Google Play Store
App Store

Marmaris Uluslararası Kültür ve Sanat Festivali başladı. Marmaris Uluslararası Kültür ve Sanat Festivali Koordinatörü Derya Ön, “Bizim yola çıkış amacımız festivali bölgenin en büyüğü yapmaktı” dedi.

Festival bölgenin en büyüğü olacak
Fotoğraf: BirGün

Berkay SAĞOL

Marmaris Kültür ve Sanat Derneği’nin (MAKSAD) Marmaris Belediyesi iş birliğiyle düzenlediği Marmaris Uluslararası Kültür ve Sanat Festivali’nin (MKSF24) üçüncüsü geçen hafta sonu başladı. Klasik Batı Müziği, caz ve blues konserlerinin yanı sıra; koro ve sokak konserlerinden, panel, söyleşi, sergi ve atölye çalışmalarına kadar birçok etkinlikten oluşan geniş bir programa ev sahipliği yapan festival 30 Haziran’a kadar devam edecek. “Marmaris’i Sanatla Yeşerteceğiz” sloganıyla düzenlenen festivalin bu yılki teması ise ‘Doğanın İyileştiren Senfonisi: Hemithea’ oldu.

Festival kapsamında Kastabos Antik Kenti ve Hemitea Tapınağı’na dikkat çekmeyi amaçladıklarını söyleyen Marmaris Belediye Başkanı Acar Ünlü, “Marmaris’in doğal güzelliklerinin yanında tarihi zenginliklerinin de olduğunu duyurmayı hedefliyoruz. Bundan sonraki süreçte bu festivallerin daha da güçlenerek artacağına ve ileriye taşınacağına inanıyoruz” dedi.

Marmaris Uluslararası Kültür ve Sanat Festivali Koordinatörü Derya Ön de, “Gençlere ve amatörlere yönelik çalışmalarımızla da bu festivali zenginleştirmeye çalışıyoruz. Marmaris’in bir çekim merkezi olmasını amaçlıyoruz. Marmaris’in geçmiş on yıllardaki parlak yıllarına katkı sunmayı istiyoruz. Festivalimiz önceki iki yıla göre daha büyüdü ve içerik olarak da zenginleşti. Önceki festivallerdeki tematik yapımızı bu yıl da koruduk. Her yıl olduğu gibi bu yıl da bir antik kenti öne çıkardık ve festivalimizin teması olarak belirledik. Bu sene de Kastabos Kutsal Alanı ve Hemitea Tapınağı’nı öne çıkarıyoruz. Festivalin farklı etkinliklerini bu temanın çevresinde oluşturmaya çalışıyoruz” dedi. Önemli grupları, önemli sanatçıları Marmaris’e getirerek, Marmaris’in var olan imajını daha da güçlendirmeyi ve sanatla anılmasını sağlamak olduğunu dile getiren Ön, “Uluslararası sanatçıları, grupları ağırladık, ağırlamaya da devam edeceğiz. Uluslararası, ulusal, yerel sanatçıların yanı sıra, amatör gruplar, parlayan genç sanatçılarla beraber Fazıl Say gibi sanatçıları da festivalde konuk ediyoruz. Fazıl Say’ın burada olması çok önemli. Dünya Anne Projesi’yle hem temamıza uygun hem uluslararası bir seviyede ünlü olması festivalin tanınması adına çok anlamlı. Gaye Su Akyol gibi müzik türü farklı olan, hayranları var fakat yaptığı müziği bir şekilde oldukça aykırı bulan bir kitle de var. Biz hem gençler adına hem de birtakım aykırılıkları da tespitimizin içinde diğer kriterlerimizi de tabii uymaları şartıyla gerçekleştirmek istiyoruz” diye konuştu.

SIĞLANIN SENFONİSİ

Ön, şunları dile getirdi: “Tüm bu etkinliklerin arasında bizim için çok anlamlı olan Hollandalı müzik insanı Bert Barten’le birlikte gerçekleştireceğimiz olan etkinlik. Bu etkinliğin projesi bizim dışımızda bambaşka bir bilimsel projeye dayalı. Ağaçlara bir çip takılarak onların frekansları, diğer doğal olaylarla etkileşimleri, bunların tespit edilmesi gibi konularda araştırma yürütülmek üzere başlatılan bir proje. Dünyada birçok ülkedeki ağaçlara takılan çipler, Türkiye’de de Marmaris’te bulunan Günnücek Milli Parkı’ndaki ağaçlara takılmış. Ağaçların ürettiği frekansları kullanarak müzik üreten sanatçılar var. Bunlardan biri de Bert Barten. Barten şu anda Günnücek Milli Parkı’ndaki ağaçlara takılı çiplerden elde ettiği frekanslarla Türk Müziği ve Klasik Müzik olarak iki besteye dönüştürüyor. Biz bu besteleri 31 Mayıs’ta Barten’ın katılacağı bir konserle hemen o ağaçların dibinde akustik olarak gerçekleştireceğiz. Bu önemsediğimiz bir etkinlik. Sığla ağacı endemik bir ağaç, koruma altına alınması gereken bir ağaç. Bir yandan onun için mücadele ediliyor. Bir nevi sığlanın çığlığı diyebiliriz. Biz de etkinliğe ‘Sığlanın Senfonisi’ adını verdik. Sığla ağacının titreşimlerinden yola çıkılan bir eser dinletilecek. Bu da bizim içinm son derece farklı ve önemli bir etkinlik.”