Elektrik şirketleri kollanıyor

Oğuz Türkyılmaz

Siyasi iktidar, 2021’in son günü gece yarısına doğru elektrik ve doğalgaz satış fiyatlarında çok yüksek oranlı zamlar yaptı.

Temmuz 2021’den bu yana değişmeyen elektrik fiyatlarına, yılın son günü değişik tüketim gruplarına göre yüzde 50-125 oranında zam yapıldı. Yapılan bu zamlarla, 1 Ocak 2021-1 Ocak 2022 arasındaki bir yıllık dönemde, elektrik fiyatları konutlarda yüzde 72,5 ve 158,8, ticarethanelerde yüzde 159,7, tarımsal sulamada yüzde 121,2, sanayide yüzde 158,8 oranında arttı.


Yıl içinde sürekli artan doğalgaz fiyatları, yılın son günü, yüzde 15,25 ve 50 oranlarında yeni bir zam daha gördü. 1 Ocak 2021-1 Ocak 2022 arasındaki bir yıllık dönemde, doğalgaz fiyatları konutlar için yüzde 47,1; ticarethane ve küçük sanayi işletmeleri için yüzde 76,1; büyük sanayi işletmeleri için yüzde 345,1; elektrik üretim santralları için yüzde 290,4 oranında arttı.

Benzin ve dizel yakıt fiyatları ise neredeyse her gün değişiyor.

EPDK’nin yürürlüğe koyduğu zamlar, özel elektrik şirketlerinin kazançlarını tüm tüketiciler üzerinden artırmayı öngörmektedir. EPDK elektrik fiyat tarifelerinde yer alan enerji bedelleri, gün öncesi piyasada oluşan elektrik satış fiyatlarının, halen olan piyasa takas fiyatı kWh için en fazla 100 kuruş düzeyinde iken ve EPİAŞ, ocak ayında teklif edilebilecek en yüksek fiyatın 134,5 kuruş olduğunu açıklamışken, EPDK’nin satış fiyatlarını çok daha yüksek düzeyde tutması, özel elektrik şirketlerinin açık seçik biçimde kollanmasıdır.

Görevli tedarik şirketleri EÜAŞ’den kWh’si 31.56 kuruşa elektrik satın alabilecekledir ama aylık tüketimi 150 kWh’ı geçen konut aboneleri, aşan kısmı için enerji bedeli olarak 135 kuruş/kWh, ticarethaneler 189 kuruş/kWh ödeyeceklerdir. Bu rakamlar tedarik şirketlerinin EÜAŞ’ye halen en fazla ödediği 31.56 kuruşun 4-6 katıdır.

Konut abonelerine yeni kazık

TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası’nın çalışmaları, dört kişilik bir ailenin konutlarında çağdaş yaşam koşullarına uygun olarak bir aylık elektrik tüketiminin 230 kWh olacağını açıklamıştır.

Sosyal yardım olarak düşük gelir gruplarına yapılan elektrik desteğinin de üst sınırı aylık 150 kWh olarak belirlenmiştir.

Hangi varsayımlara dayalı olarak bulunduğunu bilmediğimiz 150 kWh sınırı, yurttaşlara yüklenen yeni bir kambur oluşturmuştur.

Önceden aylık 230 kWh tüketimin tutarı 230 kWh x 0,9156 TL/kWh = 211 TL iken, getirilen kademeli fiyat tarifesi ile konutlarda:

İlk 150 kWh için =150 kWh x13733 TL/kWh =206 TL
Bakiye 80 kWh için 80 kEh x 2.06 TL /kWh=164,80 TL

Olmak üzere toplam 370,8 TL olacaktır. Konut aboneleri ayda 211 TL öderken, şimdi yüzde 76 artışla ayda 370,8 TL ödeyeceklerdir.

