Google Play Store
App Store
Dijitallerde mart ayının öne çıkanları
‘Geçiş’ filminden bir kare. (Fotoğraflar: IMDb)

Mart ayında izlediğim dijital içerikler arasında öne çıkan yapımları bir araya getirdim. O kadar çok dizi ve film çıkıyor ki, yetişmek imkânsız! Ama en azından her ay bir kez, gerçekten üzerine konuşmaya değer olanları ayıklayıp paylaşmak iyi bir fikir gibi görünüyor. İzlediklerim arasından aklımda kalanlar, beni en çok düşündürenler ve üzerine konuşmaya değer olanlar burada.

ADOLESCENCE

Mart ayının başlarında, Netflix’in en dikkat çekici yapımlarından biri, Adolescence adlı mini dizi oldu. İngiliz yapımı The Boiling Point’in yönetmeni tarafından yaratılan bu dört bölümlük yapım, sınıf çatışmalarına ve gençlik sorunlarına derin ve yeni bir bakış sunuyor. Başrolde ise usta oyuncu Stephen Graham’ı izliyoruz. Dizi, erkeklerin kızlara karşı neden bu kadar aşırı şiddet eylemleri gerçekleştirdiğini sorgulayan sert bir drama. İlk bölümü ile seyircisini darmadağın eden bir drama. 13 yaşındaki Jamie’nin, okul arkadaşı Katie’yi öldürmesinin ardından ailesinin hayatının nasıl darmadağın olduğunu anlatıyor.

Yapımın temelinde, sokaklardaki bıçaklı saldırılar ve son yıllarda Birleşik Krallık’ta bıçakla öldürülen gençlerin sayısındaki ürkütücü artış var. Kültürel bağlamda ise siber zorbalık, sosyal medyanın karanlık etkileri ve günümüz genç erkeklerinin üzerindeki baskılar ön plana çıkıyor. Erkek öfkesi, toksik erkeklik ve çevrimiçi kadın düşmanlığı gibi konular da hikâyeye güçlü bir şekilde işlenmiş. Dizi, gerçekçi ve kaçınılmaz bir hakikati yüzümüze çarparken yeni jenerasyonun içinde bulunduğu yepyeni tünelle tanıştırıyor. Toplum olarak göz ardı edemeyeceğimiz, kökleri derinlere uzanan bir sorunla karşı karşıyayız. Adolescence izlerken aklımdan bir an olsun çıkmayan ise Mattia Ahmet Minguzzi cinayetiydi. 14 yaşındaki bir çocuğa yönelik bu korkunç saldırı, 24 Ocak 2025’te Türkiye’de gerçekleşmiş ve gençlik şiddeti üzerine yoğun bir kamuoyu tartışmasını tetiklemişti.

AYAK İŞLERİ

GAİN’in 2021 orijinal yapımı Ayak İşleri, ilk iki sezonuyla 14 Mart’ta Netflix kütüphanesine eklendi. GAİN üyeliğim olmadığı için izleyememiştim, bu yüzden nihayet izleyebildiğime sevindim. İlk sezonu bitirdim ve bayıldım. Son yıllarda Türkiye’de yapılan en özgün ve eğlenceli komedi yapımlarından biri. Başrollerinde Çağlar Çorumlu ve Güven Murat Akpınar’ın yer aldığı dizi, absürt mizah ile kara komediyi harmanlıyor. Sert mizaçlı mafya adamı Vedat ve felsefe eğitimi almış, idealist Evren’in bir arada çalışmak zorunda kaldığı bu hikâye, alışılmışın dışında bir dinamik sunuyor. Patronlarının verdiği "ayak işleri"ni halletmeye çalışırken başlarına gelen olaylar her bölümde sürprizlere yaslanıyor. Çağlar Çorumlu’nun sert ama bir o kadar da komik performansı ile Güven Murat Akpınar’ın saf ama bilge ruhu mükemmel bir kontrast yaratıyor. Karakterlerin gündelik konuşmalar içinde felsefi tartışmalara girmesi, absürt olay örgüsüyle birleşince ortaya hem düşündüren hem de kahkaha attıran bir yapı çıkıyor. Ama en çok, diziyi kaleme alan kişinin müzik, edebiyat ve felsefeye dair kendi birikiminden izler taşıyan diyalogları etkileyici buldum. Türk komedi türünde bazı kalıpları kırarak karakter merkezli, temposu yüksek ve özgün bir anlatım sunuyor. Açıkçası Caner Özyurtlu ve yönetmenliğiyle ilk kez bu dizi sayesinde tanıştım. Senaryoyu birlikte yazdığı Volkan Öge ile ortaya çıkardıkları iş gerçekten takdiri hak ediyor. Eğer absürt mizahı seviyorsanız, Ayak İşleri kaçırmamanız gereken bir dizi. Netflix’te yer almasıyla daha geniş bir kitleye ulaşacak olması da ayrıca sevindirici.

