Eğitimden toplumsal yaşama: Otizmlilere yönelik çalışmalar yetersiz
İzmir’de otizmli bireylerin yaşadıkları sorunlara farkındalık oluşturmak amacıyla kurulan KEDİ Otizm Derneği Başkanı Serap Dikmen Ahmetoğlu, yerel yönetimlerden destek beklediklerini söyledi.
Halil ERTUNÇ
Her 36 çocuktan birinde görülen otizm son yıllarda artış gösterdi. Otizm yaygın gelişimsel bozukluk anlamına geliyor ve Türkiye’de 2 milyon civarında otizmli birey olduğu tahmin ediliyor. Türkiye’de devlet tarafından otizmlilere verilen eğitim ayda 8 saat ile sınırlı kalırken, otizmli bireyler eğitimden toplumsal yaşama birçok alanda zorluklarla karşılaşıyor.
Türkiye tarafından 17 yıl önce imzalanan Birleşmiş Milletler (BM) Engelli Hakları Sözleşmesi yurttaşlara uluslararası standartlarda temel hak ve özgürlükler sağlıyor. Fakat beyannamede yer alan maddelere karşın insan hakları ihlallerinde otizmli bireylerin de içerisinde bulunduğu dezavantajlı gruplar ilk sıralarda yer alıyor.
2022 yılında kurulan ve otizmli bireylerin yaşadığı sorun ve hak ihlalleri konusunda farkındalık yaratmak şiarıyla yola çıkan İzmir merkezli KEDİ (Kabul, Eşitlik, Dâhil Olma, İstihdam) Otizm Derneği faaliyetlerini sürdürmeye devam ediyor. Otizmli bireylerin aileleri tarafından kurulan dernek sosyal bir kulüp niteliği taşımıyor, hak savunusu alanında faaliyetlerini yürütüyor. KEDİ Otizm Derneği Başkanı Serap Dikmen Ahmetoğlu, şimdiye kadar derneğin en büyük kazanımlardan birini şu ifadelerle aktardı:
“6 Şubat depremlerinin ardından İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin STK’larla yaptığı toplantılara katılıp aktif olarak ailelerin ihtiyacı olan desteğe kolaylıkla ulaşmasını sağlamaya çalıştık ve bu toplantılar sırasında İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı afet eylem planlarında otizmli bireylerin de olmasını sağladık. Çünkü bizim olağan hayatın içinde bile otizmli çocuklarımız duygusal hassasiyetlerinden ötürü birtakım zorluklar yaşıyor. Çocuk ve aile bu zorlukları birlikte yaşıyorlar. Tamamen hazırlıkları bitirmeseler de artık şunu biliyor İzmir Büyükşehir Belediyesi; eylem planlarında otizmlileri düşünmek ve buna göre aksiyon almak durumundalar.”
YALNIZLIĞA MAHKÛMLAR
Öte yandan özel eğitim alan öğrencilerin bulundukları sınıflarda kamera bulunması talebiyle gündeme gelen dernek güncel olarak farkındalık çalışmalarına destek veriyor. Otizmi çocuklara anlatmak için okullara dahi gittiklerini aktaran Ahmetoğlu, kaynaştırma öğrencisi olarak eğitim gören otizmli çocukların yaşadıklarına, “Tipik gelişen çocukların otizm ve buna benzer diğer farklı gelişen çocuklarla birlikte yaşama kültürünü öğrenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bizim çocuklarımız tipik gelişen çocuklarla birlikte kaynaştırma öğrencisi olarak okullarda okuyor. Fakat zaten bizim çocuklarımızın problemi iletişim becerisinde ve sosyalleşme becerisinde. Bu konuda desteklenmeleri gerekiyor. Fakat bu eğitim ne çocuklarda ne öğretmenlerde olmadığı için çocuklarımız sadece oraya bedenen gidiyorlar. Aslında orada da büyük bir yalnızlığa mahkûm ediliyorlar. Bu da uygulanan kaynaştırma sisteminin en büyük eksikliği. Yarardan çok zarar getiriyor aslında bu durumda” diyerek dikkat çekti.
Ahmetoğlu, derneğin amaçlarından birinin de İzmir’deki belediyeleri harekete geçirmek olduğunu dile getirirken, “Belediyelerin de yapabileceği çok şey var. Çok büyük yatırımlar gerektiren işlerden bahsetmiyorum. Ellerindeki imkânlarıyla en azından farkındalık oluşturabilmek ve hemşeri bilinciyle birlikte yaşamayı empoze etmek için yapabilecekleri çok şey var. Kentte zaten belediyecilik anlamında hizmetlerde de aksama olmuşken bizim konularımız sürekli ötelenen konular. ‘Sıra engelliye mi geldi’ anlayışı maalesef herkeste var. Oysa onları olduğu gibi kabul eden, iletişim ve sosyalleşme alanındaki eksikliklerini tamamlayacak bir topluma ihtiyaç var” dedi.
BELEDİYELERE KARNE
Yerel seçimlerin ardından dernek olarak düzenledikleri 2. İzmir Otizm Yürüyüşü’ne katılan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay ile yürüyüşün ardından görüşme imkânı bulamadıklarını dile getiren Ahmetoğlu, hazırlık aşamasında olan anket çalışmasını da şu sözlerle aktardı:
“Anket çalışmasıyla, ilçe belediyeleri de dâhil, belediyelerin otizme yönelik hizmetlerinden memnun olup olmadıklarını ortaya çıkaracağız aslında. Asıl buradaki soru, biz otizmli çocuklar için ya da bireyler için hizmetleri yeterli buluyor muyuz? Her belediyeye dair anket çalışmaları yürütüp karne hazırlayacağız.’’