Festival cesaret ve ilham veriyor
25’inci İzmir Uluslararası Kısa Film Festivali başladı. Festival koordinatörleri Yusuf Saygı ve Gülen Gözkara, festival ile İzmirli genç sinemacıların uluslararası alanda kendilerini gösterdiğini vurguladı.

Mahir KANAAT
Bu yıl 25’incisi düzenlenen İzmir Uluslararası Kısa Film Festivali, 11 Kasım’da başladı. 17 Kasım’a kadar sürecek olan festival, kentin 5 farklı noktasında film gösterimlerini gerçekleştiriyor. Ayrıca İzmir Film Lab bölümü ile kısa film projelerine destek bulunması hedefleniyor.
4 farklı kategoride 32 kısa filmin yarışmalı bölümde gösterimde olacağı festivalde film ekiplerinin katılımıyla yapılacak gösterimler sonrası jüri, Altın Kedi ödüllerine layık görülen filmleri belirleyecek. Animasyon ve kurmaca kategoride en iyi film ödülünü alan yapımlar Oscar Akademi Ödülleri’ne başvuru şansı yakalayacak.
Film gösterimleri Fransız Kültür Merkezi, Karaca Sineması, Çatı Bostanlı, Sanathane ve Buca Belediyesi Tarık Akan Gençlik Merkezi’nde gerçekleşecek. 200’den fazla kısa filmin gösterimde olacağı festivalde tüm gösterimler ücretsiz. Festival koordinatörleri Yusuf Saygı ve Gülen Gözkara ile bir araya gelerek festivali konuştuk.
Festivalin İzmir için önemi ne?
Uluslararası İzmir Kısa Film Festivali, İzmir’in en köklü sinema organizasyonu ve Türkiye’nin aralıksız devam eden en uzun soluklu kısa film festivali olarak İzmir’in kültür hayatında çok özel bir yer tutuyor. Bu festival, İzmir’in dört bir yanına yayılarak sinema sevgisini büyütüyor ve kentin kültürüne katkı sunuyor. Sadece İzmir’de değil, uluslararası platformda da tanınıyor. Festivalimiz, Academy Award Qualifying Festival olarak dünyada aynı yeterliliğe sahip 120 festival arasında yer alıyor ve bu yıl iki filme Oscar’a başvuru hakkı verecek. İzmir Kısa Film Festivali, özellikle gençlere kendilerini anlatma, kısıtlanmama ve bağımsız olma imkânı sunan bir platform. Seyircimiz ile birlikte geliştirdiğimiz ve seyircisi ile övünen bir festival. Ayrıca destek programları ile kısa filmlere yapım olanakları sağlayan ve geleceğin sinemacılarını sektörel anlamda destekleyen bir platform.
25 yıldır düzenlenen İzmir Kısa Film Festivali kentin kültürel yaşamına ve sinema sektörüne katkıları nedir?
Festivalimiz, İzmir’in kültürel hayatında alternatif bir etkinlik olarak kendi zamanında ve kendi mekânlarında yer aldı. Her yıl beklenen bir etkinlik olarak büyük ilgi gördü. Özellikle festivale katılım sağlayan izleyiciler ile büyük gelişim sağladı. Her yaştan izleyici birçok ülkeden farklı filmleri ve kültürleri tanıma fırsatı buldu. Sektörel birliktelikler de festivalin birleştirici özelliği ile desteklendi. Her yıl post prodüksiyon alanında ve ortak yapımlar konusunda birçok güzel destek ve haber aldık. Özellikle İzmir Film Lab, Türkiye’de örnek olacak şekilde birçok kısa filmin görünürlüğünü artırdı ve onların destek kazanmalarını sağladı. Birçok başarılı genç yönetmen filmleri ile ödül kazandılar ve sonrasında sinemamızın önemli aktörleri ve başarılı isimleri oldular. Akıllarında ve kalplerinde İzmir ve festivalin ayrı yerinin olduğunu biliyorum. Dağıtım olanakları ile birçok yurtdışı festivale katılım şansı elde ettiler ve oralardan ödüller kazandılar. Festival, İzmirli genç sinemacılara cesaret ve ilham veriyor; onların uluslararası alanda kendilerini göstermelerini sağlıyor.
Festivalin yerel ekonomiye ve turizme katkısı nedir?
Festival, İzmir’e kültürel zenginlik katarken yerel ekonomiye de büyük katkı sağlıyor. Bu yıl da konuklarımız Fransız Kültür Merkezi, Karşıyaka Belediyesi Çatı Bostanlı, Buca Belediyesi Tarık Akan Gençlik Merkezi, Karaca Sineması ve üniversitelerdeki gösterimlerle şehre yayılacak. Yerli ve yabancı birçok konuğun festivale gelmesi, İzmir’in marka değerini artırıyor, ekonomiyi ve turizmi destekliyor. İzmir Kısa Film Festivali sayesinde, İzmir’in uluslararası tanınırlığı artıyor, İzmir bir sinema kenti olarak kendini konumlandırıyor.
Festival sürecinde ne gibi zorluklarla karşılaşıyorsunuz?
25 yıldır süregelen bir etkinlik olarak, festivalin sürdürülebilirliğini sağlamak adına birçok zorlukla karşılaşıyoruz. İzmir gibi bir kültür kentinde bu kadar köklü bir festivalin hak ettiği desteği bulamaması bizleri üzüyor. Festivallerin yalnızca yapılmak için değil, sürdürülebilir şekilde ve kentin markasına katkı sunmak amacıyla düzenlenmesi gerektiğine inanıyoruz. Ancak tüm bu zorluklara rağmen, festivalin İzmir’e ve sinema dünyasına katkı sağlaması için kararlıyız. Bunun yanında destekçi olan ve bizi anlayan da birçok arkadaşımız, kurum ve kuruluş da var. Onları da anmak isterim. Ama maalesef kültür sanat alanı İzmir’de olması gereken yerde değil. Adımız ‘kısa’ olabilir ama İzmir Kısa Film Festivali’nin etkisi uzun. İzmir’in sinema kültürüne kalıcı bir değer katmak, genç yeteneklere fırsatlar sunmak ve şehri bir kültür merkezi haline getirmek için festivalimizi sürdürülebilir kılmak istiyoruz. İzmir Kısa Film Festivali olarak, Türkiye’nin Oscar’a aday gönderen tek kısa film festivali olmaktan büyük gurur duyuyoruz ve İzmir’in kültürel hayatına katkı sunmaya devam etmek istiyoruz.