Erdoğan giderse demokrasinin şansı olabilir
Frankfurt'taki seçim merkezinde görev yapan demokrasi gönüllülerinin bir bölümü. (Fotoğraf: BirGün)

Türkiye’nin 13’ncü cumhurbaşkanını ve TBMM’nin 28’nci dönem milletvekillerinin seçiminde oylarını yurtdışındaki temsilciliklerde kullanan seçmenler için bugün son gün. Yüksek Seçim Kurulu’ndan (YSK) yapılan açıklamaya göre önceki gün (7 Mayıs) itibarıyla seçimlere katılım oranı yüzde 50’ye yaklaştı ve böylece bundan önceki katılımı düzeyi yakalandı. Bazı ülkelerde 27, bazılarında 29 nisanda başlayan seçimlerde şimdiye kadar 1 milyon 556 bin 469 seçmen oyunu kullanmış. 

Bu akşam seçimlerin yapıldığı ülkelerde saat 17.00 itibarıyla sandıklar kapanacak, ancak yurtdışı seçmenleri için Türkiye’de seçimin yapılacağı 14 Mayıs akşamına kadar oy kullanma şansı halen var.

Tabii şimdikine göre biraz daha zahmetli ve daha önemlisi daha masraflı. İkametleri yurtdışında olan seçmenler Türkiye’deki 50’ye yakın kara, hava ve deniz gümrüğünde oylarını kullanabilecekler. Temsilciliklerde son iki gün boyunca ve önümüzdeki günlerde de gümrüklerde kullanılacak oylar hesaba katıldığında bu seçimlere yurtdışından katılımın 2018’e göre en yaklaşık yüzde 10-15 civarında artış göstereceği tahmin ediliyor.

***

Yurtdışında en fazla seçmenin (1,5 milyonun üstünde) yaşadığı Almanya’nın 16 şehrindeki Türkiye başkonsoloslukları ve fahri konsolosluklarındaki seçimler zaman zaman yüzlerce metrelik kuyruklarla devam ediliyor. Aslında Türkiye Almanya’nın 26 kentinde, yani diplomatik temsilciliklerinin olmadığı yerlerde de seçim merkezleri kurulması için başvuruda bulunmuştu. Ancak Alman tarafı “güvenlik sorunları“ gerekçesiyle 10 kent için yapılan başvuruyu reddetmişti. Seçim sandıklarına onlarca kilometre uzaktaki kentlerde yaşayan seçmenlerin bir bölümü siyasi parti örgütlerinin organize ettiği ulaşım desteğinden de yararlanabiliyor. Cami dernekleri örgütlenmesinden yararlanan AKP bu konuda daha avantajlı, ancak daha önceki seçimlerden ders alan demokratik muhalefet partileri de oldukça düzenli bir biçimde işleyen ulaşım örgütlenmelerini hayata geçiriyorlar.  
Almanya’daki seçimler demokratik bir atmosferde devam ediyor. Demokratik muhafelet partilerinin seçim merkezlerinde sandık görevlisi ya da gözlemci olarak görev alan üyelerinden aldığımız bilgiler de bu doğrultuda. Örneğin, oy verme işlemlerinin başlamasından bu yana zaman zaman ziyaret ettiğimiz Frankfurt Başkonsolosluğu’ndaki seçim merkezinde görüştüğümüz Emek ve Özgürlük İttfakı Temsilcisi’nin değerlendirmesi şöyle:

“Organizasyon çok iyi. Dışarıda zaman zaman uzun kuyruklar oldu, ancak burada herşey yolunda gittiği için bekleme süresi fazla uzun sürmüyor. Bazı sorunlar çıktığına ilişkin söylentiler doğru doğru değil. Zaman zaman bazı vatandaşlarımızın kayıtlarının seçmen kütüklerinde görünmemesi ya da yeni seçmen bazı gençlerimizin kimlik kartlarında fotoğrafları olmaması nedeniyle gibi sorunlar oldu. Başkonsolosluk görevlileri bu sorunların kısa zamanda çözülmesi için ellerinden geleni yaptılar, çok uzaktaki yerlerde yaşayan vatandaşlarımızın buraya bunun için ikinci kez gelmelerine gerek kalmadan oylarını kullanabilmelerini sağladılar. Her fırsatı değerlendirerek vatandaşlarımıza sesleniyor, gelip oylarını kullanmaları çağrısında bulunuyoruz. Seçime katılım ne kadar yüksek olursa, sandıktan demokratik bir çözüm çıkması olasılığı daha da artacak. Vatandaşlarımızın bu haklarını kullanmaları ülkemizin geleceği için çok önemli.“

