Doğrulama Aktivizmi

Geçtiğimiz Salı günü, Doğruluk Payı ve Veri Kaynağı gibi tanınmış projeleri yürüten İzlemedeyiz Derneği’nin düzenlediği Açık Veri Zirvesi’ne dinleyici olarak katıldım. Zirvenin odak noktasında açık kamusal verilerin nasıl düzenlenmesi gerektiği ve nasıl kullanılabileceği tartışması vardı. Ama zirveye katılan her kişi ve kurum, bunun da ötesine geçen bir ortak misyona sahipti: Yanlışlar ve yalanlarla mücadele etmek, doğruyu savunmak, iddiaları kanıtlara dayalı olarak değerlendirmek.

Elbette yalanlar her zaman mevcut olacak ve hiç bir doğrulama onları tamamen ortadan kaldırmayacak. Yine de bu çabalar beyhude değil. Doğruluk Payı, Teyit, Evrim Ağacı, Malumatfuruş, Yalansavar ve diğerleri, kritik zamanlarda karar vermek için başvurulabilecek, “neymiş bu işin aslı?” dendiğinde incelenecek değerli kaynaklar sağlıyorlar. Daha da önemlisi, eksikliğinden hep şikayet ettiğimiz sorgulayıcı düşüncenin temel araçlarını da toplumca yavaş yavaş öğrenmemize vesile oluyorlar.

On yaşını dolduran Yalansavar, Türkçedeki en kıdemli bilimsel şüphecilik kaynaklarından biri. Yalansavar ekibi olarak katıldığımız toplantılarda keskin zekalı ve bilgili birçok kişiyle tanışıyoruz. Ortalığı dolduran yalanlara karşı bir şeyler yapmak istiyorlar, ancak nereden başlayabileceklerinden emin değiller. Aslında yapılabilecek birçok farklı katkı, uygulanabilecek birçok yöntem var. Ben kendi bildiğim yolu, Yalansavar usulünü özetleyeyim.
Öncelikle, sınırları belirlemek. Yalansavar, gündelik haberlerden ziyade, bilimsel alanlarla ilgili yanılgılara odaklanıyor: Tıp, fizik, sahtebilim, paranormal iddialar, komplo teorileri, safsatalar ve bütün bunları doğuran bilişsel hatalar. Kendimizi sınırlamamızın sebeplerinden biri sayımızın az olması, bu yüzden gündemdeki her şeyi incelemeye yetişememiz. Başka bir sebep de uzmanlıklarımızın temel bilim, mühendislik, tıp alanlarında olması ve bu konularda araştırıp yazmayı seviyor olmamız (çoğumuz ayrıca başka mecralar için bir çok popüler bilim yazısı kaleme aldık).

İkincisi, ağırdan almaktan çekinmemek. Hem iş ve aile sorumluluklarımız, hem de kılı kırk yarmamız yüzünden çok sık yazı yayınlayamıyoruz. Biz de strese girmeden, yavaş yavaş yazıyoruz, ama yayınladıklarımızın uzun zaman kaynak gösterilebilecek kapsamlı yazılar olmasına gayret ediyoruz.
Üçüncüsü, birbirimizi denetlemek. Yazacağımız konuyu kendi istediğimiz gibi seçiyoruz, ama yazımızı tamamladığımızda en az iki kişi okuyor ve geri bildirim veriyor. Yazıda iyi açıklanmayan, aksayan yerleri gösteriyorlar; yanlışlara veya iyi desteklenmeyen argümanlara işaret ediyorlar, referanslarımızı kontrol ediyorlar. Yani, kendi içimizde düşük dozlu bir hakem denetimi uyguluyoruz. Bu kadarının bile kaliteyi çok yükselttiğini söyleyebilirim.

Dördüncüsü, kafa dengi, hiyerarşisiz bir grup. Uzun zaman harcayıp özene bezene yazdığınız yazınıza eleştiri almak zor olabiliyor. Burada, birbirimize duyduğumuz saygı devreye giriyor. Hem eleştiren bunu çok nazik şekilde yapıyor, hem de eleştirilen bunun kötü niyetten değil, daha iyiye ulaşma arzusundan geldiğini biliyor. Birbirimizi iyi tanıdığımız ve aynı kalite anlayışını paylaştığımız için uzlaşmak kolay oluyor. Bu çok önemli, çünkü eleştirel düşünce bir takım sporu. Kendi hatalarımızı farkedemeyiz; başkalarının bizi düzeltmesi gerekir. Eleştiri saygı ve sevgi duyduğumuz kişilerden geldiğinde, ters tepki yaratmadan kabul edilmesi daha kolay oluyor. Böyle bir dinamiği büyük bir grupta sağlamak çok zor.

Bilgiyi erişilir hale getirmenin tek yolu uzun yazılar yazmak değil elbette. Grafik tasarımından anlıyorsanız infografikler ve videolar yapabilirsiniz. Yazmaktan ziyade konuşmayı seviyorsanız podcast hazırlayabilirsiniz. Sosyal medyada kısa bilgiler paylaşabilirsiniz.

Düzeltecek çok hata, açıklayacak çok gerçek var. Ne kadar çok kalem çalışırsa, iş o kadar kolay olur. O yüzden herkesi “doğrulama aktivizmine” davet etmek istiyorum. Bunun için çok derin bilgiye, doktora diplomasına, profesör olmaya filan ihtiyacınız yok. Sağlam işleyen bir akıl, öğrenme isteği, sorgulamacı bir zihin ve hatalarınızı düzeltmeye açık olmak yeterli.

cukurda-defineci-avi-540867-1.