On binlerce yaşamı kaybettik.

Yüz bini aşkın yaralı… Kayıp bedenler, kayıp çocuklar, toplu mezarlar. Kaybedilen her yaşamla bir daha asla eskisi gibi hayatına devam edemeyecek yüz binlerce yaşam.


Salgında bir maskeyi bekledik haftalarca. Depremde de su, çadır, gıda, konteyner, mobil duş, tuvalet ulaştırılmasını bekliyor halk haftalardır. Hayatın devam edebilmesi için en temel gereksinimleri ulaştırmayanlar söz konusu olan rant olduğunda ışık hızıyla bir kez daha bilimi yok sayarak yeni inşaat projelerini duyuruyor. Her şeyini kaybetmiş bir halka güvenilirliği olmayan yeni binaları pazarlamaya çalışıyor. En temel kamusal hak olan barınma hakkı için ödenecek yeni rakamları duyuruyor.

Günler ittifak tartışmaları ile geçerken memleketin ilericilerinin, devrimcilerinin değişmeyen gündemi memleket derdi. Yaşanılan onca hengame, tartışma arasında deprem bölgesinde yeniden kurulacak kentleri halkla birlikte kurmak, yaraları sarmak için koşturuyorlar.

Dayanışma gönüllülerinin paylaştığı kısa filmde depremi, acıları, kayıpları yaşayan gençler bize dayanışmanın gücü çok iyi geldi diyor. Hayata tutunmak için dayanışmanın o olağanüstü gücünü paylaşıyorlar hepimizle.

Depremden sonra yaşanılan sel felaketi ile de birlikte deprem bölgesinin unutulacağı kaygısı en derin kaygı bugünlerde.

Dayanışmanın kalıcılığına, sürekliliğine, terk edildik duygusunu bir kez daha bu topraklarda hiç kimsenin yaşamaması için dayanışmayı büyütmeye hepimizin ihtiyacı var. Memleketi yeniden kuracak güç dayanışmayı sürdürülebilir kılmadaki kararlılığımızda saklı.

Milyonlarca kişi artık kralın çıplak olduğunu, yalnızca sermayenin kârını amaçlayan, halkın yararını düşünmeyen neoliberal sistemin çıplaklığını görüyor. Memleket tarihinde görülmemiş, yaşanmamış bir düzeyde milyonlar değişim kararlılığını haykırıyor.

Şimdi imkansız denilenin gerçek olabileceğini ilan etme zamanı.

Halk muhalefeti, halk için, halkla birlikte atılacak her adım değişmez denilenin değişeceğinin işareti bugünlerde. Bu itiraz, değişim talebi salgın öncesinde ve salgında tüm dünyada ve ülkemizde hız kazanmıştı.

Neoliberal hegemonyayı eski haline getirmek için aldıkları önlemler yoksulluğu, eşitsizliği her geçen gün artırdı. Salgının da depremin de sınıfsal olduğunu artık herkes konuşuyor. Dayanışma ağlarını büyüterek yan yana gelmeye devam ettiğimiz her an yarınımızı inşa edecek.

Umudu inşa edecek o büyük güç salgının, yoksulluğun, depremin en net haliyle açığa çıkardığı birbirimizin çaresinin biz olduğu gerçeğidir. Kamusallıktan, aydınlanmadan, bilimden, laiklikten,sınıftan yana olan yeni bir memleketi kurma iradesidir.