Dertsiz Şehri şimdi pek dertli

Pınar TAŞÇI

Konuşan dolapları, birbirinden renkli karakterleri ve gülümseten hikâyesiyle işte karşınızda Dertsiz Şehri! Bu şehir başka bir şehir. Adı ‘Dertsiz’ ama kendisi artık çok dertli. Neden mi dersiniz? Gelin nedenine birlikte bakalım.

Günışığı Kitaplığı’nın eğlenceli ve farkındalık kazandırmaya yönelik kitaplarından bir yenisi Dertsiz Şehri’nde Tuhaf Olaylar. Gümüşsu Zamanı ve Fakirdağ adlı kitaplarıyla; İngilizce, İspanyolca ve Katalanca çevirileriyle tanıdığımız yazar ve çevirmen Saliha Nilüfer yine çok eğlenceli bir o kadar da eğitici bir çocuk kitabıyla okurlarının karşısında. Akıcı ve şiirsel diliyle çocuk-yetişkin tüm okurların gülümseyerek okuyacağı Dertsiz Şehri’nde Tuhaf Olaylar, adından da anlaşıldığı üzere pek tuhaf olaylarla dolu.

Bir çocuk kitabının olmazsa olmaz tüm unsurlarının bir arada bulunduğu bu kitap hem çocuk hem de yetişkin okurların çok keyifli dakikalar geçirmesini sağlayacak. Kitabın ayrıca çocuklarla birlikte biz yetişkinlere de çok güçlü mesajları var... Dertsiz Şehri ile biz de tüketim alışkanlıklarımıza ve hatta tüketim çılgınlıklarımıza göz atacağız belki de… Bir şekilde sürekli alışveriş yapma dürtülerimize, aldıkça almalarımıza, indirim günlerinde delirmelerimize başka gözle bakmamızı sağlayacak.

Çocuklara çevre ve doğa bilincinin küçük yaşta verilmesinin geleceğimiz açısından önemi yadsınamaz. Fakat bu bilinci öyle “şunu yap, bunu yapma” sözcükleriyle de kazandıramayız. Çocuk kitaplarının bu açıdan önemi oldukça büyük. Dertsiz Şehri’nde Tuhaf Olaylar da çocukları eğlendirerek hem tüketim alışkanlıkları hem de dünyamızı nasıl daha iyi bir geleceğe taşıyabileceğimiz konusunda yol gösteriyor. Bununla birlikte, ekip çalışmasının önemine de değiniyor.

Bir sabah uyanıp dolabınızı açtığınızı ve içinde hiçbir giysinizin olmadığını düşünün. Daha dün oradalardı, nereye gitmiş olabilir ki şu giysiler? Hem ne giyeceksiniz şimdi, hepsi yok olmuş. Dertsiz Şehri sakinlerinden Lacivert Nerdomert de şaşkınlık içinde bunu düşünüyordu dolabının karşısında. Her şey bir anda kaybolmuştu ama başka bir tuhaflık daha vardı. Dolaptan bir mırıltı geliyordu.

Hamhum şurolop

Lüplettim hepcum burlop…

Araştırma Soruşturma Bozulanı Düzeltme Bölüm Şefi Lacivert Nerdomert neye uğradığını şaşırmıştı o sabah. Ama birkaç saat sonra, yalnız olmadığını öğrenecekti bu şaşkınlıkta. Çünkü şehirdeki bütün dolaplar giysilerin çoğunu yutmuştu. Bu kadarla da kalmamıştı tuhaflıklar. Ülkenin en sakin şehrinin başında şimdi büyük bir dert vardı.

İki Gözüm Bizde Çözüm şirketinin ivedilikle el attığı bu “dolapların dile gelmesi” olayı tüm şehri sarmış durumdaydı. Herkes ama herkes evlerinde ne bulduysa güzel mi çirkin mi gideceği ortama uygun mu diye düşünmeden giyinmek zorunda kalmış ve sokaklara dökülmüştü. Rengârenk görüntüler oluşmaya başlamıştı etrafta. Herkes dertliydi ama bu görüntüyle bambaşka bir hava da gelmişti şehre. İGBÇ (İki Gözüm Bizde Çözüm) şirketinin komik isimli patronu ve onun gibi komik isimli araştırma ekibi, her evi gezerek soruna çözüm üretmeye çalıştılar. Fakat konuşan dolapların tuhaf istekleri vardı. Kimi başka bir şeye dönüşmek istiyor kimi yeri değişsin istiyor kimi ağaç olmak istiyordu. Halk ise teyakkuzda, dolaplarını ve giysilerini geri istiyordu. Ne çok giysi vardı dolapların içinde, ne kadar çok… Ve Karışan Kafalar Toplantısı yapmaya karar verildi sonunda. Uzmanların görüşleriyle kafalar iyice karışacak, akıl almaz sorular sorulacak, elbette bir çözüm bulunacaktı bu duruma.

Dertsiz Şehri’nde Tuhaf Olaylar, karakterlerinin isimleriyle de okuru gülümsetiyor; Lacivert Nerdomert, Zeki Zıpırfikir, Fikriye Çitlembik, Gül Külyutmaz, Selim Başıkelim… Tuhaf olaylara çözüm bulacak şirketin adı da bir tuhaf: İki Gözüm Bizde Çözüm (İGBÇ)! Ya dolapların manilerine ne demeli? Gülümseyerek okuyacağınıza eminim... Bir de anlatıcısı var kitabın, e onu da bahsetmeden olmaz. Birkaç bölümde bir, eğlenceli bir şiirle sunuyor bize o bölümde olacakları.

Sayın okur, sevgili izleyici ya da kimsen bilmem

Hazır ol bambaşka bir olaya tanık olmaya

Rastlanmadı yüz elli yıldır böylesine

Hem heyecanlı hem garip, alengirli epeyce

İşte böyle başlıyor Dertsiz Şehri’nin tuhaflıkları… Sonra da alıp götürüyor bizi insanların tüketim çılgınlıklarından bıkan dolapların arasına. Durup düşünüyoruz kitap bitince, bakıyoruz dolaplarımıza. Ne çok eşya, ne çok eşya… Sonra belki de çıkarıyoruz elimizden fazlalıkları. Belki de ihtiyacımızdan fazlasını almıyoruz bir sonraki alışverişte. Sonra güzelleşiyor dünya, kurtuluyor doğa…