Dünyanın ‘Trump’larıyla nasıl mücadele ederiz?
Dünya hiç olmadığı kadar küçüldü. Birbirinden çok farklı gelişmişlik, yönetim biçimi ve tarihleri olan ülkelerin birbirine çok benzer ekonomik siyasal çalkantılar içinde olduğunu görüyoruz. Başka bir ülkede olup bitenlere baktığımızda çoğu zaman kendi ülkemizle olan benzerliklerine şaşırabiliyoruz. Donald Trump, başkanlık yaptığı ABD’nin dünyayı belirleyici etkisi nedeniyle “zamanımızın politik lideri” sembolü olmuş durumda. O yüzden Trump’ta vücut bulan bu yeni tip lideri anlamak, dünyayı nasıl bir dönemin beklediğini öngörmek açısından da önemli olabilir.
Trump’ın başkanlık döneminin ikinci yılında ABD’de 27 psikiyatrist ve psikolog Trump’ın karakterinin ABD için tehlikeli olduğuna dair bir bildiri yayımlamışlardı. Bildiri etik tartışmalara neden olmuşsa da Trump’a karşı ciddi bir kamuoyu oluşturmuştu. 2020 seçimlerinde Trump yanlılarının Kongre’yi işgal etmesi hem ABD hem de dünyada şok etkisi yaratmıştı. Trump bugün de gündemde. Bir yandan 2024 seçimlerine hazırlanırken aynı zamanda bu salı (yarın) ‘‘Beni tutuklayabilirler’’ diye yandaşlarını eyleme çağırıyor.
Trump ve Trumpizmi anlamak, dünyanın bütün Trumplarıyla nasıl mücadele edilebileceğine dair fikir verebilir. Trump karakterinin tehlikesi bildirisini yazanlar arasında olan, 97 yaşındaki RJ Lifton’un Trump ve Trumpizm karakteri çözümlemeleri dünyaya ışık tutabilecek kadar değerli.
Lifton, Trump karakterinin tarihteki Hitler vb. ideolojik totaliter diktatörlerden farklı olduğunu düşünüyor. Trump karakterinin en önemli 5 özelliği olduğunu savlıyor: 1. kültçü-tarikatçılık, 2. ideolojik tutarsızlıktan beslenme, 3. sistematik olmayan yalan bombardımanıyla gerçeklik hissini yok etme, 4. komploculuk ve 5. devlet kurumlarını çökertme
Kültçü-tarikatçılık: Geleneksel kült yapılar ya da tarikatlardan farklı. Hiçbir iç tutarlık gereksinimi taşımaz. Birbiriyle uyumsuz görüşler, inançlar, tutumlar bir arada dile gelebilir. Bir kimlik grubuna nefret dolu ifadeler kullanırken aynı anda o kimlik grubundan kendi yanında olanı göklere çıkarabilir. Bu hali yandaşlarına da uygulatır. Örneğin, tüm yandaşlar eşcinselliği lanetler ama bir eşcinsel Trump yandaşı ise onu omuzlarda taşır. Toplantı ve mitingler ayin formunda olur. Trump’ın sorularına izleyiciler evet ya da hayır diye koro halinde bağırır, hedef gösterdiklerine hep bir ağızdan lanet okunur. İzleyiciler kendilerinden geçerek bir tür “vecd” yaşarlar. Ortak tema, ‘‘Bir zamanlar çok büyük ve çok zengin ve çok güçlüydük ama hainler yüzünden bu hale düştük. Şimdi hep beraber eski gücümüze kavuşacağız.’’
İdeolojik tutarsızlık: İlk özelliğin devamıdır. Önemli olan tek ölçüt, Trump’ın yanında olmaktır. Kim olursan ol, ne kadar farklı görüşün olursa olsun, Trump’ı destekliyorsan sen iyisindir ve gruba katılıp çıkar sağlayabilirsin. Trump açıkça ırkçıdır ve beyaz üstünlüğünü savunur ama bir siyahi ona bağlılığını bildirirse, o siyahiyi, göçmeni, Meksikalıyı baştacı edip zenginliğe boğabilir. Trump’a bağlıysan kim olduğun, neyi savunduğun, hırlı mı hırsız mı olduğunun en küçük bir önemi yoktur, sorunun varsa çözülür, mahkemen varsa kapatılır, borcun silinir, bir yağmaya ortak edilebilirsin.
Gerçekliği yok etme: Trump, durmadan ve birbiriyle çelişmesine aldırış etmeden yalan söyler. Bir yalanı ile diğer yalanını boşa çıkarmasını hiç önemsemez. Öyle ki başkanlığı döneminde Trump yalanlarını kaydetmek için gazeteciler örgütlenmişler, liste tutmuşlardı. Yalanlarının açığa çıkmasını görmezden gelir ve daha da büyük yalanlar söylemeye devam eder. Bu yalan bombardımanının asıl zararı gerçekten gerçek olanın da artık kimseye gerçek gibi gelmemesidir. ‘‘Trump yalanlarına kendisi inanıyor mu ya da bilerek mi yalan söylüyor?’’ sorusu yanlış bir soru. Trump için yalan kendi inandığı ve işine yarayan ne varsa onu gerçek olarak inşa etme uğraşı. Bir örnek; Obama başkan olamaz çünkü ABD dışında doğdu iddiasının doğru olup olmamasıyla ilgilenmez. Bu iddia Obama’nın başkan olmasını yasadışı hale getirecekse o zaman doğrudur, diye düşünür ve kullanır.
Komploculuk: Yandaşlarına sürekli bir dizi düşmanın sadece onu ve ona inananları yok etmek için sürekli gizli ortaklıklar kurdukları ve Trump hakkında yalanları dolaşıma sokup onu tutuklatmak istediklerini anlatıp durur. Trump uzun süre B. Obama, H. Clinton ve G. Soros’un bir dizi Holywood aktörü, gazeteci ve entelektüelle kendisine karşı bir darbe yapmak için örgütlendikleri yalanını yaymıştır. Komplocuların asıl hedefi Amerika’nın yeniden büyük olmasını engellemektir.
Kurumları çökertme: Bürokrasinin yavaş olduğu, devlette çok sayıda hain olduğu, onların sürekli darbecilerle işbirliği içinde oldukları propagandasını yayarak kurumlara ya çıkarları kurumla ters ya da kurumu yönetme vasfı hiç olmayan kişileri atayarak devlet yapılarını işlevsizleştirme ve amacı dışında kullanma.
Lifton’un Trump karakter analizi nasıl olup da böylesi bir karakterin iktidara geldiğine dair ekonomipolitik bir çözümleme getirmez. Ama politik mücadele alanında bu karaktere önlem alınmadığında ülkeyi neyin bekleyeceğine dair bir uyarı yapar. Psikiyatrlar, toplumsal sorunları görebilirler ama çözüm tıpta değil politik alandadır.
Lifton’un Trump analizinden tüm dünyanın eşitlikçi, özgürlükçü muhaliflerinin çıkarması gereken dersler var.