Google Play Store
App Store

Eski ABD Başkanı Barack Obama, geçen hafta Londra’da katıldığı bir etkinlikte şöyle dedi: “Dünyadaki sorunların yüzde 80’i, ölümden ve önemsiz kalmaktan korkan ve iktidarı bırakmak istemeyen yaşlı erkeklerle ilgili.” Obama, ABD Başkanı olduğunda 48 yaşındaydı. İki kez seçildi ve görev süresi dolduğunda henüz 56 yaşındaydı. İktidarı bırakmak istemeyen yaşlı erkek siyasetçiler hakkında söylediğine katılmakla beraber, ülkesi ABD’nin de, dünyadaki sorunlara hatrı sayılır katkısı olduğu bir gerçek. Obama’dan sonra başkanlık koltuğuna sırasıyla 1946 doğumlu Donald Trump ve 1942 doğumlu Joe Biden oturdu. 20242te Trump ve Biden bir kez daha karşı karşıya geldiğinde, biri 80’e koşarken diğeri devirmişti bile.

***

Yürümekte zorlanan ve algısı havada asılı kalmış gibi görünen Biden’ın yaşı ve sağlık durumu kaygı yarattı. Buna, tartışma programlarındaki kötü performans da eklenince Biden’a adaylıktan çekilmesi için baskı arttı. Yerine 1964 doğumlu Kamala Harris aday oldu. Ancak seçime az bir süre kalmıştı ve ABD hala bir kadın başkana hazır değildi. Seçimi yeniden 80lik Trump kazandı.

***

Bugün farklı coğrafyalarda, iktidarı bırakmak istemeyen yaşlı liderler ve bu düzenden nemalanan etkili bir kesim var. Kendini adeta koltuğa zincirleyenlerin yaşattığı deneyimler benzer olduğu için, yaşlı erkek liderleri yürüyen birer kibir abidesi olarak tanımlamak eksik olur fazla olmaz diye düşünüyorum. Ölüme adım adım yaklaşmakta olmalarına rağmen, yaşıtları araba ehliyetlerini yenilemek için testten geçiriliyorken, bu bey amcalar koskoca ülkelerin başında dümen tutuyor. İnsan merak ediyor değil mi, misal koskoca ABD’de, hem Cumhuriyetçi hem Demokratlar içinden, nasıl oluyor da, yönetime talip olacak genç bir lider çıkmıyor?

***

Siyasette, değişimciler/yenilikçiler ile aynı hamamda aynı tasla yıkanmak konusunda ısrarcı olanlar arasında geçen sayısız kavgaya tanık olundu. Coğrafya fark etmeksizin elbette. Genç lider pek göremiyoruz çünkü gençler siyasete ilgi duymuyor, ilk etapta kulağa doğru gelen bir görüş gibi, ama bana kalırsa durum hiç de öyle değil. Sorun apolitik olmak değil, sahnede kendine yer bulamamakla ilgili çoğu zaman.

***

Sömürü üzerine kurulu, insanın iliğini kemiğinden ayıran, borçlandırıp köleleştiren, ruhunu emip tüketen bir ekonomik sistemde kendilerine ayrıcalıklı adacıklar inşa edenler, dünyanın tüm kaynaklarına sahip olduklarını düşündükleri kadar akıllarına da pek güveniyorlar. Ve her talancı, savaşçı, kibirli, yaşlı lider gibi bizzat katkı sundukları sömürü düzeni karşısında ayaklanan gençlerin öfkesini başka yere yönlendirmeye çalışıyorlar. Özgüvenleri eksilmiş, aç, işsiz, güvensiz milyonlarca insana ‘hadi ülkemizi hep beraber daha büyük yapalım ama işe önce, buna engel olan ‘diğerlerini’, ‘ötekileri’ dışarı atmakla başlayalım diyorlar.

***

Yaşlı liderler idarenin başından gitmediği gibi, topluma yayılan lümpenleşme sayesinde de kendine destek topluyor. Ortaya dinlediği şarkı yüzünden eşcinsel olacağına inanan, fakirliğinden ülkesinin ekonomi politikalarını değil de yanındaki diğer bir fakir işçiyi, bir göçmeni sorumlu tutan, vatan-millet hamaseti ile oyalanan, bir kilo et almaktan acizken dünyaya ne kadar büyük devlet olduğunu kanıtlamaya çalışan bir insan topluluğu çıkıveriyor. Ne kendilerine ne ülkelerine ne de dünyaya bir hayırları dokunuyor. Siyasetten uzaklaşmıyorlar ama yaşlı ve kurtarıcı olarak gördükleri liderlerinin önüne kilim olmayı seçiyorlar.

***

92 yaşındaki Kamerun Cumhurbaşkanı Paul Biya, 12 Ekim’de gerçekleştirilecek seçimler için bir kez daha aday oldu. Kazanırsa yedi yıl iktidarda kalacak ve ömrü yeterse 100 yaşında kadar koltuğunda oturacak, ya da ‘yatacak’ artık kısmetinde ne varsa o. İktidardaki partisi, 92 yaşındaki Biya’nın adaylığı konusunda ısrarcı, liderlerinin deneyimine güveniyorlarmış. Son seçimlerde muhalefet usulsüzlük yapıldığını iddia ediyor. Seçmenin nabzını tutmak için halka mikrofon uzatan BBC’ye birçok kişi siyasi konularda konuşmaktan korktuğu için yorum yapmak istemediğini belirtmiş.

***

CHP’nin cumhurbaşkanı adayı 1971 doğumlu Ekrem İmamoğlu, Kürt siyasetinin en etkili lideri 1973 doğumlu Selahattin Demirtaş hapiste. 1974 doğumlu CHP’nin lideri Özgür Özel’e sokağın sesine sırtını dönüp partisinin dümenini Ankara’ya çevirmesi öğüt ediliyor. Gençler siyasete ne ilgisiz ne de isteksiz, sadece önlerinde yıkılmayı bekleyen setler var. Gazze’ye barış getireceğini iddia eden Trump, ABD’nin 250’inci kuruluş yılı için resmini paraya bastıracakmış. Yanında da ‘savaş, savaş, savaş’ yazacakmış. Büyük değişimler büyük kırılmalarla gelir. Sonra bir bakmışız, İsrail’in Filistin’de uyguladığı soykırıma karşı işçisi öğrencisi omuz omuza dünyayı durdurmuş, gitmez denen liderler tarih, hak edenler de çöp olmuş.