Google Play Store
App Store
Mustafa Kömüş
Mustafa Kömüş
mustafa.k@birgun.net

Ülke son yıllarda birçok yasak ve sansürle gündeme geldi. Ancak bu okuyacağınız sansür AKP’nin okullarda yarattığı düzenin okul müdürleri eliyle nasıl hayata geçirildiğini de ortaya koyuyor.

Önce son bir hafta içinde yaşanan iki olayı hatırlatmak istiyorum. Birincisinin konusu Nâzım Hikmet’in Kuvâyi Milliye kitabını çizgi roman formatında anlatan Nuri Kurtcebe'nin eserinin halk kütüphanelerinde yasaklanması. Kültür ve Turizm Bakanlığı bu yasağın sebebini "cinsel içerikli tasvirler" olarak açıkladı. Sonra ne oldu? Cinsel içerikli tasvir denilen çizimin bebeğini emziren anne olduğu ortaya çıktı. Evet, yanlış okumadınız. Bebeğini emziren anne cinsel içerik tasvir ediyormuş bakanlığa göre.

İkincisi ve bence en az bir o kadar vahim olanı ise Milli Eğitim Bakanlığı’nın yaptığı protokolle okullarda okutulmasına izin verdiği kitaplar. Bu projenin içeriği de Anadolu Mektebi Yazar Okumaları Projesi ile gerici yazarların kitapları okullarda okutulacak. MEB’in geçen yıllarda protokol imzaladığı Anadolu Mektebi Vakfı eliyle yürütülen projeyle Cumhuriyet ve Atatürk düşmanı Yavuz Bahadıroğlu’nun kitaplarının ortaokul öğrencileri tarafından okuması istenecek. Yine Türkiye’de sola düşmanlığıyla bilinen Necip Fazıl Kısakürek, Alevilere hakaret eden ve kitapları daha önce okullarda dağıtılan Nurettin Topçu, “Solcular şeytan, sağcılar Allah topluluğu” diyen Sezai Karakoç vakfın ‘yazarları’ olarak anılıyor.

Bu iki örneği de bu hafta içinde BirGün’ün sayfalarında gördünüz. Şimdi anlatacağım konu da en az bunlar kadar vahim. Biliyorsunuz 3 Aralık Dünya Engelliler Günü idi. Engelli öğrencilerin eğitim gördüğü Avrupa Konutları Çamlıvadi Özel Eğitim Uygulama Okulu’nda bir öğretmen çok öğrencileriyle birlikte çok güzel bir proje gerçekleştirmiş. Bu projede çeşitli çizgi filmlerden kahramanlara yer verilmiş. Bütün bunların içinde de Heidi ile Clara’ya özel bir önem göstermiş. İkisinin çiziminin olduğu görselin altına ‘Clara’nın saçının teliyiz’ yazmış. Okul müdürünün bunun karşılığında ne yaptığına geçmeden önce Clara’nın kim olduğunu hatırlayalım. Çok kısa özetlersek Clara engellerini aşmak için mücadele eder ve bunu da başarır. Bunda ona en çok yardımcı olanlardan biri de arkadaşı Heidi’dir. İşte hem dostluğa hem de engellerle mücadeleye vurgu yapan bu hikayenin kahramanları okul müdürü Hilmi Yıldız’ı rahatsız etmiş. Yıldız, projeyi öğrencilerle birlikte hazırlayan öğretmenin okulda olmamasını da fırsat bilerek Clara ve Heidi’yi söküp atmış. Müdürü rahatsız eden ne olmuştur acaba? İnsan merak etmiyor değil.

Eğitim Sen 3 No’lu Şube Başkanı Hüseyin Tosu konuya ilişkin şunları söylüyor: “Çocuklarımızın başkasına ihtiyaç duymayan, engellere takılmadan yaşadığı, öğrenim gördüğü eğitim ortamlarının yaygınlaştırılması hepimizin sorumluluğudur. Özelde de öğretmen arkadaşlarımız her türlü özveriyi büyük özenle yapmaktadır. Avrupa Konutları Çamlıvadi Özel Eğitim Uygulama Okulu’nda yaşanan bu trajikomik sansürün nedenini merak ediyoruz. Engelleri aşmak için büyük bir mücadele veren herkesin izlediği Heidi’de Clara’ya atıfta bulunulan afişte engelli bireylerin başarılarını göstermek, hayata tutunmaları için motive etmek istenmiştir.”

“Clara yeterince ‘yerli ve milli’ olmadığı için mi sansüre uğramıştır? ÇEDES’te belirtilen değerlerle örtüşmediği için mi engellenmiştir” diye soran Tosu sözlerini şöyle tamamlıyor: “İdarecilerin keyfi davranışlardan vazgeçmesini; öğretmenlerin ve çocuklarımızın yaratıcılıklarının engellenmemesini bekliyoruz. 21’inci yüzyılda gerici müfredata ve karanlığa karşı ilerici, demokratik ve laik eğitimi daima savunacağız.”

Konuyla ilgili okul müdürüne ya da okuldan herhangi bir idareciye ulaşmak istedim. Ancak kendileriyle görüşemedim.

Bu olay da gösteriyor ki AKP yukarıdan müfredat ve ÇEDES gibi dayatmalar yaparken müdürler eliyle de okullarda iyi olan, güzel olan her şeyi engellemek istiyor. Bu engellere karşı çıkan ve öğrenciler için çabalayan öğretmenler iyi ki varlar!