Google Play Store
App Store

Deştin Çevre Platformu, Bayır Çevre Komitesi ve Muğla Çevre Platformu Menteşe Meclisi, bakanlığa yönelik basın açıklaması yaptı. Açıklamada, “Havamızı, suyumuzu, toprağımızı koru. Yargı kararlarına uy” denildi.

Deştin Çayı özgür akacak

Mahir KANAAT 

Muğla’da Deştin köylülerinin, Adoçim Çimento’nun bölgede hayata geçirmek istediği talan projesine karşı direnişi sürüyor.

Verilen hukuki mücadele sonucunda iptal edilen Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) kararının ardından, Bakanlık yeniden ÇED süreci başlattı.

Muğla Çevre Platformu (MUÇEP) Menteşe Meclisi, Deştin Çevre Platformu ve Bayır Çevre Komitesi, Bayır ve Deştin mahallelerinde yapılmak istenen ve yeniden ÇED süreci başlatılan çimento fabrikasına yönelik basın açıklaması gerçekleştirdi.

Açıklamada, “Çevre Bakanlığı 2006’da Yunanistan merkezli Titan Kartelinin yüzde 75 hissesine sahip olduğu Adoçim Çimento şirketi tarafından hazırlanan birinci ÇED’e onay verdi. Deştin köylülerinin açtığı dava sonucu birinci ÇED iptal edildi, Bakanlık, 31 Aralık 2014’te Adoçim Çimento’nun kurduğu Muğla Çimento’nun hazırladığı ikinci ÇED’e onay verdi. Bu projeyle çimentocuların çıkarı için yüzde 90’ı orman, yüzde 10’u tarım arazisi olan 7 bin 751 dönümlük alan yok ediliyordu. Ama Deştin köylülerinin hukuk mücadelesi sayesinde birinci ÇED’in ardından imar planlarının da iptal edilmesi nedeniyle 2020 yılına kadar çimentocular herhangi bir şey yapamadılar” ifadeleri kullanıldı.

İkinci ÇED’in varlığı nedeniyle iptal edilmiş imar planlarının mahkeme tarafından iptalinin kaldırılması ve Menteşe Belediyesi tarafından yapı inşaat ruhsatının verilmesiyle yıkım projesinin tekrar gündeme geldiği belirtilen açıklamada, “Doğamızı ve tüm yaşam alanlarımızı korumaya çalışan çevreciler bir yandan çimentocular tarafından karalama kampanyası ile yıpratılmaya çalışılırken diğer yandan Bakanlık tarafından yargı kararları yok sayılarak kanunlara aykırı yeni ÇED süreçleri başlatılıyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı çevreyi koruma görevini yerine getir. Havamızı, suyumuzu, toprağımızı koru. Yargı kararlarına uy. Deştin Çayı özgür akacak” ifadeleri kullanıldı.