DEM seçmeninde duygusal kırılma
Rejimin, Bahçeli üzerinden servis ettiği “çözüm” açılımının Diyarbakır üzerinde yarattığı etki gözle görünür durumda. Kayyum atamaları, milletvekillerinin hapsedilmesi, partilere kapatma davalarının açılması seçmen üzerinde duygusal kırılmalar yaratmış.
Rejimin gün geçtikçe artan baskıları, kayyum darbeleri, Bahçeli üzerinden servis edilen ne idüğü belirsiz “çözüm” tartışmalarının gölgesinde Diyarbakır’dayız.
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi (DBB) eşbaşkanları Serra Bucak ve Doğan Hatun, DEM Yerel Yönetimler Eşsözcüleri Canan Kebenç Özkan ve Mehmet Rüştü Tiryaki’nin katıldığı medya buluşmasının ana konusu kayyumların yol açtığı tahribat ve buna karşı yerel yönetimlerin yaklaşımları.
DİYARBAKIR SEMASINDA AĞIR BULUTLAR
Bu bir yerel yönetim buluşması olsa da siyasetin merkezinde yaşanan yoğun trafiğin etkisi kendisini her alanda olduğu gibi burada da hissettiriyor. Bir yanda rejimin kayyum politikası, diğer tarafta da ne olduğu belirsiz “çözüm” tartışmalarının kavurucu gölgesi altında altında yerel yöneticilerin kendi asli işlerine odaklanması haliyle zorlaşıyor.
2016’dan bu yana sekiz yıl boyunca kayyum tarafından yönetilen Diyarbakır Belediyesi’nin ve diğer muhalefet belediyelerinin üstünde “kayyum darbesi” demoklesin kılıcı gibi sallanıyor. “Bir sabah kayyum atanır mı” haleti ruhiyesi içinde gündelik işlere odaklanmak meşakkatli olsa da, inadına çalışmaya, üretmeye, yönetmeye kararlı bir irade var. Saray rejiminin yarattığı bu iklim her yere sirayet etmiş durumda.
SİYASETLE YATIP KALKAN KADİM KENT
Diyarbakır politik bir kent, bunu adım attığınız andan itibaren solumak mümkün. Kürt sorununun yakıcılığı kentin her bir sokağına, bireyine sinmiş durumda. En ufak bir açıklamanın, söylemin, atılan veya atılmaya çalışılan adımın kente yansıması yoğun oluyor.
Rejimin, Bahçeli üzerinden servis ettiği “çözüm” açılımı da haliyle kent üzerinde derin bir etki yaratmış. Bahçeli’nin açıklamalarına kuşkulu-mesafeli bir yaklaşım var, Erdoğan’ın oynamak istediği oyunun farkındalar. Ancak yine de Kürt sorununun yeniden gündeme gelmesinden, siyasetin merkezinde oturmasından memnunlar.
Kayyum atamaları, milletvekillerinin hapsedilmesi, partilere kapatma davalarının açılması seçmen üzerinde duygusal kırılmalar yaratmış. Mardin’den Batman’a, Dersim’den Esenyurt’a kayyum atanan kentleri dolaştığını kaydeden Yerel Yönetimlerden Sorumlu Eşbaşkanlardan Tiryaki yaşanan “duygusal kırılmayı” şu şekilde aktarıyor:
“Kayyum atanan kentlerde ve diğer yerlerde karşılaştığımız seçmen bize şunu soruyor, şu sitemde bulunuyor; Parti açıyor kapatılıyor, vekil seçiyoruz cezalandırılıyor, belediyeyi kazanıyoruz kayyumlarla gasp ediliyor. Madem irademiz her seferinde çalınıyor, gaspediliyor, cezalandırılıyor niye hala Meclis’te bulunuyorsunuz, neden hala belediyelerde kalıyorsunuz. Meclis’ten çekilin, belediyelerden çekilin, irademiz yok sayılıyor o halde Meclis’te, belediyelerde olmamızın bir manası yok.”
Kürt seçmende, DEM Parti seçmeninde bu hissiyat son dönemlerde oluşmuş. Tiryaki 10 yıl önce seçmende bambaşka bir ruh halinin olduğunu, seçmenin umutlu ve pozitif olduğunu kaydediyor. 2015’teki seçim mitingine bombalı saldırı yapılmasına rağmen seçmenlerin yaralı halde dahi oy kullanmaya gittiğini vurgulayan Tiryaki, şimdi o ruh halinin sönümlendiğini, seçmen iradesinin yok sayıldığı yerde mevcut siyasete de inancın azaldığını söylüyor.
NEDEN ÇEKİLMİYORLAR!
Tiryaki seçmenden gelen sitem, çağrı ve talebe dair parti olarak ne düşündüklerini de şöyle özetliyor: “Biz Meclis’e de Belediyelere de kolay gelmedik. Uzun, zorlu bir mücadele ve ödenen ağır bedeller sonrasında buralara gelindi. Öyle kolay vazgeçmeyeceğiz, bırakıp gidemeyiz. Her şeye rağmen buralarda olacağız, terk etmeyeceğiz bu mecraları. İnadına mücadelemizi buralarda sürdüreceğiz. Demokratik zeminde her türlü mücadelemizi vereceğiz.”