***

Bir diğer gözlemimiz de seçim merkezinde görevli Başkonsolosluk yetkilisinin de siyasi parti farkı gözetmeden tüm gözlemcilerle eşit düzeyde diyalog içinde olmasıydı. Görevlerinin seçimlerin en iyi biçimde gerçekleşmesini sağlamak olduğunu belirten yetkili, “Seçim sandıkları için daha geniş bir alanı hizmete sunmak isterdik. Ancak olanaklar bu kadar. Yine de bekleme alanı, sandık görevlilerinin masası, oy kabinleri ve sandık arasındaki yasanın gerektirdiği mesafelari koruyabiliyoruz“ dedi.

Öte yandan Alman kamuoyu da Türkiye’deki seçim sürecini medyada hemen her gün yer alan haber ve analizlerle yakından takip ediyor. Erdoğan’ın ve AKP’nin 22 yıllık iktidarı döneminde ilk kez ağır bir yenilgi olasılığıyla karşı karşı olduğuna işaret eden yayınların büyük bir bölümünün ağır eleştiriler içeriyor. Elbette bunlardan bir bölümünün ardında AKP ve yandaş medyanın iddia ettiği gibi “dış güçlerin hesapları“ olabilir. Ancak Der Spiegel, Frankfurter Allgemeine Zeitung, Die Welt gibi gazetelerin, kamusal ve özel radyo-televizyon kanallarındaki yayınların dili ve içeriği, bunların Türkiye’deki objektif gözlem ve araştırmalara dayandığını gösteriyor. Erdoğan’ı bir dönemler, özellikle de iktidarının ilk yıllarında “demokrat“ olarak görüp övgülerde bulunan, “Avrupa’da yılın adamı“ olarak kutlayan ana akım medya organlarının şimdi onu “anti demokrat“, “otokrat“ olarak eleştirmesi elbette ilginç. Bir dönemler Kemalizm’in temsilcisi olarak neredeyse “faşist“, en azından da “beton kafa“ olarak gördükleri CHP’yi, CHP’nin şimdiki lideri Kılıçdaroğlu’nu da “Türkiye’yi yeniden demokrasi yoluna sokacak“ parti ve lider olarak görmeleri, göstermeleri de öyle. Onlar da “Erdoğan gitmeli!“ diyorlar, ama bunu yaparken “The Economist“ gibi işin kolayına kaçmıyorlar. Bunu Almanya kamoyunun yakından tanıdığı bir tanığa yaptırıyorlar. Türkiye seçimleriyle ilgili haber dosyalarının çoğu, bir dönemler “Erdoğan’ın sözcüsü“ nitelemesiyle Alman medyasında sık sık boy gösteren eski AKP Milletvekili ve Almanya Milli Görüş Eski Genel Sekreteri Mustafa Yeneroğlu’yla yapılan geniş söyleşileri içeriyor. 

***

Alman medyasındaki yayınlar ve doğal olarak Almanya kamuoyu da Türkiye’deki seçimlerde tarafını seçmiş durumda. Koalisyon ortağı partilerden Yeşiller’den geçenlerde yapılan seçimlerle ilgili AKP karşıtı, muhalefet yanlısı resmi açıklama da hükümetin de Türkiye’de bir değişimden yana olduğunu gösteriyor. 

