Düşünmek çocuk oyuncağıdır
Siz ya da çocuklarınız-öğrencileriniz “Arkadaşlık Nedir?”, “İyilik Nedir?”, “Ben Kimim?”, “Güzellik Nedir?”, “Özgürlük Ne İşe Yarar?” veya “Hayat Neden Böyle” gibi soruların peşinde ise “Filozof Çocuk” serisine göz atmayı unutmayın.
SONGÜL BOZACI
Düşünmek, insanı insan kılan en önemli yetilerden biridir. İlkçağdan günümüze kadar birçok konuda düşünen insanlar sayesinde şimdi modernite dediğimiz zaman diliminde yaşıyoruz. Hatta bir sonraki çağda, yaşamlarımızı yapay zekâyla birlikte devam ettireceğiz. Fakat değişmeyen ve insanı her zaman bir adım öne çıkaran şey “merak” kavramının peşinde koşarak sorduğu bir dolu soru olsa gerek.
Peki, bu soruları oluşturan bir öğrenme yöntemi olduğunu, çocukların bunu en doğal şekilde yaptığını ve kaç yüzyıldır aynı soruların peşinde koşan bir dolu yetişkin bulunduğunu söylesek? Bunun cevabının “felsefe” olduğunu hemen aklınıza getiriyor olabilirsiniz. Felsefenin geçmişine bakarsak, öncelikle ilk etkinliği yazılı kaynaklara göre M.Ö. 600 yıllarında Antik Yunan döneminde Thales’in gerçekleştirdiğini ve Aristoteles’e göre ilk filozofun Thales olduğunu öğreniriz. Felsefe kelimesi Yunanca “philo” (sevgi) ve “sophia” (bilgelik) kelimelerinin yan yana gelmesiyle oluşuyor. Yani philosophia, “bilgelik sevgisi” demek. Genel anlamda “bilgiyi sevmek, bilginin peşinden koşmak” anlamını taşıyor. İlk filozoflar doğa ile ilgili soruların ve bilinmezliklerin peşinden koşmuşlardır. Felsefe terimi tam anlamını Platon ve Aristoteles’te bulmuştur.
Filozoflar bizlere düşünmenin ve soru sormanın önemini öğretmeye çalışmışlardır. Yaşadığımız yüzyıl, tüketim çağının yoğun baskısı altında olsa da düşünme süreçlerine önem veren öğrenme yöntemleri yoğun şekilde artmaya devam ediyor. Bunun en güzel örneği P4C (Philosophy for Children) yani “Çocuklar İçin Felsefe” yöntemi. Yöntemi ilk geliştiren kişi Amerikalı felsefe profesörü Matthew Lipman. Bu pedagojide, sorularla düşünme ve sorgulama süreçleriyle öğrenme hedeflenmiştir.
Ama bu yazımın asıl konusu, Tudem Yayın Grubu’ndan çıkan ve şimdiye kadar 24 kitabın Türkçeye kazandırıldığı ve devamının da geleceğini bildiğim, Oscar Brenifier’nin kaleminden çıkan “Filozof Çocuk” serisi ve düşünmenin büyülü gücünden çocuklara bahsetmek. “Çocuklara” diyorum fakat bu kitaplar aynı zamanda ebeveynlere ve öğretmenlere de hitap ediyor.
Felsefe, insanın merak ettiği ve öğrenmek istediği tüm konular üzerinde duruyor. Bazen cevabı paradokslara yol açan soruların peşinde koşmak olsa da, “Önce tavuk mu vardı yoksa yumurta mı?” tarzı sorularda, bir dolu farklı cevap ile ezbere öğrenme ya da günümüz öğretim sistemlerinde bilginin sadece beyne yerleştirmesinden daha çok öğrenme deneyimi sunuyor olacaktır. Eleştirel düşünme ve kendini ifade edebilmenin en temel zemini, sorgulayan bir akla sahip olmaktır.