Doğalgaz

2021 içinde her ay doğalgaz fiyatlarına zam yapan BOTAŞ’ın gaz satış fiyatları; Ocak 2022‘de yapılan yüksek oranlı zamla birlikte, Ocak 2021-Ocak 2022 döneminde satış fiyatları konut aboneleri için yüzde 47,1, ticari işletmeler ve küçük sanayi işletmeleri için yüzde 76,6, büyük sanayi işletmeleri için yüzde 345,5; elektrik santralları için yüzde 290,4 artmıştır. Son aylarda yapılan yüksek oranlı zamlarla büyük sanayi işletmeleri ve elektrik santralları için sübvansiyon ise tamamına yakın düzeyde kaldırılmıştı. Ancak, döviz kurlarındaki yüksek artıştan sonra, gaz alış fiyatlarını ortalama 450 USD/1000 m3 kabul edilirse, 1m3 doğalgazın çıplak maliyeti, 0.45 USD/m3 x 12,50 TL/USD= 5.625 TL olmaktadır. Böylesi bir maliyet karşısında BOTAŞ’ın yüksek oranda artan sanayi ve santral fiyatları, sübvansiyonun kısmen sürmekte olduğunu göstermekte.

Konutlar ve küçük işyerlerine yönelik kayda değer sübvansiyon sürmekle birlikte, konut ve küçük işyerlerinin doğalgaz faturaları, BOTAŞ’ın yaptığı zamların yanı sıra özel doğalgaz dağıtım şirketlerinin BOTAŞ’tan aldıkları gazın fiyatına ekledikleri ve sürekli artan Sistem Kullanım Bedelleri ile artmaktadır. Sistem Kullanım Bedelleri, EPDK tarafından her dağıtım bölgesi ve şirketi için ayrı ayrı belirlenmektedir. Fiyat artışlarının sürekli olarak yansıtıldığı sistem kullanım bedeli ve vergiler, tüketicinin ödediği tutarın üçte birine ulaşmaktadır.

Zamda bilinçli zamanlama

EPDK, mevzuat gereği elektrik fiyatlarını, üçer aylık periyodlarla yılda dört kez düzenlemekle yükümlüdür. Bu yetki, 1 Temmuz ve 1 Ekim 2021’de kullanılmamış, fahiş zamlar yılın son günü açıklanmıştır. Bu zamanlama da manidardır. Eğer, bu zamlar örneğin kasım ayı içinde veya aralık başında açıklanmış olsaydı, aralık ayı enflasyon verilerine yansıyacaktı. Aralık enflasyonu da, diğer aylarla birlikte kamu çalışanlarının ve emeklilerin maaşlarının hesabında dikkate alınıyor. Zammın yürürlük tarihi 1 Ocak olunca bu yüksek artışlar konu enflasyon hesabının dışında kaldılar.

Enerji girdi fiyatlarında son bir yıl içindeki olağanüstü artışlar nedeniyle, faturalarını ödeyemedikleri için elektriği ve gazı kesilen milyonlarca konut abonesine, aynı sorunları yaşayacak on binlerce küçük işyeri sahipleri eklenecektir. Öte yanda, doğalgazın üretimlerinde sınai girdi olduğu sanayi tesisleri, yüzde 345 oranındaki fiyat artışlarını maliyetlerine derhal yansıtacaklar ve kendi ürün satış fiyatlarını yükselteceklerdir. Üretim maliyetlerinde doğalgazın birincil rol oynadığı gaz yakıtlı santrallarda elektrik fiyatlarını maliyetlerin arttığı gerekçesiyle artırmaya çalışacaklardır. Bütün bunlar fiyat artışlarını daha da hızlı yükseltecek ve hayat pahalılığını katlanarak artıracaktır.

