Google Play Store
App Store

Federasyon Kupası’nın ilk yarı final maçında Crystal Palace’ın Aston Villa’yı 3-0’lık skorla geçip finale kaldığı maçın ertesinde, güneşli bir Londra Pazar’ında ikinci yarı final maçında ligde umduğunu bulamayan Manchester City, Şampiyonlar Ligi potasını zorlayan Nottingham Forest karşısında. Konu Forest’ten açılınca, futbol tarihinin muhtemel en renkli teknik direktörü, 70’li senelerde Forest kasırgasının yaratıcısı Brian Clough’ın ve yardımcısı, ‘can dostum’ dediği Peter Taylor’un hikâyesini hatırlamadan olmaz.

Kazandıkları büyük başarılardan sonra zaman içinde iki futbol adamının arası açılmıştır. Kimilerine göre Clough’ın Taylor’dan çok fazla kazanıyor olması, kimilerine göre Taylor’ın arka planda kalması, medyanın Clough’ı hep ön planda göstermesi bu ayrılığı hazırlayan faktörler. Taylor 1982 Mayıs’ında emekliye ayrılır. O dönemde John Roberts adındaki futbolcunun Forest’ten Derby’e transfer olması ve transferi gerçekleştiren yardımcının Clough’ı devre dışı bırakması aralarındaki husumeti derinleştirmiştir.

O transferden sonra Clough’ın uzun zaman birlikte çalıştığı futbol adamı hakkında, “Yolda arabası bozulsa yardım etmek bir yana, ezer geçerim!” dediği rivayet edilir. 1990 Ekim ayında, tatil için gittiği Majorca adasında, 62 yaşında aramızdan ayrıldı Peter Taylor. Bir zamanlar can dostu olarak gördüğü, “O olmadan ben hiçbir şey başaramazdım” dediği yardımcısının ölüm haberini telefonda alan Clough’ın konuşamadığı ve hıçkıra hıçkıra ağladığı, içki şişelerine sarıldığı anlatılır. 2004’te yayımlanan, Peter Taylor’a ithaf ettiği biyografisinde ona şu satırlarla seslenmiş: “Ayrıldığımız gün seni bu yaşamda güldürecek çok fazla şey kalmayacaktır demiştin. Haklıydın…” 2010 senesinden beri Derby County’nin Pride Park Stadı’nın girişinde, bir efsaneyi birlikte yaratmış ve sonra yolları ayrılmış ama birbirini hiç unutmamış iki futbol adamının anıt heykeli selamlar o futbol mabedinin ziyaretçilerini. Nottingham Forest’in City Stadı’nın bir tribünü, takıma en güzel zamanlarını yaşatmış ikilinin adını taşır…

Yarı finale dönersek, Nottingham Forest, Brian Clough yönetimindeki 1990-91 sezonundan bu yana ilk kez FA Kupası yarı finalinde; o yıllara yetişmiş olanlar hatırlar, Villa Park’ta West Ham’ı 4-0 yendikten sonra finalde Tottenham’a yenilmişlerdi. Diğer tarafta Manchester City, 2007’de tamamlanan Wembley Stadı yenileme çalışmalarının ardından o görkemli statta 28. maçında, arka arkaya yedinci kez Federasyon Kupası yarı finalindeler, önceki altı maçtan üçünü kazanıp üçünü kaybettiler. Son iki yarı finali kazanan maviler üst üste üçüncü yılda final hedefinde.