“Neden varım?” sorusunu soran bir çocuk aynı zamanda ölümü de sorgulayacaktır. Varlığının neden ve niçinlerini sorgularken dünya üzerinde her insanın anlam arayışında kendini sorgularken bulacaktır. Çocukların bu sorgulama yöntemleriyle en küçük yaşlarında doğal öğrenme süreçlerinde tanıştıklarını biliyoruz. Her yeni şeyi merak ederek sorgulayıp anlamaya çalışmışlardır. Eğitim sisteminde nedense bu meraklarını yok edecek bilgi yığınlarına maruz bırakılıyorlar. Son dönemlerde bunun farkında olan eğitimciler ve ebeveynler çocuklarına bu yöntemle tanıştıracakları kitapları okutarak ve kendilerini de bu süreçte kolaylaştırıcı olarak konumlandırarak onlara bir öğrenme deneyimi yaşatabiliyor olacaklardır.
Çocukların nitelikli düşünmelerini ve sorgulamalarını istiyorsak onlara daha fazla soru sorabilecekleri ve ezber bilgilerin zihinlerde yük olarak kalmayacağı bir öğrenme deneyimi sunmamız gerekiyor. Bunun için daha çok felsefe yapmalarına, yani sorgulama becerilerini kazanmalarına ihtiyaç var. Anneler, babalar ve bakım verenlerin hepsi küçük çocukların bitmek bilmez meraklı sorularına maruz kalmışlardır. Belki bazen bu soruları geçiştirmiş ya da gerçekten birlikte bir cevap arayışına girmiş olabilirsiniz. Bir cevap arayışınız var ise, “Filozof Çocuk” serisi bu konuda size rehberlik edebilecek bir dolu başlığa sahip ve bir dolu soruya farklı bir yaklaşımla ele almanıza olanak sağlayacak donanımda.
Son günlerde dünya basınında yer alan haberlerden yola çıkarak her çocuk, şiddetin nedenini soracaktır bir yetişkine. Bu konuda söyleyecek fikriniz yoksa, bu başlıktaki kitaba göz atmanızı öneririm. Her soru yeni bir bakış açısına kapı aralamış olduğundan bu soruyu ilk sorguladığından kitabı okuyup bir dolu farklı soru ile yol aldıktan sonra aynı bakış açısında kalma olasılığınız çok az olacak.
Çocuklarla felsefe yapan ya da çocuklara cevabını bulamadığı sorular için farklı bir sorgulama kapısı aralayan bu tarz kitaplar çok çok önemli. İyi ki bu kitapları yazan yazarlar ve yayınlayan yayınevleri var.
Son söz olarak şunu belirtmeli: Sorgulayan her çocuk kendini oluşturma sürecinde hayata daha geniş bir perspektiften bakabilecek farklılıklara saygı duyabilecek, anlama ve anlatma becerilerine erişebilecek, her şeyi olduğu gibi kabul etmek yerine doğru bakış açısını yakalayabilecektir. Yapılan sınavlarda ortaya çıkan en büyük eksikliğin, anlama becerisine yönelik zayıflık olduğunu bildiğimize göre, çocukların bu becerilerini geliştirecek bu öğrenme yöntemlerini destekleyen bu tarz disiplinlere ve bunları besleyen kitaplara ihtiyacı büyük. Umarım her çocuğun evinde ve okulunda felsefe yapmasını sağlayan kitaplara yer verilir.
Siz ya da çocuklarınız-öğrencileriniz “Arkadaşlık Nedir?”, “İyilik Nedir?”, “Ben Kimim?”, “Güzellik Nedir?”, “Özgürlük Ne İşe Yarar?” veya “Hayat Neden Böyle” gibi soruların peşinde ise “Filozof Çocuk” serisine göz atmayı unutmayın derim. Keyifli okumalar olsun, meraklı sorular dört bir yanınızı sarsın...