Resmin diğer yüzü

Elektrik fiyatlarında yüzde 52 ile yüzde 130 arasında değişen oranlarda yapılan fahiş zammın gerekçelerine yönelik olarak, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından 31 Aralık 2021 tarihli bir basın açıklaması yapılmıştır. Açıklamada; “pandemi koşulları sebebi ile hammadde fiyatlarında yaşanan artışlar sonucunda enerji maliyetlerinde çok büyük artışlar meydana geldiği” ifade edilmekte, “Dünya spot piyasalarında elektrik üretiminde kullanılan kömür fiyatlarında 5 kat, doğalgaz fiyatlarında ise 10 katlık artışlar olduğu” ileri sürülmekte ve yapılan zamların küresel düzeyde ortaya çıkan bu maliyet artışları nedeniyle olduğu iddia edilmektedir.

Bununla birlikte, bu ifadeler gerçeği yansıtmamaktadır.

TMMOB Maden Mühendisleri Odası Yayın Kurulu Başkanı Dr. Nejat Tamzok’a göre, dünya spot piyasalarında 2021 yılı içerisinde yüksek fiyat dalgalanmalarının olduğu doğrudur. Örneğin, elektrik üretiminde kullanılan buhar kömürünün ton fiyatı 2021 yılı başında 70-80 dolar düzeyindeyken yaklaşık 3 kat artarak ekim ayında 240 dolar seviyesine kadar yükselmiştir. Ancak, daha sonra fiyatlar tekrar gerileyerek yılı 150-170 dolar seviyesinde kapatmıştır. Dolayısıyla spot piyasadaki kömür fiyatlarında 2021 yılında –basın açıklamasında iddia edildiği gibi 5 kat değil– yaklaşık 2 katlık bir artış söz konusudur.
Benzer şekilde, spot piyasalardaki doğalgaz fiyatlarında, 2021 yılı eylül-ekim aylarında yılbaşına göre yaklaşık 2,5 kat artış söz konusudur. Ancak, kömürde olduğu gibi doğalgaz fiyatları da kasım ayıyla birlikte tekrar gerilemiştir. Dolayısıyla spot piyasadaki doğalgaz fiyatlarında 2021 yılında –basın açıklamasında iddia edildiği gibi 10 kat değil– yaklaşık 1,4 kat artış söz konusudur.

2021 yılında doğalgaz ve kömürde yaşanan ve zaman zaman basına da yansıyan astronomik fiyat artışları genellikle lokal ve geçici olup, Türkiye’deki elektrik fiyat artışları için bunların birebir gerekçe gösterilmesi doğru değildir.

Kamuoyunu doğru bilgilendirme sorumluluğu olan kamu idaresi, artış oranlarını aşırı abartarak gözümüzün önündeki bilgileri çarpıtmakta, fiyat artışlarının gerçek nedeni olan ekonomi yönetimindeki sorunların üzerini örtmeye çalışmaktadır. Bu davranışı ile EPDK bir kez daha, esas görevinin piyasalara ve şirketlere hizmet etmek olduğunu göstermiştir.

Acil talepler

Elektrik fiyatlarındaki artışlar fahiştir, kabul edilemez. Zamlar geri alınmalıdır.
Elektrikte konut düşük tarife sınırı aylık 230 kWh’a yükseltilmelidir.
150 kWh elektrik yardımı uygulaması şeffaflaşmalı, ölçütleri kamuoyu ile paylaşılmalıdır. Yardım sınırı da aylık 230 kWh’a yükseltilmelidir.
Konutlarda elektrik, doğalgaz ve suda KDV oranı yüzde 1’e düşürülmelidir.
Maddi imkânsızlık nedeni ile elektrik, doğalgaz, su faturalarını ödeyemeyenlerin elektrik, gaz ve suyu kesilmemeli, kamu kaynaklarından sağlanacak desteklerle, yurttaşların karanlıkta, soğukta ve susuz kalmaları önlenmelidir.
Hızla artan fiyatlar karşısında düşük ücretleri hızla gerileyen çalışan ve emeklilerin gelirlerini insanca yaşamalarına imkân verecek düzeye yükseltilmelidir.

Yazı solsiyaset.org’dan alınmıştır.