Yazıyı şimdi de “CHP’nin adayı“ olarak seçime giren Yeneroğlu’na Alman medyasındaki sözleriyle noktalayalım: “Eğer Erdoğan giderse, demokrasinin Türkiye’de bir şansı olabilir!“ (Nur wenn Erdoğan geht, hat die Demokratie in der Türkei eine Change.“

***

Yazımızın girişinde belirttiğimiz gibi bugün Türkiye’nin yurtdışı temsilciliklerindeki seçimler sona eriyor, ancak bu yurtdışındaki seçmenler için seçimin sona erdiği anlamına gelmiyor. Herhangi bir nedenle sandık başına gidip oyunu kullanamayanlar, enerjisi, zamanı ve en önemlisi yeterli parası varsa Türkiye’ye gidip, aşağıda listesini verdiğimiz kara, hava ya da deniz gümrük kapılarından birindeki seçim sandığında oyunu kullanabilir.

Yurtdışındaki seçmenlerin büyük çoğunluğu oylarını bulundukları ülkelerde kullandığı için daha önceki dönemlerde olduğu gibi Türkiye’ye yönelik bir “seçim turizmi“ sözkonusu olmayacak. Ancak yine de yarından itibaren aşağıda listesini verdiğimiz gümrük kapılarında, özellikle de havalimanlarındaki oy kullanma işlemlerinde kısmi yoğunlaşma olacağı kesin.

19 Havalimanı gümrük kapısı
Adana (Seyhan İlçesi – Şakirpaşa Havalimanı), Ankara (Çubuk İ. – Esenboğa Hv.), Antalya (Muratpaşa İ. – Antalya Hv.), Denizli (Çardak İ. – Çardak Hv.), Diyarbakır (Bağlar İ. – Diyarbakır Hv.), Eskişehir (Tepebaı İ. – Hasan Polatkan Hv.), Elazığ (Merkez İ. – Elazığı Hv.), Gaziantep (Oğuzeli İ. – Gaziantep Hv.), Isparta (Merkez İ. – Süleyman Demirel Hv.), İstanbul (Avnavutköy İ. – İstanbul Hv.), İstanbul (Pendik İ. – Sabiha Gökçen Hv.), İzmir (Gaziemir İ. – Adnan Menderes Hv.), Kayseri (Kocasinan İ. – Erkilet Hv.), Konya (Selçuklu İ. – Konya Hv.), Muğla (Dalaman İ. – Dalaman Hv.), Muğla (Milas İ. – Bodrum-Milas Hv.), Samsun (Çarşamba İ. – Samsun-Çarşamba Hv.), Trabzon (Ortahisar İ. – Trabzon Hv.), Zonguldak (Çaycuma İ. – Zonguldak-Çaycuma Hv.9

19 Karayolu gümrük kapısı
Ağrı (Doğubayazıt İlçesi – Gürbulak Kapısı), Ardahan (Çıldır İ. – Aktaş K.), Ardahan (Çıldır İ. – Türkgözü K.), Artvin (Hopa İ. – Sarp K.), Edirne (Merkez İ. – Kapıkule K.), Edirne (Merkez İ. – Pazarkule K.), Edirne (İpsala İ. – İpsala K.), Edirne (Lalapaşa İ. – Hamzabeyli K.), Gaziantep (Karkamış İ. – Karkamış K.), Hakkari (Çukurca İ. – Üzümlü K.), Hakkari (Yüksekova İ. – Esendere K.), Hatay (Kumlu İ. – Kumlu K.), Hatay (Reyhanlı İ. – Cilvegözü K.), Kilis (Merkez İ. – Öncüpınar K.), Kilis (Elbeyli İ. – Çobanbey K.), Kırklareli (Merkez İ. – Dereköy K.), Şanlıurfa (Akçakale İ. – Akçakale K.), Şırnak (Silopi İ. – Habur K.), Van (Saray İ. – Kapıköy K.)

8 Liman gümrük kapısı
Aydın (Kuşadası Limanı), Balıkesir (Ayvalık L.), İzmir (Çeşme L.), Kocaeli (Derinci L.), Mersin (Mersin L.), Mersin (Silifke İlçesi – Taşucu L.), Muğla (Bodrum L.), Samsun (İlkadım İlçesi – Samsun L.)