BLUTV, PRIME, MUBİ, DISNEY

BluTV’de ise Magarsus dizisi hâlâ ilgiyle izlenmeye devam ediyor. Çukurova'da geçen bu dizi, bir ailenin narenciye ticaretindeki mücadelelerini ve içsel çatışmalarını konu alıyor. Derinlikli karakterler ve atmosferiyle dikkat çeken dizi, izleyiciyi içine çekiyor. BluTV’nin bir diğer dikkat çekici yapımı ise HBO’nun fenomen dizisi The White Lotus. Geçen haftalarda bu son sezonunu kaleme almıştım, isterseniz yazıya bir göz atabilirsiniz. Prime Video’nun fantastik dünyalar ve aksiyon dolu yapımlar sunan cephesinde ise Zaman Çarkı (The Wheel of Time) dizisi Mart ayında yeni bölümleriyle ekrana geri döndü. Robert Jordan’ın ünlü kitap serisinden uyarlanan bu fantastik yapım, büyü, kehanet ve kader gibi evrensel temalarla izleyiciyi büyülemeye devam ediyor. Prime Video’daki bir diğer dikkat çeken yapım ise Eli Roth’un 2023 tarihli Kara Cuma (Thanksgiving) filmi. Bu filmi de geçenlerde kale aldığımı hatırlatayım. Mubi, Mart ayında özellikle David Cronenberg’in kült filmlerini öne çıkarıyor. Naked Lunch ve Crash gibi yapımlar, yönetmenin sınırları zorlayan sinemasını keşfetmek isteyenler için birebir.  Özellikle Naked Lunch, William S. Burroughs’un kült romanından uyarlanan bir yapım olarak, Cronenberg’in en iyi işlerinden biri. Bir diğer tavsiye edebileceğim film, MUBI’de gösterime giren Geçiş (Crossing). Levan Akin’in yönetmenliğinde İstanbul’un kuir dünyasını ve kültürel dokusunu etkileyici bir şekilde yansıtan bir film. Crossing’de, Akin önceki filmi And Then We Danced’de olduğu gibi (filmle ilgili yazımı gazetede bulabilirsiniz), karakterlerini yargılamadan, onların iç dünyasına ve kırılganlıklarına özenle yaklaşan bir anlatım dili kuruyor. İstanbul’u kartpostal estetiğinden uzak, yaşayan ve değişen bir şehir olarak sunarken, ana karakter Lia’nın arayışı üzerinden aidiyet ve kimlik meselelerine dokunuyor. Kamera, karakterleri hem fiziksel hem de duygusal yolculuklarında yalnız bırakmazken, ışık kullanımı ve sahne geçişleriyle onları adeta şehrin nabzına bağlamayı başarıyor. Akin, önceki yapıtlarında olduğu gibi burada da derin bir karakter analizi sunarken, İstanbul’un farklı yüzlerini gözler önüne seriyor. Son olarak, Disney+’ta 26 Mart’ta The Simpsons dizisinin 36. sezonu nihayet Türkiye’de yayınlanacak.