Demokrasiye inanç zayıflıyor!
İktidar otoriterleşiyor mu yoksa demokrasinin ileri versiyonunda mıyız? Yıllar, bu soruyla geçti. 2013’te, toplumsal muhalefet güçlü bir şekilde cevabını verdi. Gezi Parkı’nın yıkılıp yerine topçu kışlası ve alışveriş merkezi yapılmasına karşı itiraz, otoriterleşmeye yönelik bir ‘hayır’ ile birleşti. Bunun ülke ekonomisini hedef alan ve seçilmiş hükümeti devirmeye yönelik bir ‘kalkışma’ olduğunu savunan AKP, bugün halkı açlığa sürükleyen ekonomik kararların ateşi harlanmasın diye, ana muhalefet partisi CHP’nin seçilmiş eski ve yeni belediye başkanlarına hafta sonu tarifesi uyguluyor. Önden mutlaka ‘bağımsız’ olduğunu vurgulamak zorunda kaldıkları yargı kararlarıyla ve halkı ikna etmek gibi bir çabaya da ihtiyaç duyulmadan, gözaltılar yapılıyor.
***
Türkiye ile ilgili ‘Otoriterleşiyor mu’ içerikli haber ve yorumların yayınlandığı AB medyası ise bugünlerde üye ülkelerdeki otoriterleşmeyi tartışmakla meşgul. Evrensel’den Yücel Özdemir’in haberine göre, Brüksel’de gerçekleştirilen liderler zirvesinde AB ülkeleri İsrail ve ABD’nin İran’a saldırısına tam destek verirken, İsrail’in Gazze’de Filistin halkına yönelik işlediği soykırım konusunda yine açık, ortak bir tutum alamadı. İspanya, İrlanda, Belçika ve Portekiz gibi ülkeler İsrail’in uluslararası hukuku ihlal eden suçlar işlediği gerekçesiyle işbirliği anlaşamalarının iptalini istedi ancak öneri Avusturya ve Almanya tarafından veto edildi. Diğer yandan savaşla kaynayan hemen hemen her coğrafyada kepçesi olan AB ülkeleri, aşırı sağcı Giorgia Meloni öncülüğünde mülteci politikalarında daha da sertleşilmesi gerektiğini tartışıyor.
***
Londra merkezli Economist Intelligence Unit’in 167 ülke ve bölgedeki siyasi durumu değerlendirdiği 2024 Demokrasi Endeksi raporuna göre demokratik değerlere yönelik desteğin yüksek kalmasına rağmen, küresel çapta demokrasinin pratikteki işleyişine dair memnuniyetsizliğin arttığı belirtiliyor. Kusurlu demokrasiler arasında ABD var. Başkan Donald Trump, NewYork belediye seçimlerini kazanacağı öngörülen Demokrat Parti adayı Zohran Mamdani’yi, göçmenlere yönelik uygulamaları engellemesi halinde ‘sınır dışı edeceğini’ söyledi. Kusurlu demokrasilerden biri de İtalya. Lider Meloni, göçmenlerin gelişini engellemek için denizden abluka öneriyor.
***
Türkiye ise ‘hibrit rejim’ olarak kategorize ediliyor. Hibrit rejimler, düzenli seçim hileleri yapılan, adil yönetilmeyen ve özgür olmaları engellenen ulusların maruz kaldıkları rejimler olarak tarif ediliyor. Muhalefet üzerinde baskı uygulanıyor, yaygın yolsuzluk görülüyor, medyaya ağır sansür uygulanıyor, yargı bağımsızlığı ortadan kaldırılıyor. Türkiye geçen yıla kadar hem seçimlerin yapıldığı hem de siyasi baskının el yükseltilerek devam ettiği ‘hibrit rejim’ kategorisindeydi. 2025 yılının mart ayında, Erdoğan’ın en güçlü rakibi olarak görülen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasıyla başlayan süreç bugün diğer CHP’li belediye ve başkanlarına yöneldi. Türkiye bunu HDP ve DEM partili belediyelerde çokça deneyimlemişti. Ama o zaman ‘düşman’ ana muhalefete uzaktı. Yakınlaşmasında, toplumsal muhalefetin bir araya gelememiş olmasının katkısı büyük.
***
2025 yılı, Türkiye’nin hibrit rejimden otoriterliğe geçiş yılı olarak ilan edilecek mi göreceğiz. Ancak 19 Mart sonrası, sokakta sesini yükselten toplumsal muhalefet AB ülkelerinin de ilgisini çekmiş ve dünyayı tehdit eden otoriterleşmeye karşı yükselecek yeni dalganın Türkiye’den çıkıp çıkmayacağı konuşulmaya başlanmıştı. Konunun, Türkiye otoriterleşiyor mu sorusundan, Türkiye demokrasi için umut olabilir mi tartışmasına evrilmesi, önce sokakta ses yükselten toplumsal muhalefet ve bu itiraza öncülük eden siyasi muhalefetle mümkün oldu. Bugün ‘tam demokrasiler’ listesindeki Almanya, İsrail’e karşı tek kaşını bile kaldıramıyor.
***
diken.com.tr'nin yer verdiği The Guardian’ın araştırma haberine göre Avrupalı gençlerin çoğu demokrasiye inancını kaybediyor. Gençlerin yüzde 48’i ülkelerindeki demokratik sistemin yitmekte olduğundan endişeli. Beş gençten biri, yani yüzde 21’i belirli koşullar altında otoriter yönetimi savunabileceğini söylüyor. “Böyle bir şey olabilir mi ya” diye diye uykuda geçirilen sürede evet böyle şeyler oldu ve sadece Türkiye’de değil, ‘beşiği’ sayılan batıda da demokrasi tık nefes kalmış debeleniyor. Belki de dünyanın yeni mücadelesi, ‘demokrasiymiş’ gibi görünenle oyalanmaktan vazgeçip artık gerçek bir demokrasinin inşası için olmalıdır.