Maça 4-2-3-1 dizilişinde başlıyor Forest: Kalede Sels, savunmada Abbott, Milenkovic, Murillo, Toffolo, orta sahada Dominguez, Danilo, ileri uçta Hudson-Odoi, Gibbs-White, Anderson, önlerinde golcüleri Wood. Maçın favorisi Manchester City aynı dizilişte: Kalede Ortega, savunmada Nunes, Dias, Gvardiol, O'Reilly, orta sahada Kovacic, Lewis, ileri uçta Savinho, Silva, Grealish, önlerinde gol umutları Marmoush. Maça geriden uzun toplarla çıkarak başlıyor kırmızı-beyazlı Forest ve henüz 2. dakikada öne geçen City oluyor, Forest’in savunmada pasif kaldığı pozisyonda Kovacic’in asistinde sol köşeye yerden sert vuruyor Lewis, Forest defansı pozisyonda topa ve rakibe baskıda etkisiz, gol vuruşunu yapan Lewis tehlikeli bölgede demarke pozisyonda. Öne geçtikten sonra tempoyu ve oyun yönünü dilediği şekilde ayarlıyor City, ilk 10 dakikada Kovacic atakları yönlendiren oyuncu. 10. dakikada soldan kullandığı ilk kornerinden sonuç alamıyor mavili takım, Forest savunma hattını kalesine yakın oynatarak rakibin baskısına zemin hazırlıyor. İlk 15 dakikada topa yüzde 86 oranında sahip City rakip kaleyi iki kez yokluyor. 16’da City atağında Grealish, Marmoush paslaşmasının sonunda isabetsiz vuruyor 7 numara, o dakikaya kadar Forest sahanın iki ucunda pas trafiği yaratmakta zorlanıyor. 25’te sağdan kullandığı duran toptan pozisyon üretemiyor Forest, City orta sahasında 2005 doğumlu Rico O’Reilly enerjisi ve top kazanma isteğiyle göze batan oyuncuları. Yarı final heyecanından uzak ilk 30 dakikada oyunu orta sahada Lewis ve Kovacic ile domine eden City rakip ceza sahasında topla 12 kez buluşuyor. Devrenin son bölümünde tempo düşerken dikine oynayarak pozisyon üretmeye çalışan City rakip savunmayı geçemiyor. Topa yüzde 76 oranında sahip oldukları, rakip kaleyi altı kez yokladıkları devre tek gollü üstünlükleriyle tamamlanıyor. 45 dakikada rakip ceza sahasında topla sadece bir kez buluşan Forest beklenen oyunundan uzakta.

İkinci devrenin başında Forest’te Danilo yerini Elanga’ya bırakıyor. 46’da gole yaklaşıyorlar, Hudson-Odoi’nin soldan rakip savunma arkasına sarkıp ceza sahasına kestiği topta Elanga yakın mesafeden isabetsiz vuruyor, maçın muhtemel kırılma anlarından. Akabinde ikinci golü buluyor City, 51’de soldan kullandıkları kornerde rakip savunmanın üzerinden yükselen Gvardiol topu kafayla ağlara gönderiyor, asist Marmoush. Pozisyonda Forest savunması markajda yetersiz, kenarda hocaları Nuno Espírito Santo direk kornerden yenilen basit gole hayıflanıyor. 55’te maçın ilk sarı kartı City’de Grealish’e. 60. dakikaya kadar rakip kaleyi bulamayan, rakip ceza sahasında topla sadece üç kez buluşan Forest 65’te gole yaklaşıyor, Elanga’nın ortasında kaptanları Gibbs-White’ın vuruşunda direkler gole izin vermiyor, City adına şans anı. Dört dakika sonra City savunmadan çıkarken kaptırıyor, Gibbs-White’ın sağ çaprazda dar açıdan uzak köşeye bıraktığı top direklere takılıyor, akabinde Anderson ve Wood yerlerini Awoniyi ve Sangare’ye bırakıyor. City’de Grealish’in yerine İlkay Gündoğan sahada. 77’de City’de sarı kartı gören O’Reilly. Üç dakika sonra Forest atağında Awoniyi’nin rakip ceza sahasında vuruşunda direkler gole izin vermiyor, son 30 dakikada yakaladığı üç pozisyonda direklere takılıyor kırmızı beyazlılar. 83’te City’de Savinho ve Marmoush yerlerini Foden ve Doku’ya bırakıyor. Dört dakika uzatılan maçta başka gol olmayınca 72.976 taraftarın şahitliğinde 2-0 kazanan City arka arkaya üçüncü sezonunda finale yükseliyor. Maçın adamı City’de orta sahayı domine eden Mateo Kovacic. Forest’e gelince, 35 sene sonra yakaladıkları kupa finali şansını teptiler ama gelecek sezon Şampiyonlar Ligi’ne katılma şansları devam ediyor. Önlerindeki Crystal Palace deplasmanı sezonun önemli maçlarından.